Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Öyle şen şakrak kutlamalar yap(a)mıyoruz. Hem yargının hem de mesleğin hali ortada. Hakkını teslim eden bir hukuk olmadıkça, hak aramak her anlamda bir “mücadele.”

Emine Şenyaşar’ın 591 gündür Urfa Adliyesi önünde engellemelere rağmen sürdürdüğü adalet mücadelesini konu alan ‘Adalet İçin (For Justice)’ adlı belgeselin fragmanı yayınlandı.

Bekir Gülel tarafından katledilen Hasret Tutal’ın ailesi, Gülel’in olayı “kaza” diyerek kapatma kaygısını yaşıyor.

Ç.Y. iş çıkışı taksi durağına gitmek için Murat K.’nin aracına bindi. Alıkonulan, tecavüze maruz kalan Ç. intihar etti, engelli kaldı. Tutuksuz yargılanan sanıklar Ç.’nin avukatını da tehdit ediyor.

Konya’da kadına yönelik şiddeti engellemek isterken, saldırganın ölümüne neden olduğu için tutuklanan Kadir Şeker hakkında verilen ceza Bölge Adliye Mahkemesince bozuldu. Dava yeniden görülecek.

İzmir’den bir okuyucumuzun mektubu: ‘Korkmanın yükünü çocuk yaşta taşımaya başlayan biz kadınlar, daha fazla korkmak istemiyoruz’.

‘Kazanılmış hakların gereğinin yerine getirilmesinden vazgeçmemek, sosyal medyada sesini duyurma olanağı olmayan, örgütlü dayanışma olanağına sahip olmayan kadınların da yaşam hakları için de hayati.’

Sosyal medya, mücadelenin bir enstrümanı ise de asıl mücadelemiz adaletin terazisinin doğru tartması için tüm yargı sisteminin baştan aşağı değiştirilmesidir.

Tecavüzden hüküm giyen Güreşçi Recep Çakır hakkındaki haberlere ‘unutulma hakkı’ gerekçe gösterilerek erişim engeli getirmesiyle birlikte medyanın hali ahvali de tartışılmaya başlandı.

Balıkesir’de 2 çocuk annesi Özge S., yarı baygın, altına bez bağlanmış, kollarında sigara söndürülmüş ve öldüresiye dövülmüş halde bulundu, kurtarılamadı. Özge S.’nin ailesi adalet arıyor.

Ankara’ya yürüyen kadın baro başkanları, baroların seçim sisteminde yapılmak istenen değişikliğin temel hak ve özgülükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne erişim hakkına yönelik olduğunu söyledi.

Kadınlar ve çocuklarla ilgili raporlar hazırlayan, hukuksuzluklara karşı mücadele veren baroların kadın ve çocuk hakları merkezinde görev yapan kadın avukatlar, baroların tehdit edilmesine tepkili.

Ekim 2016’da ihraç edilen SES Malatya Şube Eş Başkanı Bülent Uçar, üç buçuk ay sonra kalp krizinden hayatını kaybetti, iki yıl sonra göreve iade edildi. Şimdi mücadelesini eşi ve kızları sürdürüyor.

KADEM’in işi zor, Allah kolaylık versin, kimseye yaranamayacakları bir süreç olacak muhtemelen yaşayacakları. Ama bizim için önemli olan şu ki bir kadın örgütü değilsiniz ve asla olmayacaksınız...

En çok kadınlar biliyor galiba bu ülkede adaletin nasıl bir şey olduğunu. Şiddete uğradığında korkusuz, çekincesiz, sakince adli mercilere gidebileceğini söyleyen kaç kadın vardır acaba?

2016 yılında Giresun’da iki kişinin tecavüzüne uğrayan, hamile kalan ve doğum yapan zihinsel engelli Havva için CHP Giresun milletvekili Necati Tığlı Meclise soru önergesi verdi.

Çorlu’da yaşanan tren kazasında yaşamını yitirenlerin ve yaralananların yakınları adalet nöbetine başladı.

2003 yılında yapılan bir deneyle maymunların adaletsizliği fark edip etmeyecekleri araştırıldı. Sizce maymunlar adaletsizliğe nasıl tepki verir?

‘Kadın dayanışmasına devam edeceğiz, bizim gücümüz bu. Dert olsun kadınların hayatını cehenneme çevirmek için uğraşanlara...’

Şule Çet davasının ilk duruşması yarın Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Şule Çet’in Avukatı Umur Yıldırım, davanın sadece Şule’nin değil, bütün kadın ve çocukların davası olduğunu söyledi.