DOSYA
Biriktikçe biriken vergiler, krediler, kira, faturalar, çalışanların maaşı, fahiş malzeme fiyatları... Sultangazi’de esnaflık yapan kadınlar pandemi ile birlikte içine düştükleri çıkmazı anlatıyor...
Ekmek ve Gül’ün ‘Üniversitelerdeki Kadın ve LGBTİ Toplulukları tartışıyor’ dosyasından çıkan sonuçları Emek Gençliği MYK üyesi Hazan İlik değerlendirdi.
Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü: İlerleyen süreçte BÜ kulüplerinin karşı karşıya kalacaklarından endişe duyuyoruz. Ancak, tüm baskılara rağmen mücadelemiz devam edecek.
Dosyamızda farklı üniversitelerdeki toplulukların çalışmalarına, öğrencilerinin yaşamındaki etkisine, BOÜN'e yapılan müdahaleleri nasıl değerlendirdiklerine dair görüşlerini bulacaksınız.
Fobisiz, tabusuz, yasaksız bir kampüsün ve hayatın taşlarını döşemeyi amaç edinmiş bir kulüp: İTÜ Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Kulübü.
Otuz dört kulüp ile ortak yürüttükleri çalışmayla üniversitelerinde CİTÖB kurmuş YTÜ Kadın Çalışmaları Topluluğu, topluluğun üniversite yaşamına etkisine dair sorularımızı yanıtladı.
Kulüpleşme sürecinde olan SBF’li Kadınlar’dan Rana ve Başak çalışmalarının üniversite öğrencileri açısından durduğu yeri, hedeflerini, yan yana gelmenin koşullarını anlattı.
‘LGBTİ+ bireylerin ve toplumsal cinsiyet rolleri ile derdi olan diğer tüm öğrencilerin kendilerini ifade edebilecekleri, yaşadıkları sorunları dile getirebilecekleri bir alan sunuyoruz.’
‘BÜ LGBTİ+ Çalışmaları Kulübüne yönelik saldırıları iktidarın kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikalarının ve demokratik üniversite mücadelesine yöneltilen saldırıların bir uzantısı olduğunu düşünüyoruz.’
Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğunun yaptığı çalışmalar üniversiteli genç kadınların yan yana geldiğinde sorunlarını aşmaya yönelik daha güçlü adımlar atabildiğine bir örnek.
Eşitsizliğin yalnızca suretine karşı değil, esasına karşı da mücadele etmeyi hedefleyen, yaşamın tüm alanlarında dayanışmayı hedefleyen bir topluluk: Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu
Yaptığı çalışmalar, üniversitede kurduğu dayanışma ağı, varlığının üyesi olmayan üniversiteli genç kadınların yaşamını etkilediği bir kulüp: İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü
Pandemi sürecinde de çalışmalarına devam eden Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu yaptıkları çalışmalara dair sorularımızı yanıtladı.
Pandemi süreci işçileri işten atma, ücretsiz izin, yoksullaşma gibi tehlikelere daha da yaklaştırırken kadınlar da bu ihtimaller üzerine evde B planları yapıyor, tasarruf tedbirleri uyguluyor.
Pandemi sürecindeki ücretsiz izin uygulaması fiili işsiz sayısını da arttırdı. İşsiz nüfusun büyük bir kısmını oluşturan kadınlar herkesin borç içinde, krediye bağımlı bir şekilde yaşadığını söylüyor.
‘Faturanı ödemediğinde elektriğin, suyun kesiliyor arkasından kapına icra da geliyor. Faturadan kısamıyorsun. Ama et yiyeceğime makarna pişireyim diye düşünüyorsun. Ne yedin diye kimse sormuyor sana.’
‘Haftanın 5 günü gidiyordum çalışmaya, şimdi 5 gün gidemiyorum. Gitmediğim evlere bile gittim. Çünkü diğerlerine gidemeyeceğim için, yani başvuruyoruz. Sağa sola başvurduk yardım amaçlı...’
‘Geçim zaten zordu, şimdi imkânsız oldu. Danışıklı dövüş var; devletle işveren birbirini kollayacak, işçiler pahasına bir orta yol bulacak. İşçinin bütün yükü sırtlanmasını hazmedemiyorum.’
‘Arkadaşlarımla görüşüyorum. Onlar da korkuyorlar ama mecburlar, gitmekten başka çareleri yok yani. Ya şu anda beni bile çağırsalar ben bile gitmek zorundayım. Başka çarem yok.’
‘Sağlık Bakanı’nın ötekileriyiz gerçekten. Biz hemşireler, teknisyenler, biyologlar, güvenlik sekreterleri, temizlik personelleri... Ben emeğimizin daha görünür olduğu bir 1 Mayıs hayali kuruyorum.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.