‘Ülkenin vergi rekortmeni biziz: Ücretli çalışanlar’
Sağlık emekçileri 2022 yılı bütçe planı ve emekçiyi bekleyen yeni vergi yüklerini, imzalanan TİS’i tartışırken, sendikaların ücret zammı kadar maaşlardan kesilen vergileri de gündem etmesini söylüyor.

Türk Lirasındaki değer kaybı, temel tüketim maddelerine sürekli gelen zamlar bir yana, dolaylı ve doğrudan vergilerle herkes gibi giderek yoksullaşan sağlık emekçilerinin de en temel dertlerinden biri geçinememek. İş kolundaki kadın çalışan yoğunluğu da düşünülünce bekar ya da evli kadın sağlık çalışanlarının en temel ve ortak gündemi bu. Bu nedenle 2022-2023 yılları için Ağustos ayında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinde alınan zamma olan tepki de hiçbir taleplerinin TİS masasına yansımaması da sözleşmenin imzalanmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen gündemlerinden düşmüş değil. Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çalışan kadın sağlık emekçileri 2022 yılı bütçe planı ve emekçiyi bekleyen yeni vergi yüklerini, imzalanan TİS’i tartışırken, sendikaların ücret zammı kadar maaşlardan kesilen vergileri de gündem etmesi gerektiğini söylüyor.

‘NÖBET ÜCRETİNE MAHKÛMUZ’

SES İşyeri temsilcisi 33 yıllık Hemşire Yasemin, iki yıla yakın bir zamandır salgın koşullarında çalışan sağlık emekçilerinin taleplerinden bir tanesinin bile karşılanmamasına tepkili. 2022 Ocak ayında alacakları zammın bu ekonomik koşullarda çoktan eriyip gittiğini söylüyor. Yıl sonuna gelindiği için bir üst vergi dilimine geçtiklerine işaret eden Yasemin, Ekim ayında maaşlarını son 6 aylık dönemin zammıyla birlikte aldıkları halde Ocak ayından düşük olduğunu dile getiriyor: “Aldığım maaş 4.250 TL. Ben maaşımı söylemeye utanıyorum ama devlet bize bu maaşı vermeye utanmıyor. Bize verdikleri bu düşük maaşlarla bizleri nöbet ücretine mahkûm bırakıyorlar. 24 saat nöbet tutmak gerçekten insanlık dışı bir şey ama birçoğumuz oradan aldığımız para ile geçindiğimiz için mecburen kabul ediyoruz. Yoksa ayda 9 ya da 10 nöbet tuttuğumuz düşünülürse aslına bakarsanız yaşamıyoruz bile.”

‘ALDIĞIMIZ ZAMMI GÖRMÜYORUZ BİLE’

“Ne yazık ki toplu sözleşmede ne emekliliğe sayılan temel ücret masada gündem oldu ne 3600 ek gösterge talebimiz karşılandı ne de yıpranma payı hakkımızı alabildik” diyerek sorunlarının devam ettiğini dile getiriyor başka bir sağlık emekçisi: “Bu koşullarda geçinmek mümkün değil. Şu an ekonomi zaten çok kötü, alım gücümüz iyiden iyiye düştü. Markete, pazara gitmeye korkar olduk. Çoğumuz tek başına hayatına devam eden, tek başına çoluk çocuk büyüten kadınlarız. Okulların açılması belimizi büktü, aldığımız bir şeyi ertesi hafta zamlı fiyattan alıyoruz. 2 ayda her şeye akıl almaz şekilde zam geldi. Rutinde yaptığımız bir sürü şeyi bıraktık. Daha az meyve alıyoruz mesela, her şeyi daha az az tüketiyoruz, üstümüze başımıza yeni bir şey almadık ama asıl önemlisi maaş hesaplarımızdan eksiye girdik geçinmek için. Yıl sonuna geldiğimiz için üst vergi diliminden kesilen vergiler de resmen belimizi büktü. Temmuz ayında güya zam alıyoruz ama asla zammı görmüyoruz. Şu an aldığımız maaşlar inanın Ocak ayı maaşlarımızdan düşük” diye anlatıyor koşullarını.

VERGİ BORCU SİLİNENLERİN YÜKÜ DE BİZİM SIRTIMIZDA

Bir başka sağlık emekçisi ise “Vergi kesintileri yüzünden daha fazla nöbet tutmaya başladık. Herkes kendi mesaisi dışında aşıda nöbet yazdırıyor fazladan. Sabah 8’de işe gelip gece 12’ye kadar çalışıyoruz. Ameliyathane, klinik, poliklinik çalışanları aşıda fazladan nöbet tutuyor. Memur kadrosunda olanlar aşı kayıtta nöbet tutuyor. Ayda 16 gün aşıda nöbet yazdıran arkadaşlarımız var. Yani ayın her günü mesai harici günde 8 saat nöbete kalarak açık kapatılıyor. Zaten nasıl bir vergi sistemi var hiç anlamadık. Aldığımız her şeyden fazla fazla vergi kesiliyor, maaşlarımız kesilen vergilerle kuşa dönüyor ama bir yerlerde vergi teşvikleri, büyük şirketlerin vergi borçlarının silinmesi haberlerini okuyoruz, planlarını görüyoruz. Yani vergi az kazanandan az, çok kazanandan çok alınır benim bildiğim, bizim ülkede tam tersi. Açıkçası ülkenin vergi rekortmeni kim diye sorsalar biz ücretli çalışanlarınız. Vergiler bizden peşin peşin kesiliyor, sonrasında vergi borcu silinenlerin yükü de bizim sırtımıza biniyor. Bir ülkede pırlantanın vergisi yok ekmeğin vergisi varsa adaletli vergi sisteminden kimse bahsetmesin” diye tepki gösteriyor.

SENDİKALAR ADALETSİZ VERGİ SİSTEMİNE KARŞI ORTAK TAVIR ALMALI
Kadınların ortak görüşü ise sendikaların ücret zamlarının yanı sıra toplumun büyük çoğunluğunu ilgilendiren adaletsiz vergi sitemine karşı mücadeleyi gündemine alması ve birleşik bir mücadele örgütlemesi oluyor. Bu konuda Yasemin’in şu sözleri hepsinin ortak görüşü olarak onay alıyor; “Sendikalar ücret zamlarını konuştukları kadar toplu sözleşme masalarında bu vergi sistemini de gündeme getirmeli. Asgari ücretten neden vergi alınıyor mesela? Alınmasın. Bizim maaşlarımızın da asgari ücret kadarki kısmından vergi kesilmesin. Bu maaş zam oranı kadar önemli bir talep bence. Burada bütün sendikaların ortak bir tutum göstermesi, çalışanların böyle genel talepleri için birleşmesi gerekir diye düşünüyorum. Bunun için hem bulunduğumuz sendika ve konfederasyonlara hem de diğerlerine büyük sorumluluk düşüyor.”


İlgili haberler
Kamu emekçisi kadınlar: Toplu sözleşmede kadının a...

KESK, iktidar ile Memur-Sen arasında imzalanan toplu sözleşmeyi protesto etti. Ekmek ve Gül’e konuşa...

Kamu emekçisi kadınlar bu taslağa sığmaz!

Kadın kamu emekçilerinin talepleri TİS süreçlerine nasıl yansıyor? Konfederasyonların taslaklarını i...

Kadın kamu emekçileri: TİS’te kadınların talebini...

Kamu emekçisi kadınlar TİS taleplerini açıkladı. Kadınlar, doğum izninden eğitim müfredatında cinsiy...