İMES’te kadın işçiler yeni asgari ücrete tepkili: ‘Aç yatın, aç kalkın, boyuna çalışın’
İMES Sanayi Sitesi içinde irili ufaklı atölye ve iş yerlerinde çalışan kadın işçilerle görüştük.

Milyonlarca işçi, emekçi ve aileleri asgari ücretin kaç lira olacağını günlerce merakla bekledi. Yılda iki kez asgari ücret artışı da kaldırılarak 17 bin 2 lira olarak açıkladı. Bu, büyük hayal kırıklığı yarattı. Tüm bu olup bitenler üzerinde İMES Sanayi Sitesi içinde irili ufaklı atölye ve iş yerlerinde çalışan kadın işçilerle görüştük. Görüştüğümüz her işçi hayal kırıklığı yaşadığını dile getirdi. Öfke doluydular ve karamsarlık içindeydiler.

Öğle yemeğinde görüştüğümüz diş implantı üreten bir fabrikada çalışan Saniye, 4 işçinin işçileri temsilen toplantılara katmalarının göstermelik olduğunu, sendikanın hükümetle anlaştığını düşündüğünü, diğer konfederasyonların da etkisiz ve pasif kaldığını belirtti. “Bizi 2024’te açlıkla baş başa bıraktılar. Alacağımız yeni asgari ücret bir kira bile etmiyor. Bu hükümet, bu devlet bizi düşünmüyor. Bıraksınlar yalanı. Kimse işçi dostu değil. Sabah geliyoruz gece eve gidiyoruz. Durakta, otobüste tacize uğruyoruz bu da başka bir iğrenç durum. Yol parasını bile cebimizden veriyoruz. 12 saat çalışmanın karşılığı bu değil” diye ekledi.

‘BAĞIRMAK, HAYKIRMAK İSTİYORUM’

Motor üretilen bir iş yerinde çalışan kadın işçilerinden Neslişah ise metal atölyesinde, fabrikasında çalışmanın zorluğundan bahsetti: “Çalışma koşulları zor, 12 saat çalışmak ve gecenin karanlığında otobüs durağında beklemek çok zor.” Yeni asgari ücreti değerlendiren Neslişah, “Hükümet, onun Çalışma Bakanı Vedat Işıklar, hepsi yalan söyledi. Asgari ücret resmen açlıkla imtihan. Urfa’da Özak Tekstil işçileri ne yapılması gerektiğini bize gösteriyor. Biz İMES’te 12 bin işçiyiz üç gün çalışmayalım bak o zaman ne olur” diye konuştu.

Akşam iş çıkışında görüştüğümüz kozmetik ambalajı üreten bir fabrikada çalışan Nurcan, soğukta en az bir saat otobüs beklediklerini söyledi. “Bağırmak, haykırmak istiyorum ey hükümet, ey patronlar, ey kendisine sendikacıyım diyenler bizden ne istiyorsunuz? Kanımızı emiyorsunuz. Ben üç çocuklu bir anneyim, 2 yaşında oğlum var. Servis hakkım yok, yol parası yok, hasta olduğumda izin alamıyorum ve cumartesileri de dahil 12 saat çalışıyorum. 2024 yılının tamamında 17 bin lira aylık veriyorsunuz mesailerle hadi bu 20 bin olsun, bizim kiramız 20 bin lira. Neyle yaşayacağım? Bizi ezdirmeyeceklermiş. Hükümet bunu söylüyordu, hadi oradan. Bize ‘Gidin aç yatın, aç kalkın, boyuna çalışın’ diyorlar” diye ekledi.

Otobüs durağında görüştüğümüz yemek fabrikasından Menekşe ise perşembenin gelişinin çarşambadan belli olduğunu söyledi: “Asgari ücret sefalet ücreti, açlık ücreti. Ocak ayı ortasında açlık sınırının altında kalacak bu ücret. Çocuklarımız aç gidiyor okula, bu gidişle seneye gönderemeyeceğiz çocuklarımızı.”

Metal işçisi Pervin ise açıklanan asgari ücretin daha şimdiden açlık sınırı altında kaldığını, bir kira karşılığı bile olmadığını söyledi ve ekledi: “Tuzu kuru olan ve bizim vergilerimiz üzerinden bizi yönetip bir de açlığa mahkum ediyorlar. Tek bir şey var o da mücadele etmek. Urfa’da Özak tekstil işçileri direniyorlar. Bizim neyimiz eksik?”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül