Namluların ucundan, tankların gölgesinden çıkacağız!
‘Güvenlik tedbirleri’, her türlü yetkiyle donatılmış kolluğa her alanda hareket kabiliyeti sağlıyor. Kendilerine hiçbir şey olmayacağından emin olan bu kişiler en önce kadınların başına bela oluyor.

Son bir yılda Dersim’de iki kadın sokak ortasında kolluk şiddetine maruz kaldı. Hiçbir sebebi olmadan, keyfi.

Bir kadın ise izne çıkmış iki polis tarafından güpegündüz yere yatırıldı, kafasına silah dayandı. Gerekçesi “ihbar edilen bir canlı bombaya benzetilmesi.” Kadının çığlık atması üzerine halk toplandı ve belki de kadın daha büyük bir şiddetten böyle kurtuldu.

Bir diğer kadın ise akşam vakti evine giderken kendini taciz eden kolluğa cevap verdiği için yine kendine silah doğrultuldu ve yine havaya ateş açıldı. Olaya şahit olan halkın müdahalesiyle yine olası daha kötü bir sonuç yaşanmadı.

GELMEYEN OLAĞANLIK

Dersim, bölgenin diğer illeri gibi uzun yıllardır olağanüstü hal koşulları altında. 1990’lardan sonra kaldırıldığı söylenen olağanüstü hal koşulları aslında fiilen devam ediyor. Çözüm sürecinde kısmen bir olağanlaşma olduğu söylenebilir belki. Ancak sürecin sona ermesi ve çatışmaların başlamasıyla olağanlık hızla eskiye döndü. Bir süre sonra gerçekleşen darbe girişimiyle birlikte fiili olan durum yasallaştı. Ülke genelindeki OHAL’in kalkması da güvenlik tedbirlerini kaldırmadı. Bugün hâlâ basın açıklaması, bildiri dağıtımı, afiş asılması veyahut her tür siyasi, sosyal etkinlik yasaklanıyor. Şehrin her yerinde kontrol noktaları var ve şehirde yaşayan halk gerçek anlamda zırhlı araçların gölgesinde.

Bu “güvenlik tedbirleri” her türlü yetkiyle donatılmış kolluğa her alanda serbest ve keyfi hareket kabiliyeti sağlıyor. Kendilerine hiçbir şey olmayacağından emin olan bu kişiler ise en önce kadınların başına bela oluyor. Yaşananlar bu iki kadının maruz bırakıldıklarından ibaret değil ne yazık ki. Bu derginin sayfalarında da çokça yer aldığı üzere, bilhassa genç kadın öğrencilerin üzerinde yoğunlaşıyor. Yalnız ve güçsüz addedilen genç kadınlar, “açık hedef” olarak görülüyor ve en çok da onlar taciz ediliyor. Öğrenci yurtlarının kapılarında arabayla bekleyenler, kafelerde göz hapsine alanlar, mesleki güçle telefon numaralarını bulup musallat olanlar…

SİZE BİR ŞEY OLACAK!

Bu olayların büyük kısmının bölgede yaşanıyor olması ise bir tesadüf değil, politika. Çünkü münferit olamayan bu eylemlerin hepsinin ardında, üstün yetkilerin söylettiği “Bana bir şey olmaz” güveni yatıyor. Bu cümle, gencecik bir kadının, İpek Er’in yaşamını sonlandırdı. Bu cümle, küçücük çocukların istismar edilmesine, karanlık yurt yollarında korunmasız bırakılan genç kadınların tacizine yol verdi, veriyor. Ve ne yazık ki hız kesmeden devam ediyor.

Derneğimize özellikle son yıllarda, kolluk tarafından tacize uğradığını söyleyen çok sayıda genç kadın başvurdu. Kadınların ortak kaygısı ise hedef olmak ve sonuç alamamak. Gülistan’ın okul arkadaşları olan bu kadınların kaygıları çok anlaşılır. Ancak tam da burada hatırlanması gereken şey Dersim’in köklü ve güçlü kadın mücadelesi tarihi. Elbette halka her şeyin yasak, kolluğa her şeyin mübah olduğu koşullarda mücadele etmek de kolay değil. Bunca baskıya ve çekilmiş silahlara karşı Dersim halkı dimdik durarak cesaretini bir kez daha gösterdi. Kadınların “bana bir şey olmaz” diyebildiği özgür ve güvenli bir kent ve ülkede yaşayana dek, hiçbir kadının yalnız olmadığını söylüyor, kadınları derneğimize dayanışma ve mücadeleye çağırıyoruz!

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Bölge’de şiddet, istismar, tecavüz, kadın intiharl...

İhraç edilen Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanı Gülizar İpek Bölge’de şid...

Bölge’de ‘fuhuş çeteleri’ neden etkili soruşturulm...

Sosyolog Halide Türkoğlu ve Hakkâri İHD Yöneticisi Pınar Şen, bu suçların üzerinin örtülmeye çalışıl...

Kadın mücadelesine operasyon, Diyarbakır Newroz’u,...

Kadın mücadelesine operasyon, Diyarbakır Newroz’u, bölgede kadın yoksulluğu… Tüm bu konuları Rosa Ka...