Pandeminin daha da açığa çıkardığı önemli bir ağ: Dayanışma
2016 yılından bu yana Ankara Tuzluçayır’da kadınlarla büyüyen, kadınları güçlendiren bir dernek Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği. Pandemi sürecinde de kadınlar için bir dayanışma merkezi oldu.

Pandemi sürecinin başlarında İçişleri Bakanlığının kararıyla dernekler fiili olarak kapatıldı fakat Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği olarak faaliyetlerimizi çeşitli biçimlerde sürdürmeyi başardık. Bu zor koşullarda yoksulluğun artmasıyla iş, kıyafet, gıda gibi yardım talebi ve mücadele arayışı çevremizde de fazlasıyla arttı. Kadınlar olarak pandemi koşullarında dayanışmayı hiç elden bırakmadık. Yetinmedik, pandemi koşullarını gözeterek etkinliklerimizi de sürdürmeye çalıştık. Örneğin, pandemi sürecinde eve kapanmanın ve bakım sorumluluğunun artması, çocuklardaki ruh sağlığının etkilenmesi ve gelen talepler dolayısıyla çocuk- ergen ruh sağlığına dair etkinlikler düzenledik.

Pandemi süreci kadın ve işçi haklarının gasbının en yoğun yaşandığı zamanlara da tekabül ediyor. Bu süreçte dernek olarak kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı bir etkinlik düzenledik. Aynı zamanda koşullar zor olmasına rağmen çocuk istismarcılarına af yasasına karşı bir araya gelerek imza kampanyası yürüttük. Bini aşan imza toplandı. Artan baskıların yanında 1 Mayıs çalışmaları ise sömürü koşullarına, krizin işçilerin üzerine yıkılmasına karşı taleplerimizle kadınlara ulaşabilmenin yolları yaratılarak bir şekilde gerçekleştirildi.

KADINLARIN DERNEK ÇALIŞMALARINA KATILIMI ARTTI

Bu süreçte sosyalleşmeye duyulan ihtiyaç, şiddetin giderek artması, ekonomik krizin etkileriyle derinleşen yoksulluk sonucu derneğe duyulan ihtiyaç ve üye olma talebi arttı. Aynı zamanda üniversitelerin online eğitim vermesiyle birçok genç kadının aile evine dönmesi, derneğe genç kadınların ilgi duymasını ve kadın mücadelesine dernek faaliyeti içerisinde katılmasını sağladı.

Pandemi sürecinden önce de pek çok kadın iş talebi ile derneğe başvuruyordu fakat pandemi sonrası normalleşme sürecinde bu talep giderek arttı. Ev içinde yoksulluğun artmasıyla ev kadınları da iş aramaya başladı. Bu süreçte en çok talep edilen işler arasında; yaşlı bakımı, ev temizliği, ofis işlerinde çalışmak vardı. Neredeyse 15 kadına dernek aracılığıyla iş olanağı sağladık.

EN BÜYÜK TALEP GIDA VE EV EŞYASI

Dernekte kadınların fazla eşyalarını getirmesiyle başlayan dayanışma, yoksul kadınların derneğe ulaşmasını sağladı. Örneğin şiddete uğrayan bir kadının, çocukları için dernekten kıyafet alması dernekle tanışmasını, yaşadığı şiddet sonrası hayata tutunma mücadelesini dernekle yürütmesini olanaklı kıldı. Tuzluçayır içerisinde bulunan mültecilerin çoğu kıyafet talebi ile derneğe uğrarken kendi ülkelerinde yaşadıkları sorunları ve Türkiye’de yaşadıklarını da paylaştılar. Hâlâ her gün onlarca kadın kıyafet talebiyle derneğe geliyor ve dernekle tanışıyor.

Bu süreçte derneğin kapısını çalanların buzdolabı, koltuk, yatak, tencere, hatta yastık talep etmeleri pandemide artan yoksulluğun en derin halini gösteriyor. Çocuğuna bez alamayan, sütü sulandırarak verdiğini ifade eden bir kadının derneğe çocuklarının ihtiyaçları için başvurması buna bir örnek. Yardım talebi en çok da gıda ve ev eşyaları üzerine geldi. Sadece son bir ay içerisinde dernek olarak dayanışmayla kadınlar için üç yeni ev bularak, evin tüm ihtiyaçlarını çevreyle yardımlaşarak ve dayanışarak tamamladık. Yardım alan kadınların ifadesiyle kadınlar hayata tutunmanın ilk adımını attılar.

AÇLIĞA KARŞI DAYANIŞIYOR, ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ!

Pandemi sürecinde derneklerin fiilen kapatılmasıyla, görünür olmamakla birlikte ev içi şiddet giderek arttı. Derneğin açılması ile birlikte Haziran-Temmuz aylarında şiddet vakaları açığa çıktı, derneğe de başvurular arttı. Mamak’ta Mart-Haziran ayları arasında kayıt altına alınan şiddet vakası 500’ü aşan sayılara vardı. Derneğe her ay en az bir kadın şiddet talebiyle başvuruyor.

Türkiye’nin gündemindeki kadın cinayetlerine karşı bir araya gelen Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği olarak, pandemi süreci öncesinde olduğu gibi pandemi sürecinde de kitlesel katılımlarla “Şiddete karşı yan yana birlikte güçlüyüz” çağrısını sürdürdük. Mahalle içerisinde şiddete uğrayan kadınlar için eylemler düzenlendik. Bundan sonra da kadınlarla dayanışarak mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Kampüslerde genç kadınların mücadele zemini...

İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü yaptığı çalışmalarla ve kurduğu dayanışma ağı...

Artık boyun eğmek yok!

Hatice’nin şiddet, aşağılanma, yok sayılma ile geçen hayatında kırılma noktası canına tak ettiği nok...

Dayanışmayla daha önce tanışsaydım bambaşka bir ha...

Yıllarca şiddet gören Demet, bugün kadın dayanışması sayesinde boşanma davası açtı. Kızı ve engelli...