Yaşamın, umudun, aydınlığın, adı barış olsun
Elbet bir gün adalet yerini bulacak. Biz kazanacağız! Vicdan ve adalet diye bağıran analarımızın, kadınların direnci kazandıracak!

Türkiye’de, bu bizim olmayan savaşın ta içinde bulduk kendimizi. Devlet politikaları bizi bu karanlık çıkmazın içine soktu. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, inananlar, inanmayanlar diye kocaman bir kutuplaşmanın içindeyiz. Dindar ve kindar nesil hevesleriyle başlatılan çatışmaların, savaşların tam ortasında... Suriye’de devam eden savaş, Türkiye’deki terör, bizden değilsiniz diye yapılan operasyonlar, en ufak bir muhalefette gözaltına alınan, tutuklanan insanlar... Her taraf kan gölü! Türk ölüyor, Kürt ölüyor, Alevi, Sünni insanlarımız ölüyor.

Yeni inşaatlar, yeniden rant, yeniden saraylar ve yeniden saltanatlar kurmak için bizi bizden koparıyorlar. Bizden aldıkları oylarla, bizi bize kırdırtıyorlar, her ölümle bizi bizden daha da uzaklaştırıyorlar.
Kardeşi kardeşe kırdırarak akan kanların üzerine inşa edilecek bir dünyada olmak istemiyoruz biz.

Biz barış olsun, kardeşlik yükselsin diye elele vererek yaşamayı hak ediyoruz!

Biz insan olmak için mücadele ediyoruz, insan olmak! Bunun için kadın erkek, çoluk çocuk, yaşlı genç nice kanlar döktük!

Hatırlarsınız 10 Ekim 2015’te barış mücadelesi vermek için binler, onbinler Ankara’da buluşmuştu. Kardeşçe yaşamayı örnek kılacak bu buluşmadan rahatsız olanlar yüzlerce insanımızı kana buladı. Ama bizler yine de “İnadına Barış” dedik ve aileler olarak kan kardeş olmaya and içtik, kardeşçe söz verdik orada kalan canlara.
Ne yazık ki o zamandan beri barış demek suçmuş gibi saldırılar devam ediyor.
Bakın halen bizim olmayan bir savaş için kan akıyor. Biz kadınların doğurduğu evlatların kanı! Cumhurbaşkanı danışmanı çıkıp “50 küsur asker şehit verdik” diyerek yapılan ve yapılacak olan ihaleleri konuşabiliyor.

Ne kadar şehit, ne kadar savaş, o kadar yol, su, saray, köprü ve saltanat!
Ne için olduğunu bilmediğimiz, bizim olmayan bir savaş tam da kapitalizmin bize reva gördüğü gibi işliyor. Devlet kazanıyor hep... Ama devran dönecek, gün gelecek, analarımızın öfkesi sizleri boğacak!



BİZ KAZANACAĞIZ
Hatırlayın, daha dün evlatları için içleri yanan analarımıza yapılan zulüm ve işkenceyi. Cumartesi Anneleri’nin yıllardan beri yaptığı barışçıl bir oturma eylemi, 700. haftasında kimleri korkuttu? Biber gazı ve plastik mermiyi mi hak etti analarımız!

Biz kadınların birliği beraberliği mi sizi korkuttu? Demek ki kadınların mücadelesi, birliği, gücü, emeği, dik duruşu ve kararlılığı korkutmuş olsa gerek ki Cumartesi Annelerine yapılan haksızlıklar ortaya çıktı.

Ama… Ölümlerle, savaşlarla, bizleri, kadınları, gençleri tüketemeyecekler. Hep kötülerin ülkesi olmayacak bu ülke! Elbet bir gün adalet yerini bulacak! Biz kazanacağız! Vicdan ve adalet diye bağıran analarımız hep vardı ve var olacak!

Ben de bir anneyim. Bir Elif öldü, bin Elif doğdu! Bunu böyle bilsinler. Biz Ankara’da 103 canı boşuna vermedik. Her cana bedel binler doğdu. İçinde bulunduğumuz bu durum her ne kadar acı olsa da, adaletsizliğin, katillerin kol gezdiği, katliamların süregittiği, savaşın ve sömürünün devam ettiği, açlığın arttığı bir zamanda, yine de kadınların direnci kazandıracak! Çünkü kadınlar var olduğu sürece bu evren, bu tabiat hep var olacak. Çiçekler açacak, kuşlar ötecek, yine gün ayacak, yine ay doğacak. 

Elbet bir gün anaların gözyaşı sizden hesap soracak! İnadına barış, inadına barış!

İlgili haberler
10 Ekim davasının ardından...

10 Ekim Ankara Katliamı davası Avukatlarından İlke Işık davada son durumu ve ailelerin taleplerini a...

Cumartesi Anneleri’nin 700. haftasına polis saldır...

Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta eylemi İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı. Galatasaray M...

Cumartesi’den kalan...

Cumartesi Anneleri umutlu ve dirençli bir mücadelenin çok özel bir yerinde duruyorlar. Bıkmadan usan...