‘Mayıs sayımızla kilitli kapıları bir bir açıyoruz kapanmamak üzere. Soruları birlikte sorup, yanıtları birlikte arıyoruz o kapıların ardında...’

‘21 metre kare alanda, en çok da birbirimizin sırdaşı olduk. Evlerde gizli kalabilen veya kimseye anlatılmayan sorunlar burada daha çok gün yüzüne çıktı’

Otobüs duraklarını kaplayan ilanların, “beğenilmediği” iddia edilen işlerin gerçek yüzü ne? Kadınlar anlatıyor…

Sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacı için bütünlüklü bir planın, özellikle kadınlar üzerinden işletileceği bir on yılın ilanı…

Çağrımız; hayatlarımızı tek adamın eline bırakmama çağrısıdır. Biz bir’den büyüğüz. Birleşirsek birden bize dönüşürüz...

1 erkek, 3 kadını; ben de oturunca dört kadını taciz edebiliyor. O oturmaya devam ettikçe onu görmezden gelmeye çalıştık. Ancak taciz arttı...

Ev işçisi Ömür, ağızdan çıkacak bir söze bakılan, hastalıkların kol gezdiği, geleceksizlikle anılan bir iş yerinde ‘güvenceli’ bir işin herkesin hakkı olduğunu anlatıyor.

Gülay Ünüvar’ın anıları bu geçmiş içinde, bu yakın tarih tablosu içinde adeta kayıp bir parçanın ortaya çıkması gibi olması gereken yeri alan bir bilgi kaynağı.

‘Bizler ölümü değil onurlu bir yaşamı savunuyoruz. Katliama izin vermeyeceğiz. İnsana, hayvana takılan prangaları parçalayacağız.’

Bir market servisinden notlar: ‘İki poşetten fazlasıyla çıkabilene bir dönüp bakıyoruz. Çileği bulsak kurdunu kafaya takmayacağız. Salgına karşı tek zırhımız yıka yıka kullan bir tanecik maskemiz...’

'Öğrenciler yarı aç yarı tok, birçok materyali eksik şekilde eğitim hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.'

Çocukların sınav sonuçları anneleri için de oldukça önemli. Üniversiteye yerleşebilme kaygısı bir yanda; işsizlik, geleceksizlik kaygısı bir yanda...

Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit oyunu, romanın okuyucuyu çektiği gibi çekiyor izleyiciyi içine. Kahkahası da hüznü de bol. Herkes izlesin, herkes alkışlasın istiyor insan...

İş Yasası’nda süt izninin toplu kullanılabileceğine dair bir dayanak yok. Yargıtay da güncel kararlarında “süt izni toplu olarak kullanılamaz” diyor.

Genç kadın işsizliği artarken; üniversite öğrencileri ise faturalar, ulaşım ücretleri, barınma giderleri gibi yükler nedeniyle part time adı altında esnek, güvencesiz, düşük ücretlere çalışmak zorunda

Koridora çıkınca “Hey özgürlük” diye bağırdım. Barışı savunmak, insanca yaşamı savunmak, taa yüreğimde hissederek savunmak...

Başka bir dünyanın kıyısında kendimize olan aşkımızla yeniden köklendiğimiz, meyveler verdiğimiz zamanlara…

Arjantin’de Ulusal Kongre kürtajın yasallaşması yasa teklifini az bir farkla da olsa reddetti. Ancak bu karar kürtaj mücadelesinin kazanımlarını silip atacak güçte değil.

Kadın cinayetlerindeki artış, şiddet gören kadınları tedirgin ediyor. Eve kapanan, işinden olan kadınlar sürekli ‘Sıradaki ben mi olacağım’ korkusu yaşıyor.

Biz 24 saat hizmet verirken, hastane kreşi neden 24 saat hizmet vermiyor?.. Çalıştığımız hastaneler ‘bebek dostu hastane’ olmak için uğraşıyor ama önce bizlerin bebekleriyle dost olsunlar!..

Editörden