Başıma gelince anladım iş güvenliği çok önemliymiş
“İş kazaları ilk defa yaşanmıyor, son da değil ama işçilerin örgütlü olması yan yana gelmesi gerekiyor. Şimdi bu sıkıntılar içerinde düşünüyorum, acaba tekrar çalışabilecek miyim?”

Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Ben Esenyurt’tan Hafize Uşak. 13 yaşımdan beri işçilik yapıyorum. Tekstilde ortacılık yaparak başladım iş hayatına, farklı iş kollarında çalıştım. Yaşamımı devam ettirmek çocuklarımı okutmak için başkalarının evlerinde temizlik de yaptım, metal fabrikasında pres makinasında da çalıştım.
Bir ay önce en son çalıştığım yerde pres makinasına elimi kaptırdım, iki parmağım koptu. Ayak butonu ile çalışan makinada iş güvenliğine dair bir şey yok. Ayak pedalına bastığımda olan olmuştu. İlk başta ne olduğunu anlamadım, hatta elimi kapmasına rağmen makinanın kapatma düğmesine ben bastım. Şimdi elimi kullanamamanın zorluklarıyla karşı karşıyayım.
İşyerinden şikayetçi oldum, hukuksal süreç devam ediyor. Şikayetçi olunca işyerinden maaşımı da kestiler. Tahmin edeceğiniz gibi ekonomik sıkıntılar da başlamış oldu. Ödenmeyen kiralar, faturalar bir de kredi ödemeleri...
Başına bir iş gelince insan daha iyi anlıyor olup bitenleri, mesela iş güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu. En son iş güvenliği uzmanının verdiği ders geliyor aklıma; Çalıştığımız makinaya dair hiçbir şey yok, diğer fabrikalarda yaşanan iş kazalarının görüntüleri, hangi işçi hangi renk baret takar, sandalyeye nasıl oturmalıyız... İş güvenliği eğitim bunlardan ibaretti. Ama çalıştığım pres fabrikasında koruma olsaydı parmaklarım kopmayacaktı.
Olay olunca işyeri beni suçlu çıkarmak için elinden geleni yapmaya başlamış. Benim için ‘aile problemleri var, zaten telefonla da çok oynuyordu’ demişler. Neyse ifade vermeye gittik. İfademi alan polisler, fabrikada sık sık yemek yemeye geldiklerinde gördüğüm kişilerdi, patronu kurtarmak içinde ellerinden geleni yaptılar. İfade sırasında benim söylediklerim yanlış yazıldı, iş güvenliği önlemi varmış gibi lanse edildi. İtiraz ettim, ‘Bu ifadeyi imzalamam’ dedim ama bağırıp çağırarak imzalattılar.
Artık farklı bir duyguyla yaşıyorum. Mesela dolmuşa bindiğimde insanların elime bakması rahatsız ediyor, evde temizlik yapamamak canımı sıkıyor.
Sıkıntılı olduğum bu süreçte sendikanın önemini bir kez daha anladım. Sürekli etrafımda sorunlarımla ilgilendiler, destek oldular. Bu iş kazaları ilk defa yaşanmıyor, son da değil ama işçilerin örgütlü olması yan yana gelmesi gerekiyor. Şimdi bu sıkıntılar içerinde düşünüyorum, acaba tekrar çalışabilecek miyim?

İlgili haberler
Tekstil işçisi Oya günde 12 saat makine pedalına b...

Tekstil işçilerinin şikayetlerinin başında bel, boyun ve bacak ağrıları geliyor. Uzun saatler oturar...

İŞÇİ KADINLARIN ORTAK ÇİLESİ: Gece çalış, gündüz...

Kadınların öne çıkan ve acil çözüm istedikleri sorunların başında; gece vardiyası, esnek çalışma, dü...

İşçi sınıfının ‘Jones Ana’sı

“Adresim ayakkabılarım gibidir; benimle birlikte yolculuk eder. Nerede haksızlığa karşı mücadele edi...