Xiaomi Salcomp işçisi kadınlar: Sendika girene kadar direnmeye devam!
Salcomp'tan kadın işçiler sendikal haklarını kabul ettirmek ve 'kölelik koşullarına' karşı çıkmak için fabrika önünde direnişteler.

İstanbul Avcılar’da Xiaomi’ye üretim yapan işçiler sendikal haklarını kabul ettirmek için günlerdir Salcomp fabrikasının önünden ayrılmıyor. Aylardır asgari ücrete bile ulaşmayan ücretlere, maaş kesintileriyle, zorunlu mesailerle, “ellerini sallasalar tutanak yazıldığı”, tuvalete gidiş gelişlerin denetlendiği, mola sürelerinin zorunlu güvenlik önlemleriyle kısaltıldığı işyerinde işçiler “kölelik sistemine” karşı sendikalaşma kararı aldı. Türk Metal Sendikasına üye olan işçiler fabrikada çoğunluğu sağladı ancak fabrika yönetimi sendikanın yetkisini kabul etmeyince yapılan iş bırakma eylemleri sonunda bir gecede yaklaşık 180 işçi Kod 49 ile işten atıldı.

Üretimde çokça yer alan kadın işçiler fabrikanın önünden, direniş alanlarından Ekmek ve Gül’e konuştular. Aylarca maruz bırakıldıkları mobbingleri, çalışma koşullarını, haksız ücret kesintilerini anlatan kadın işçiler fabrikanın kapısından davullarla zurnalarla sendikayı kabul ettirip girene kadar vazgeçmeyecekleri konusunda kararlılar. Çünkü biliyorlar ki haklarını kazanmazlarsa canlarına tak eden koşullarda, daha çok baskı ve tehdit altında aynı düşük ücretlere çalışmak zorunda kalacaklar.


Demir tellerin içinde ve dışında gerçekleşen bir direniş… Fabrika bahçesinden çıksalar geri alınmayacaklarını bildikleri için günlerce fabrika bahçesinde sabahlayan kadınlar fabrika yönetiminin kendilerini yıldırmak için tuvaletleri çivilediğini, tuvaleti kullanmalarına izin verilmediğini belirtti. İçeriden çıkamadıkları için günlerdir çocuğunu görmeyen, hasta anne babasının bakımını her gün direniş alanında bulunmak için diğer aile üyeleriyle planlamaya çalışan işçiler “Türk Metal içeri girene kadar buradan dışarı çıkmayacağız” diyor. İçeri alınmayan işçiler ise demir parmaklıkların dışında halaylarla, şarkılarla yılmadıklarını ve vazgeçmeyeceklerini gösteriyor: “Gülüp eğlenmek de bir eylem. Yılmayacağımızı bilsinler!”


Direniş alanında kaynayan semaverden aldığımız çayları içerken işçi kadınlar birbirlerine iyi dileklerini hep hatırlatıyorlar: “Hepimiz kol kola hep birlikte bu kapılardan gireceğiz.”

İçerideki arkadaşlarıyla görüntülü olarak demir tellerin dışından haberleşiyorlar.


Fabrikaya ne kadar emek verdiklerini, fabrika ilk açıldığında her şey konteyner halinde ve ısıtma bile yokken montları üzerlerinde çalıştıkları fotoğrafları göstererek anlatıyorlar.

“İlk zamanlarda tuvalete bile gidemedik, erkekler ve kadınların tuvaletleri aynıydı. Titreye titreye yemek yedik, içeride montlarla çalıştık.”

“Üretim başlayana kadar soğuk sularla temizlik yaptırdılar devamlı.”

“Yeni açılan firma diye sineye çektik ama ilk golü de biz yedik.”

“Hele bir arkadaşımızın eşi ağır bir rahatsızlık geçirdi ve rapor aldı, bu süreç uzun sürebilir diye arkadaşımızı işten çıkarmışlardı. O kadın okuma yazması olmayan bir kadındı, sabahlara kadar ders çalıştı sınav olacağız diye, emek verdi. Biz ona ses kayıtları atardık ki öğrenebilsin diye. Kadının hastası var tolerans göstermediler.”

 “Hayırlısıyla zafer bizim olacak.”

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
AdkoTurk’un kadın işçileri hem TİS hem grev hakkı...

Patronlar ve yöneticiler, işçileri sendikaya üye olmaktan ve greve çıkmaktan vazgeçirmek için her tü...

Salcomp'tan bir kadın işçi: 'Üzerimize zincir de v...

Yaklaşık 800 işçinin çalıştığı Çin sermayeli Xiaomi Salcomp’ta sabah vardiyasındaki işçiler, sendika...

Almanya’da metal işçisi kadınların sendikal örgütl...

Metal işçisi, işyeri temsilcisi Mehtap Kandilli, metal işçisi kadınlar içinde yürüttükleri sendikal...