Dayanışma sarar yaralarımızı…
Zor günlerden geçerken Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde yıllarca birlikte mücadele eden kadınlar olarak ‘Dayanışma sarar yaralarımızı’ dedik ve yine birbirimize sarıldık…

ve sömürülüyoruz. Üstüne pandemi döneminde daha da artan şiddet, yoksulluk, işsizlik ve gelecek kaygısı hayatımızı sarmalamış durumda.  

Bu süreç bizlere; işçiler, emekçiler, kadınlar olarak bir arada olmanın, paylaşmanın, dayanışmanın, örgütlü olmanın ne kadar hayati olduğunu gösterdi.

Zor günlerden geçerken Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde yıllarca birlikte mücadele eden kadınlar olarak “Dayanışma sarar yaralarımızı” dedik ve yine birbirimize sarıldık, kol kanat gerdik, ekmeğimizi, yağımızı, tuzumuzu, hüznümüzü, mutluluğumuzu paylaştık. Hamilesi, ev taşıyanı, işini kaybedeni, ücretsiz izne çıkartılanı… Birbirimizle paylaştık neyimiz varsa. “Öylece oturmayacağız, birbirimizi yaşatacağız” dedik. Bu dayanışmayı örgütlenerek örebildik. Çünkü “Kötülük örgütlü ise iyilik daha fazla örgütlü olmalı ki ruhumuz iyileşsin” diye düşündük.

Mahallemizde o dayanışmanın içinde olan Fatoş ve Eylem de bu süreçte dayanışmanın, birlikte olmanın hayatları için neden değerli olduğunu paylaştı bizlerle:

‘DAYANIŞMA YAŞATIR’ DİYEN KADINLAR…

Fatoş Öztürk: Dayanışma denilince benim aklıma Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği geliyor. Aşağı yukarı 7 yıldır derneğin üyesiyim. Dernekteki kadınlarla dayanışmayı birlikte büyüttük. Dünyayı etkileyen şu pandemi döneminde dernekte mücadele ettiğimiz arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı. Pandemi başladığında ben 7 aylık hamileydim eve kapanıp kaldım, korkudan dışarıya adımımı atamadım. Çünkü ailemin tamamı İstanbul dışında yaşıyor ve bu pandemi döneminde sokağa çıkma yasakları yüzünden yanıma gelemediler. Markete, pazara gitmem gerektiğinde dernekteki arkadaşlar koştular. Çocuğum hastalandı, gidip sağlık ocağında ilaç yazdırıp ilaçlarını aldılar. Bu dönemde kontrollerim için hastaneye gitmem gerekiyordu. Toplu taşıma ve ticari taksilere binmeye korkuyordum o yüzden en çok da arabaya ihtiyacım oldu. Beni, araç ayarlayıp hastaneye götürdüler. Bebeğimin doğumunda da başımdan ayrılmadılar. “Yok artık bu kadar da olmaz” diye düşünebilirsiniz içinizden... İnanın ki eğer bebeğimi sağlıklı bir şekilde doğurduysam, koronavirüse yakalanmadıysam bunun tek sebebi dernekteki arkadaşlarımın benimle dayanışma içinde olmasıydı.

Eylem Koşar: Ev taşımam pandemiye denk gelmişti… Annem, babam 65 yaş üstü ve risk grubunda olduğundan zaten görüşmemiz yasaktı. Ablam astım hastası ve risk grubunda olmasına rağmen çocuklarıma baktı. 13 Mart’ta taşınacağım evi tutmuştum.

İlgili haberler
Kadın cinayetlerindeki ‘stratejik sessizliği’ kırm...

Kadından kadına vicdani köprüler yetmiyor. Erkek şiddeti gibi ataerkiden beslenen toplumsal ve yapıs...

Kastları kadınların “haklarımıza sahip çıkmalıyız”...

Kadınlar arasındaki “haklarımıza sahip çıkmalıyız” duygu ortaklığı apaçık. Kastları da buna… Çünkü b...

Dayanışma ruhu bizi buluşturacak

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinde aşure günü gerçekleştiren kadınlar müftülük yasasını ve ar...