Dergimizin sayfaları şiddeti, krizi, yoksulluğu birbirine düğüm düğüm, boğum boğum kalın iplerle bağlayan ölüm politikasının türlü yönlerinin kadınların hayatlarına nasıl yansıdığını seriyor ortaya.

Bir sayfadaki geçim derdini, diğer sayfadaki ayakta kalma mücadelesine, bir cümledeki öfkeyi, diğer cümledeki ‘ne yapmalı’ cevabına, bir mektuptaki şiddet hikayesini, bir yazıdaki ‘yalnız değilsin’ şiarına bağlayanın ne olduğunu anayazımızda Sema Barbaros anlatıyor...

***

Ekmek ve Gül Dergisi Ekim sayısının tüm yazılarını okumak için TIKLAYIN
Ekmek ve Gül Dergisi Ekim sayısının PDF halini indirmek için TIKLAYIN

‘Ayakta kalmak’ için değil ‘ayağa kalkmak’ için
Öfkemizi değiştirici bir güce dönüştürmek elimizde
Şiddete çözüm bulunmuyor, işsizlik büyük sorun
Yanında biri olunca güçleniyorsun, ama devlet yanında yok
Yoksul okul masraflarını nasıl karşılasın?
Konserve yapmak bile lüks!
Şiddetten kaçmanın bedeli çocukların geleceği mi?
Kalp yerine çam kozalağı taşımayanlardansanız
Kız çocukları haklarından yoksun
Elimde bir sihirli değneğim olsa
Canımız birliğimize emanet
Eşini iş cinayetinde yitiren Asine: Ceza almalarını istiyorum
Mutfak elemanı olarak girdiği atölyede parmaklarını kaybetti
Hukukun değil retweetin üstünlüğü
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 kadınlar için ne anlama geliyor?
‘Artık yaşamım yalnızca kendime ait’
Türk Metal’in ‘kadın işçi kurulları’na dair sorular
Kadın işçiler yeter ki birlik olsun
Sekreter deskinde kadın olmak
TARİH: Sendikal mücadelenin önünü aydınlatan grevciler: Kibritçi Kızlar
Üniversitelerden bir ses yükseliyor
Sağlıklı beslenelim ama neyle ve nasıl?
İçimizden Biri: Leyla
SINIRLARIN ÖTESİ: İngiltere’de tecavüz artıyor, ceza verilenlerin sayısı azalıyor
SINIRLARIN ÖTESİ: Güney Afrika çiftliklerinde kadın işçiler şiddet sarmalında
Biz eksildik… Öfkemiz büyüdü
Hepimizin Sennur Ablası
Fatma Şengül’ün sesi olalım
Kadınlar hayatlarından vazgeçmesin
Orada bir kreş var uzakta ama bize yaramıyor
Emeğin ve direncin yürekli karıncası: Sennur Sezer