sağlık emekçisi

'Her alanda olduğu gibi, kadın sağlık çalışanına uygulanan şiddetin boyutu erkeğe uygulanana oranla çok daha büyük. Kadınlar çalıştıkları hastanelerde de güvende değil.'

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne giderken sağlık emekçisi kadınlarla sağlıkta şiddeti ve kadına yönelik şiddeti konuştuk.

'Acilen tedavilere değil koruyucu önlemlere bütçe ayrılmalı. Diyanet ve savunma sanayisine ayrılan bütçe artırılırken sağlık ve eğitime ayrılan bütçenin giderek azalmasının önüne geçilmeli.'

KESK, iktidarın, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde aldığı zam kararı teklifine tepki olarak ülke genelinde iş bırakma eylemi yapıyor. İstanbul'dan kadın sağlık emekçileri Ekmek ve Gül'e konuştu.

Boşandığı eşi tarafından defalarca saldırıya uğramasına rağmen saldırganın serbest bırakıldığını dile getiren Dr. Ayşe Güneş, “Bir de canıma kasteden adamın açtığı dava nedeniyle ben yargılanıyorum” d

DEÜ Hastanesi SES İş Yeri Temsilcisi Günseli Uğur: Çocuğunun kaç yaşında olduğunu sorunca önce 5 aylık dedi, sonra ‘1 ay öncesinde kaldım ben, 6 buçuk aylık oldu’ dediğinde kısa bir sessizlik oldu.

Bence şiddetin sebebi, çalışan sayısının yetersiz olması, polikliniklerin fiziki şartlarının uygun olmaması, hastaların randevu alamayıp bunun sorumlusu olarak bizi görmesi…

Çözümü oldukça ulaşılabilir olan sağlık sistemi sorununu, yumruklarımızı birbirimize doğrultarak değil, bizlere sağlıksız bir sistemi reva görenlerin yakasına yapışarak çözebiliriz.

Zor zamanlarda alkışladığınız bizler sağlıklı koşullarda çalışmayı ve can güvenliğimizin sağlanmasını sonuna kadar hak ediyoruz.

Toplumsal cinsiyetin hekimlik mesleğine ve branş tercihlerine olan etkisi, hem kadın hem de çalışan sağlığı bakımından ele alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

17 yıllık bir hemşire anlatıyor: ‘Darp, küfür, ölüm biz sağlıkçılarla birlikte anılan durumlar oldu. Mesleğimizi güven içerisinde yaptığımız, işimize saygı duyulduğu bir ortam istiyoruz.’

Mesleğe başladığı andan itibaren neymiş hemşirelerin yaşadıkları, pandemide ‘kahraman’ ilan edilenlere reva görülenler, onları başka ülkelere göçe zorlayan koşullar... Genç bir hemşire anlatıyor…

‘Hastaları için her şeyi sağlık çalışanından bekleyen ve istedikleri sonucu alamayan insanların bize yaşattığı korku her geçen gün daha çok artıyor.’

Sağlık meslek örgütleri ve sendikalar sayısız şiddet vakasına rağmen, etkili bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılmamış olmasına, güvenli iş yeri talebinin karşılanmamasına tepki gösterdi.

“Gittikçe artan kriz yüzünden işimizi bırakamaz olmuşken üzerine eklenen pandemi nöbetlerimiz ve çalışma saatlerimizin artması psikolojik bunalımı beraberinde getiriyor.”

Sağlık emekçileri 2022 yılı bütçe planı ve emekçiyi bekleyen yeni vergi yüklerini, imzalanan TİS’i tartışırken, sendikaların ücret zammı kadar maaşlardan kesilen vergileri de gündem etmesini söylüyor.

Diyarbakır’da riskli gebelik geçirdiği için nöbet tutamaz raporu verilen hemşire, zorla nöbet tutturulunca bebeğini kaybetti.

Sağlık emekçisi Arzu Sert, sendikal faaliyet nedeniyle açığa alınmış ve yine mücadeleyle işine geri dönmüştü: Bizler sömürüye, şiddete, hukuksuzluklara karşı mücadele devam ediyoruz ve edeceğiz.

Kartal Lütfi Kırdar EAH’de bir araya geldiğimiz sağlık emekçilerinin de sağlık işçilerinin de sorunları ortak. Talepleri de ortak olan bu kadınlar en birincil isteği ise emeklerinin karşılığını almak.

‘Hayatımın özeti; geçim sıkıntısı ve iki çocuk’ diyor İzmir’de bir hastanede temizlik işçisi bir okurumuz. Kendi ayakları üzerinde durma çabasını ve yaşadıklarını anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.