Patronlara göre hava hoş!
Eşim bir tekne içerisinde 50-60 kişi burun buruna çalışıyor. Hiçbir önlem yok. Biz evde sabahtan akşama kadar ellerimizi yıkasak ne fayda?

Merhabalar, ben bir tersane işçisinin eşiyim. Eşim tekne, yat imalatında çalışıyor, her gün Tuzla Tersanesi’ne gidip geliyor. Salgının başlamasıyla birlikte içimize bir korku düştü. Çünkü eşimin çalışma ortamını biliyorum. Bir tekne içerisinde 50-60 kişi burun buruna çalışıyorlar. İlk zamanlar hiç önlem alınmamıştı ama salgın yaygınlaşınca dezenfektan verilmiş. Bu dezenfektanı da bazı işçiler, içerisinde alkol olduğu için kullanmayı reddetmişler. Akşama kadar aynı alet edevatı kullanıyorlar, aynı yemekhanede yemek yiyorlar. Hiç olmazsa bari kendimiz maske alalım dedik. Hiçbir yerde maske de kalmamıştı. Eşimin bağışıklık sistemi çok güçlü olmadığı için öncelikle onun sonra da çocuğumun hasta olmasından endişe ediyorum. Kendim de daha önce zatürre geçirdiğim için risk altındayım. Her akşam “Acaba bugün virüs bulaştı mı, bizlere de bulaştırdı mı” diye tedirginlik içerisindeyiz. Her gün, işyerinin güvenlik önlemi alıp almadığını soruyorum, önlem alınmadığını öğrenince endişem daha da artıyor. Patronlara göre hava hoş, kendilerini koruma altına almışlar ama işçiyi düşünen yok.        

Bir gün bu durumun çözüme kavuşması ümidiyle konuyu CİMER’e yazdım. 19 gün sonra Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğüne yönlendirilmiş olan sorunumuza cevap geldi. Gelen bilginin benim sorunumla alakası yoktu. Limanlarımıza dışarıdan gelen tüm gemilerin ve gemide bulunanların sağlık kontrolünün yapıldığı ve bir sorun varsa gerekli önlemin alındığını belirten genel bir yazı idi. Oysa benim eşim seyahat gemisinde değil imalatta çalışıyor. Firma ismini de vermiş olmama rağmen belirtilen işyerinde herhangi bir inceleme, kontrol yapılmamıştı. Peki bu sorunu kim nasıl çözecek?

Halen aynı şekilde risk altında çalışmaya devam ediyorlar. Biz evde sabahtan akşama kadar ellerimizi yıkasak ne fayda? Virüsün asıl bulaşacağı ortamlara çözüm getirilmedikten sonra eninde sonunda bize de bulaşacak. Okullar, berberler, lokantalar hangi sebeple zorunlu olarak kapatılmış ise akşama kadar burun buruna çalışan ve zorunlu ihtiyaç olmayan tüm iş yerlerinin aynı sebeple kapatılması gerek. Aksi takdirde sapasağlam insanlar da kar uğruna hasta edilmiş ve tüm ailesi de çaresizliğe mahkum edilmiş olacak. Bir an önce bu yanlış tutumlara bir son verilmesini istiyorum. İnsanca yaşamak bizim de hakkımız.

İlgili haberler
Kapitalizmin takkesi, kadınların mücadelesi

Kendiliğinden patlak veren eylemler salgın sonrası güçlenecek bir mücadele eğiliminin göstergesi. Dü...

Salgın hastalıklarla mücadelenin tarihsel deneyiml...

Ağır yoksulluk, savaş koşulları, kapitalist ülkelerin baskısının olduğu koşullarda dahi tarihe öneml...

ORTA ÇAĞDAN ÇIKAN DERS: Veba salgını ve cadı avlar...

Kara veba gibi çağın öne çıkan krizlerini oluşturan salgın hastalıkların cadılardan kaynaklandığı ön...