Kadınların ve muhalefetin bütün itirazlarına rağmen yasalaşan müftülere resmi nikah yetkisi veren yasa mahallelerde kimi kadınların gündemi arasındaydı. Kadınların itirazlarına kulak tıkayan bir anlayışla hareket edilirken biz de Küçükçekmece’de kadınların yasayı nasıl değerlendirdiklerini konuştuk.

“Biz ne dersek diyelim Cumhurbaşkanı kendi bildiğini yapıyor. Nasıl bir adam bir kadını gözüne kestirdi, o an hemen bir dini nikâhla her şey çözülecek. Bunu istiyorlar” diyen Nazlı, din gereği dini nikâh yapıldığını ve bunun doğal olduğunu ifade ediyor. Ancak dini nikahın tek başına kadınların haklarını korumadığını söyleyen Nazlı, “Şimdi müftülere verilen resmi nikâh yetkisi ile kadınlara ‘Sen şu kadar malı al ya da hiç mal hakkın yok’ denilebilecek. Kadınlar da buna boyun eğip kabul edecek. Kadını, kadının adını tamamen yok etmeye çalışıyorlar. Tek korkuları kadınların gelişmesi, kadınlar geliştikçe boyun eğmeyecek, bundan korkuyorlar” diyor.

AYRIŞMAYA İZİN VERMEMELİYİZ

Aysel ise bütün yasaların topluma hap gibi yutturulduğunu söylüyor. “Müftülük nikâhı tamamen çocuk yaşta evliliklerin önünü açmak için. Çevremizde de örnekleri var. Çocuk yaşta evlendirilip imam nikâhı yapılıyor. Kızın yaşı geldiğinde resmi nikâh kıyılıyor. Bu ülkede her gün kaç kadın öldürülüyor. Boşanmak istiyor, kocası tarafından kurşunlanıyor. Müftü nikahı ile kadınlar hiç boşanamaz hale gelecek” diye konuşuyor. Kapalı, açık demeden kadınların birleşmesi gerektiğini söyleyen Aysel, “Kadınların ayrıştırılmasına izin vermemeliyiz” diye de ekliyor.
Nilgün ise 22 yıldır tekstilde çalışan bir işçi. 11 yıldır evli. Müftülerin resmi nikâh kıymasına o da karşı. Çünkü kadınların ezilen taraf olduğunu, bu yasayla kadınların hayatının daha da zorlaşacağını düşünüyor.