DERGİMİZDEN

Fabrikadan ibaret bir hayat, hayat mıdır?

'Yoksulluğun ve fazla çalıştırılmanın bir sonucu olarak, işçi kadınlar tüm yaşamlarını fabrikaya adapte ediyor.'

İlk grev, ilk heyecan

Pazar gününü pazartesiye bağlayan gece işe gidecek olmanın getirdiği tatlı uykusuzlukla buluştuk petro kimya işçisi kadınlarla. İlk grevlerini anlatırken örgütlü işçiler olmanın gururunu taşıyorlar.

İki eltinin hayatta kalma mücadelesi: Güvencesiz döngüsü, yoksulluk sillesi

İki elti, sekiz kişilik aileye bakarken kendini dayanışma içinde buluyor. Devletten destek alamayan ve ailenin tek çalışanı olan Ayşe üstüne çalıştığı fabrikadan “daralma” gerekçesiyle çıkarılmış...

'Zeytin ağaçlarına sarılacağız, topraklarımıza sahip çıkacağız'

Köylüler Maden Yasasına karşı mücadelede kararlı. “Zeytin bizim için çok önemli. İnsanların gelir kaynağı olan zeytinin yok edilmesini kabul edemiyoruz” diyor kadınlar.

Başkalarının hayalleri için çalışanların duyguları

Tüm bu duyguları farklı düzeylerde de olsa aynı sınıftan olan insanlar benzer şekillerde yaşıyor, bunun sebeplerini her gün çalışma ortamımızda görebiliyoruz…

Bir fabrika incelemesi: Devleşen kârlar karşısında eriyen hayatlar

KONVEYÖR fabrikasından kadın işçiler anlatıyor: Eşitsizlik, düşük ücret, güvencesizlik... “Aileyiz” denilen yerde, milyonluk kârlara karşı işçiler açlık sınırında yaşamaya zorlanıyor.

Altı ay zamsız çalışmak değil de iş yavaşlatmak mı günah?

'Kendilerine gelince hiçbir şeyden tasarruf yapmazken işçilere “Tasarruf yapın, zam istemeyin” diye fetva veriyorlar. Yazıklar olsun!'

Evden uzak, yeni bir yaşam hayali

'İçinde yaşadığımız ekonomik gerçeklikte, bu yaz tatilini çalışarak geçirmek, belki az da olsa bir birikim yapmak istiyorum. Bu, bir zorunluluk değil sadece; aynı zamanda bir var olma biçimi.'

“Adalet, saygı ve insanca yaşam istiyoruz”

'Bu mektubu bir çığlık olarak görün; hem kendi sesim, hem de benim gibi susmak zorunda kalan binlerce emekçi kadın adına.'

Görsünler halimizi artık!

“Çok iş, az para ve az işçi üçgeninden asla çıkamıyoruz.”

'Neden boşanmalarda arabuluculuk istemiyoruz?'

Dergimizin orta sayfasında 'Neden boşanmalarda arabuluculuk istemiyoruz?' sorusuna yanıtları zorlu boşanma süreçlerinden geçmiş kadınlar veriyor.

Emperyalizme, baskıcı rejimlere karşı ses yükseltelim: Enternasyonal mücadeleyi büyütme zamanı

'Tarihi bir dönemeçten geçiyoruz. Şimdi Ortadoğu’da sömürü ve yıkım döngüsünü kırmak için her bir ülkeden işçilerin, emekçilerin, kadınların dayanışma ve mücadelesinin yeşermesine ihtiyacımız var.'

Nedir bu emperyalizm? | 'Emperyalizm emekçilere karşı, emekçiler emperyalizme karşı'*

Emperyalist ve işbirlikçi tekelleri hedefe koymayan “iyi niyetin” başarı şansı yoktur ve halkı aldatmaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.

Kadınlar Türkiye gündemini yorumluyor

İstanbul Küçükçekmece’de kadınlar Türkiye’de ve dünyada gündemden düşmeyen savaşları yorumladı. Gündemlerin onların hayatlarını nasıl etkilediğini anlattı.

Kürtaj yasağının tanıklarının hikayesi

'4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün filmi, sadece Romanya’nın karanlık bir dönemini değil, aynı zamanda bugün güncelliğini koruyan bir meseleyi önümüze getiriyor.'

Aile yılında Ülker Abla’yı hatırlamak

Ülker Abla’nın hikâyesi, bizim bildiğimizi sandığımız evlerin duvarlarını yeniden düşündürürken Gülten Akın’ın dizelerinde yankılanan o kadim kadın sesiyle birleşiyor...

Nereden çıktı bu tatil?

'Tabii gezip yeni yerler, yeni tecrübeler edinmek istemiyor değilim. Bu, var olan ekonomik şartlar yüzünden evde olmaya dair bir güzelleme olarak okunmamalı.'

Bavulum cebim kadar boş: Yawww sıcaktır!

Asgari ücretle çalışan bir işçinin bir günlük tatil yapabilmesi için dört gün çalışması gerekiyor. O yüzden plan var, tatil yok.

2025 Emek Kampı: Gökyüzü ortak, sofra ortak, hayaller ortak

'Katıldığım her kamptan çok mutlu döndüm. Her seferinde, iyi ki gelmişim dedim.'

'Çocuklarımızın geleceğinden çalıyorlar'

'Her çocuğun iyi bir eğitimi alması gerekirken, bizlerin kazandığı üç kuruş ile hayatta kalmak ile çocuklarımızın eğitim hakkı arasında bir tercih yapmamızı istiyorlar.'