Bir otobüs durağında başladı sohbet
Otobüs durağında başladı sohbet. Yıllarca yaşadığı zulmü anlatan Kader, “İyi ki sana rastladım. Sizin gibi kadınların olması umut veriyor” dedi yolun sonunda. İyi ki varız ve birbirimize dokunuyoruz.

Evden çıktım, otobüs durağında telefonla konuşuyorum, yapmak istediğimiz bir etkinlik hakkında. Durakta biri genç, biri biraz daha yaşlı, yanlarında küçük bir çocuk olan iki kadın beni dinliyor ve gülümseyerek bakıyorlar. Ben o sırada telefonda arkadaşıma müftülere resmi nikâh yetkisi veren yasayı, kadına yönelik şiddeti konuşuyorum.
Telefonu kapattım. Kadınlardan daha yaşlıca olan “Kızım kusura bakma bir şey soracağım” diye yanıma geldi. Konuşmaya başladık. “Kadınların öğrenmesi gereken çok şey var, böyle bir etkinlik yapmanız ne güzel” dedi.
Adı Kader’miş, 54 yaşında, Ağrılı. Yanındaki genç kadın gelini, çocuk da torunuymuş. Küçük yaşta evlendirilmiş. Elimi tutup yüzüne dokundurdu, “Bak kızım yüzümün burası eşimin attığı yumruktan içine çöktü. Elmacık kemiğimi kırdı...” Bir an içimde bir şeylerin ezildiğini hissettim. Kader anlatmaya devam etti; bir defasında yediği dayaktan belinin incindiğini ve üç gün yerinden kalkamadığını... “Ne yapacaksın yavrum, açlık, yokluk... Eşim inşaatta çalışıyor, dört çocuk, geçim zor... Eşim evin geçimini yetiştiremedikçe bana sarıyor, hıncını benden ve büyük iki oğlumdan çıkarıyordu. Çocuklarım baba şiddetinden evden kaçıyor nerdeler, ne yapıyorlar bilemiyordum. Sonunda ikisi de cezaevine düştü.”
Bir arkadaşının yardımıyla gittiği sığınma evinde kalmış birkaç gün. Kocası “Bir daha sana el kaldırmayacağım” diye yeminler etmiş. Güvenmemiş ama yine de çocukların ısrarına dayanamayıp eve dönmüş.
Bir süre önce eşi iş kazası geçirmiş, şimdi çalışamıyormuş. “Elinden de bir şey gelmiyor, yattığı yerde bana hakaret yağdırıyor. Başından da atamıyorsun, çocuklarımın babası. Şimdi iş buldukça ben çalışıyorum. İki çocuk cezaevinde, bu gelinim, iki torun, beş nüfus yaşıyoruz. Biz de gelinle birbirimize destek olmaya çalışıyoruz” diye anlatıyor. Bana telefon numarasını verirken, “Senin çevren geniştir, merdiven, ev temizliği, çocuk, yaşlı bakımı gibi işler olursa beni arar mısın” diye ricada bulunuyor.
Aynı otobüse binip aynı durakta iniyoruz. “İyi ki sana rastladım. Sizin gibi kadınların olması umut veriyor” diyor ayrılırken. Bir süre arkalarından bakıyorum, içimde onlara karşı müthiş bir sıcaklık ve sevgiyle...

İlgili haberler
Öfkenin, hakikati ortaya çıkaracak bir müdahaleye...

Yuttukları, dağıttıkları, cebe indirdikleri her bir kuruşta bu kadınların, bu gençlerin, bu bebekler...

Sırtlanacağımız tek şey özlemini duyduğumuz dünya...

Cumhurbaşkanı “2019’u kadınlar sırtlayacak” diyor. Sırtlayacağımız, kurmak için omuz vereceğimiz bir...

İşe giriş çıkış saatlerinde bir plazanın önünden g...

Koca koca, camlı binalarda aslında pencereye de, güneşe de hasret çalışan ‘plaza çalışanlarının’ ger...