Yönetici kadınların yeterliliği hedefte
Milli Eğitim Müdürü okullarda yönetici kadınların ‘yeterliliklerini’ değerlendirmek için anket başlattı. Bu anlayış her yerde olan cinsiyet ayrımcılığının kamuda daha da derinleştirildiğini gösteriyor

Geçtiğimiz günlerde İzmir’de Buca İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Can, kadın müdürlerin yeterliliklerinin değerlendirilmesi için okullara anket gönderdi. Anketin açıklamasında şu ifadeler yer alıyordu: “Sayın meslektaşlarım, bu çalışmanın amacı; anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan ve kadın müdürlerimizle çalışan öğretmenlerin ve müdür yardımcılarının, kadın yöneticilerin yeterliliklerine ilişkin görüşlerini belirlemektir.”

Görünen o ki, eğitim müfredatında yapılan değişikliklerle çocuk yaşta evliliği özendiren, kadını ‘itaat eden bir varlık’ olarak tarif eden Milli Eğitim Bakanlığı bunlarla yetinmemiş ve kadın çalışanları hedefe koymuş. Kadın erkek eşitliğinin, en azından ücret ve sosyal haklar açısından az çok sağlanabildiği kamu işyerlerinde kadınların yöneticiliği de sorgulanmaya başlandı. Bu durum “kadının yeri evidir, öncelikli görevi anneliktir” diyen zihniyetin kadını kamu işyerlerinden de soyutlayacağının işaretlerinden biri. Yönetici kadınları -ki Eğitim Bir Sen gibi hükümet güdümünde bir sendikaya üye olmalarına rağmen- hedefe koyan bu girişim aslında AKP hükümetinin kadın politikasının bir sonucu ve hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm kadınları hedefe aldığının da kanıtı. Bu nedenle de üzeri örtülemeyecek kadar önemli.

Medyaya da yansıyan ve tepkilere neden olan anketi Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Şenay Akyol’la konuştuk. Akyol, anketi gündeme getiren Milli Eğitim Müdürü hakkında gerekli işlemlerin yapılması çağrısında bulunuyor.

CİNSİYET AYRIMCILIĞI VE BASKI
Akyol; “Bu anketle, başlığından da anlaşılacağı gibi kadın yöneticilerin yeterliliğini ölçmek amaçlanıyor. Süleyman Can açıklamasında, kadınların yönetici özelliklere sahip olduğunu, ama okullarda kadın yönetici sayısının az olduğunu söyleyerek anketi olumlamaya çalıştı. Fakat anketin başlığı bile erkek yöneticilerin yeterli olduğunu, kadınlarınsa yeterliliklerinin ölçülmesi gerektiğini ifade ediyor. Biz Eğitim Sen olarak, bu çalışmanın kadın yöneticiler üzerlerinde baskıya ve cinsiyet ayrımcılığına neden olacağından kaygılanıyoruz ve bu yüzden üyelerimizin anketi doldurmaması yönünde karar aldık.”

EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Son zamanlarda ülke genelinde kadınlara yönelik ayrımcı politikaların sonuçlarının kadınlara mobbing, taciz, tecavüz ve cinayet olarak döndüğünü ifade eden Akyol, şunları söylüyor; “Yöneticileri kadın ve erkek diye ayırmak, kadınları cinsiyetleri üzerinden değerlendirmek anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı. Süleyman Can, zaten var olan cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştiriyor. Bu durum kadınlar için olumsuz bir tavır oluşmasına neden oluyor. Bu ülkede eğitim sistemiyle ilgili bir iyileşme olacaksa eğitimin kalitesi yükselecekse bu çalışmalarda kadın eğitimcilerin özverili çalışmalarının katkısının fazla olacağını biliyoruz. Kadın yönetici arkadaşlarımızın yaşadıkları her tür olumsuzlukta yanlarında olacağımızı da söylemek isteriz. Yöneticilerin mülakat yerine likayatla atanmasını savunan bir sendika olarak, bu uygulamaların okullarda yaygınlaştırılmak istenmesi angaryayı ve idareci-öğretmenlerin performans değerlendirilmesine yönelik uygulamaları arttırıyor. Kadınları ötekileştiren, aşağılayan, ayrımcılığı arttıran bu anket bir an önce geri çekilmeli. Anket nedeniyle İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Can’ı kınıyoruz. Yetkilileri de Milli Eğitim Müdürü hakkında gereğini yapmaya çağırıyoruz.”

TÜRKİYE CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE 140 ÜLKE ARASINDA 131. SIRADA
2016 yılı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği sıralamasında, ki bu araştırma sağlık, siyaset, ekonomi ve eğitim olmak üzere 4 kategoride yapılıyor- 140 ülke arasında 130. sırada olan ülkemiz 2017’de bir sıra daha gerileyerek 131. sırada yer aldı. Kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 33’ten yüzde 36’ya çıkıp bunun karşısında cinsiyet eşitsizliği sıralamasında geriye düşülmesinin sebebi, başta ücret eşitsizliği olmak üzere güvencesizlik ve sosyal haklardaki adaletsizlik. Hal böyle olunca kamudaki bu ayrımcı uygulamanın nedenleri de hedefi de ortaya çıkıyor.

İlgili haberler
Eğitim sistemi çocuk istismarını etkiler mi?

Eğitim sisteminin çocuğa yönelik cinsel istismarda payı var mı? Eğitim Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiği...

GÜNÜN ÖNERİSİ: Eğitimciler; bu broşür çok işinize...

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği'nin okul psikolojik danışmanları ve eğitimciler için hazırladığı ‘G...

Çocukların eğitimi, eğitimcilerin iş güvencesi ned...

‘Çiğli’de okul servisinde unutulduğu için ölen Alperen, üzerine lavabo düşerek ölen Efe’den hiç mi d...