Yaşadıkları ekonomik sorunun esas sorumlunun yakasına yapışacak gücü, örgütlülüğü olmayan ev sahipleri hukuksal haklarımızı hatırlatılınca çılgına dönüyorlar. Bu çılgınlığa maruz kalan biri de benim.

Cadı diye yakılan kadınların aslında normal birer insan oluşunun gösterilmesiyle film, bilindik cadı hikayelerinden ayrılır.

Kadınlar kalemlerini sadece kendi dertlerini anlatmak için değil bu derdin ortaklığında mücadeleyi birlikte büyütmek için tutuyor… Bugünü yazmak, yarını kazanmak için paylaşıyorlar deneyimlerini...

İlk defa oy kullanacak üniversite öğrencisi genç bir kadın düşüncelerini yazdı.

Yeri geliyor ağlatıyor, yeri geliyor oynatıyoruz. Böylece özellikle kadınların tüm hislerine karşılık bulmaları sağlanıyor.

10 milyon işsiz, 10 milyon asgari ücretli, ayda 700 lira ile yaşayan 2 milyon yurttaş, 33 milyon borçluya “fedakarlık” çağrısının bir “mümkünü” yok. Bu gerçeğe rağmen acı reçeteyi uygulayabilirler mi?

Sömürünün hükmü sürsün diye baskı arttıkça, yoksullar daha barınaksız, eğitimsiz, güvencesiz, geleceksiz olmaya; minare, kubbe, cüppe, sarık, Kuran kursu, imam hatip sayısı katlanarak artmaya başlıyor

Yaşananlar “bireysel sapıklık” olarak mı açıklanacak ya da çocuklar kimlere, nasıl emanet edilecek?

‘Son yıllarda kadınlar yalnızca yaşadıkları fiziksel şiddete değil, bu yaşam koşullarına da baş kaldırıyor. Tablo çok net, bu çürümüşlüğe karşı mücadele etmekten başka bir yolu yok kadınların.’

Ev işçisi Leyla: ‘Bazen ev sahipleri çok takıntılı oluyor, kıl görse yeniden temizlik yaptırıyor. Titiz olduklarından da değil, para verdiği için. Düzenli bir işim olsun, sigortası, hakları olsun çok

‘Orası bizim bir haftalık özgürlük alanımız daha iyiye daha güzele, daha özgür yarınlara ulaşmak istediğimiz.’

‘Yazdığım mektubu okuyan herkese seslenmek istiyorum. İşçiler birlik olsun... Mücadele etmeliyiz, bunu kendimiz için yapmalıyız.’

Baskılanan sadece Gazîn’in sesi değil “Kilam söylüyorsa aşık olmuştur!” denilerek Gazîn’in etrafındaki bütün kadınların sesi kısılmaya çalışılıyor.

Evlenecek çiftleri ‘Davullu zurnalı düğün mü olur? Bir sürü insan öldü!’ diyerek eleştirenler o gece halaylar çekti. Şehrin yarısından fazlası yıkılmışken Adıyaman’da seçim üzerine…

Geçen sene yüz binlerce kadına ulaşan kampanya bir kazanım elde etmiş, Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi eğitimde ücretsiz bir öğün yemek vermek zorunda kalmıştı. Ancak bu bize yetmez.

#1ÖğünÜcretsizSağlıklıYemek kampanyası için aylardır imza toplayan Çanakkele’deki örgütler topladıkları imzaları yaptıkları açıklamayla İl Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim etti.

‘Hem cihatçı örgütlerin yönetime gelmesi hem de Suriye’nin yerle bir olması Türkiye’deki mülteciler için hâlâ endişe verici.’

Ceylan Azra’ya rastlamamış olsaydı yine de kurtulabilir miydi kocasından? Gerçek hayat Azralarla karşılaşma şansına bırakılamayacak kadar tehlikeli kadınlar için.

Yerel seçim tartışmaları sürerken kadınlar için bir deneyim: Kadın muhtar adayını destekleyen kadınlar, sokak lambalarını yaktırdı, sağlık ocağı açtırdı. Şimdi sıra kreşte.

Üniversiteler açılıyor… Yükümüz her sene olduğu gibi ağır ama yürümekten asla vazgeçmiyoruz.

Editörden