Esenyalı Mahallesi

21. yüzyıldan yoksulluk manzaraları: Fareli, karanlık evler, ödenemeyen faturalar

Tuzla-Pendik bölgesinin bir yanında zenginler yaşarken, diğer yanı yoksulların yaşam alanı. Nazife torunlarıyla, Sibel çocuklarıyla; pireli, fareli, karanlık evlerde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.

Kavga etmek yerine yan yana durarak değiştirebiliriz

‘Kutuplaşmaya son verebilmek için acil şekilde kadınların üzerindeki korku ikliminin dağıtılması ve birbirilerinin haklarına sahip çıkması gerekiyor.’

İşçi buluşmasından notlar

Bu masada yok yok! Gündemimiz bol: vergi kesintisi, bir işçi direnişinin öğrettikleri, toplu iş sözleşmesi deneyimi...

Eğitimin yükü velilerin sırtında: İkinci bir çocuğum olsaydı nasıl geçinirdim?

Çocukları ortaokulda okuyan velilerle her ay istenen deneme sınavı ücretlerinden, çocukların beslenmesine kadar birçok konuyu konuştuk.

Bir kuru ekmekle okula gidiyorlar

Türkiye’de artan enflasyon ve zamlar çocukları da vuruyor. Esenyalı’da kadınlar, çocuklarını bir kuru ekmekle okula göndermek zorunda kaldıklarını söyledi.

Bu broşür nasıl çıktı ortaya derseniz…

Tuzla’da genç kadınlar yan yana geliyor. Birinin elinde kağıt, diğerinin elinde kalem, diğeri ise bilgisayar başında... Biri resim çizdi. Bir diğeri slogan buldu. Diğeri ise tasarımını yaptı…

‘Çocuklara yok demekten bıktım’

Yeni yılda her şeyin fahiş zamlarla satıldığı memlekette kadınların marketleri dolaşıp en ucuzu bulma çabası da devam ediyor. Esenyalı Mahallesi’nden yoksulluk manzaralarını okuyalım…

Borcu borçla kapattık, tükenen psikolojimizi ne yapacağız?

Dört kadın, birçok ortak noktayla dört farklı hikaye: İşsiz kalma korkusu, çocukların bakım sorunu, eğitime ve sağlığa erişememe…

Ekmek askıda yoksulluk işçide

Pendik’e bağlı Esenyalı Mahallesi’nde yaşayan kadınların anlattığı ülkede yoksulluğun boyutlarını ortaya koydu. Kadınların ortak noktası ise muhtaç olmaları.

BUZDOLAPLARINI KADINLAR ANLATTI: Zaten içi boş dolaplarımızın…

İstanbul Pendik’ bağlı Esenyalı Mahallesinde kadınlar Erdoğan’ın buzdolabı ve ekonomi söylemini tartıştı: “150 liraya hurda buzdolabı aldım, aylardır dolabım sebze meyve görmedi.”

Yok mu çaresi dostlar…

Her yıl 8 bin çocuk istismara uğruyor. Yılda ortalama 17 bin istismar davası açılıyor. Bu davaların yüzde 45’i mahkumiyetle sonuçlanmıyor. Çocuklar evlendiriliyor. Böyle gelmiş, ama böyle gitmez…

Benim kurtulmam için cesaret verecek bir söz ve güven yeterliymiş

Yıllarca şiddet gördü, her seferinde elinde darp raporuyla eve geri döndü. Son dayakta böyle olmadı, çünkü ona cesaret veren kadınlar vardı. İşte bir kadının dayanışmayla değişen öyküsü…

İnşaat işçisinin eşi: ‘Korona öldürmese de biz zaten ölüyüz’

Hanima Kızıltaş’ın eşi inşaat işçisi. Bu süreçte ‘üç çocuğa nasıl bakacağız’ diye soruyor, ne kadar yorulmuş hissetse de dayanışmayı elden bırakmayan güçlü bir kadının cesaretle yazdığı bir mektup bu.

İşçi kadınlar adaletsizliğin en derinini yaşıyor!

Zahide Kiper, Esenyalı Mahallesi’nde işçi kadınların salgın sürecinde yaşadıklarını yansıtıyor: İşçi kadınlar adaletsizliğin en derinini yaşıyor!

Salgın, şiddetin önlenmesinin, koruyucu yasaların uygulanmasının önüne geçmemeli

“Zaten şiddet gören bir kadın şimdi evde iki katı şiddet görüyor bu süreçte, kuşlara yem verdiği bahanesiyle dahi kocasından şiddet görüyor bir kadın.”

Ben bu kadınlarla artık her yere yürüyeceğim!

Çocuklarının okulunun deprem nedeniyle hasar görmesiyle başlayan destek arayışı Hanıma’yı Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ile tanıştırdı. Hanıma, artık bambaşka bir kadın… Neden mi?

Okul öncesi öğretmenleri neden hep kadın?

15 yıllık bir anaokulu öğretmeni soruyor: ‘Neden anaokulu öğretmenleri hep kadın? Neden üniversitede çok az sayıda erkek bu bölümü okumasına rağmen hep yöneticiler, müdürler erkek oluyor?’

Mahallelerde seçim havası

Bir kez daha size neden oy verelim? Mahalleyi yaşanmaz hale getirdiğiniz için mi, kadınları güçlendirmediğiniz için mi, söz verdiğiniz halde kadınlar, gençler için sosyal alanlar açmadığınız için mi?

‘O kadar emek verdik Ak Parti’ye, karşılığı bu mu?’

Elmas Çetintaş’ın, Pendik’te kızı ve oğluyla birlikte yaşadığı evi, adeta başına yıkıldı. Boşandığı kişinin isteğiyle, yasal hakları hiçe sayılarak evi yıkılan Çetintaş hiç kimseye sesini duyuramamış.

Yine gözaltına alındı, yine serbest kaldı, yine tehdit etti

Yaşadığı şiddete ve devletin duyarsızlığına isyan eden Arzu Maharramova’nın eski eşi Kenan Karakurt gözaltına alındı. Aynı gün serbest kalan Karakurt Maharramova’yı yine ölümle tehdit etti.