Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi kadınların derdine derman olacak mı?
Bugün Mecliste görüşülecek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinden kadınların payına ne düşecek? CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ve HDP Milletvekili Züleyha Gülüm bu soruya yanıt verdi.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda bütçe görüşmeleri devam ederken bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi görüşülecek.

2022 bütçesinden sosyal harcamalara 104,2 milyar lira, tarıma 57,6 milyar lira, sanayi patronlarına 68,9 milyar lira kaynak ayrılırken, savunma ve güvenlik birimlerine ayrılan kaynak ise yüzde 29,6 artışla 181 milyar lira oldu.

Yine Cumhurbaşkanlığı bütçesinde Erdoğan’ın maaşı yaklaşık 35 asgari ücret tutarına, yani 100 bin 750 TL’ye çıkarılırken, Diyanet İşleri Başkanlığına, 2022 yılında 16,1 milyar lira bütçe verildi. Bütçede 17 bakanlıktan 7’sini geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı, İçişleri Bakanlığından bile fazla bütçeye sahip.

AKP iktidarı sermayeye cömert davranırken emekçilere cinsiyetçi yaklaşımı ve hak temelli anlayışa sahip olamaması nedeniyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi kadına yönelik şiddetle mücadeleden, bakım hizmetlerinin kamusallaştırılmasından ve erişilebilir hale getirilmesinden uzak kalırken 2022 bütçesinde kadınların payına ne düşeceği merak konusu.

‘2021 YILINDA SADECE BİR KADIN SIĞINMAEVİ AÇAN BAKANLIĞI KADINI YOK SAYIYOR’

Gülizar Biçer Karaca| Fotoğraf: CHP Basın

“Aile Bakanlığı bütçesinden kadınların payına ne düşecek sorusunu sorduğumuz CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 2022 yılı bütçesinin 1 trilyon 350 milyar 957 milyon olduğunu bu bütçenin sadece yüzde 3,77’sinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ayrıldığını söyledi. Bu bütçenin sadece kadınlara değil Bakanlığın tamamına ayrıldığını ifade eden Karaca şöyle devam etti: “Faiz lobisine 240 milyar 383 milyon yani yüzde 13.7 bütçe ayrılırken bu bütçede kadın yok. Bu bütçede sosyal hizmetlere dönük herhangi bir çalışma yok. Bu bütçede 2021 yılında sadece bir kadın sığınmaevi açan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı için kadın yok sayılmış. Kadının adını diğer alanlardan da silmek için ellerinden gelen her türlü kısıtı getirmişler. Bakanlığın pandemi döneminde sosyal hizmetlere ayırdığı pay yüzde 1,42’ydi. Sosyal hizmetlere yardım arttırmayı yine vatandaşa IBAN gönderecek çözecekler diye düşünüyoruz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesinden de görüldüğü üzere, faiz lobisine, saraya, sermayeye, yandaşlarına bütçenin üçte ikisini ayırırken kalan üçte birini de yüzde 1’lik kırıntılarla dağıtıyorlar.”

‘BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE KADINLAR SADECE AİLEYE SIKIŞTIRILIYOR’

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de bütçenin içeriğinden çok yapılış sürecine bakmak gerektiğine dikkat çekti. Kadınların, kadının örgütlerinin görüşü alınmadan bu konuda ihtiyaçlar nedir konuşulmadan bütçe planlaması yapıldığını dile getiren Gülüm, “Bütçe erkek bütçesi haline geliyor çünkü yapım süreçleri de ağırlıklı olarak erkeklerden oluşuyor, zaten bütçe görüşmelerine devletin kurumların yüzde 99’unun erkekler tarafından temsil edildiğini, Bakanlıkların alt kurumların tamamıyla erkek olduğunu görüyoruz dedi. Dolayısıyla kadınları katan, kadınların taleplerinin dile getirilmesini sağlayacak demokratik şeffaf katılımcı biri bütçe yok” dedi. Bütün bakanlıkların kadınlarla ilgili ayrıca bir bütçe ayırması gerektiğini ifade eden Gülüm, kadınların erkeklerle eşit konumunda olmamasından kaynaklı ihtiyaçlarının farklılaştığını söyledi. Her Bakanlığın bu eşitsizliği gören bir yerden kadınlara pozitif ayrımcılık ilkelerini uygulayarak bütçe oluşturması gerektiğini belirten Gülüm, “Buna dair herhangi bir şey de göremedik. Bir Kadın Bakanlığı yok, bütçe görüşmelerinde kadınları aileye sıkıştıran bir yaklaşım görüyoruz” diye konuştu.

Züleyha Gülüm| Fotoğraf: HDP Basın

‘BÜTÇE KADINLARI DEĞİL, ERKEK EGEMENLİĞİNİ KORUYOR’

Birkaç yıl öncesine kadar kurumsal yapıların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderme noktasındaki yaklaşımının pratik uygulamada olmasa bile kelime olarak var olduğunu söyleyen Gülüm şöyle devam etti: “Ancak uzun bir süredir bu kelime bile bütçeden çıkarılmış durumda. Daha çok aile merkezli kadınları aileye mahkum eden bir yaklaşımla bütçe görüşmeleri de sürüyor. Şunu hepimiz biliyoruz zaten, bu iktidarın uzun yıllardır sürdürdüğü politikalar ve kadına yaklaşımı aile hayatında yaşamaya uyumlulaştırılmış bir kadın bakışı ve dolayısıyla kadınları öncelikli olarak aileye, bakım hizmetlerine, ev işlerine, çocuk bakımına mahkum eden ve bununla uyumlu olabildiği oranda kamusal alanda çalışmasına olanak sağlayacak mekanizmalar üreten bir yaklaşıma. Haliyle bunun getirdiği bir sonuç olarak da kadını her yönden korumaya gerektiren mekanizmaları üretmek yerine aksine kadına dair sözleşmelerden de İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçen 6284’ü, nafaka hakkını tartışmaya açan bir yaklaşım gözlemliyoruz bu bütçede de bunun yansıması çok net. Sığınmaevi, kreşler meselesinde de yine yeterli bir bütçe ayrılmadığını görüyoruz. Çalışma yaşamında iş bulabilen ya da bulamayan kadınlar açısından bunlara çözüm üretecek, kadınlara istihdam alanı yaratacak, eşdeğer işe eşit ücret sağlayabilecek, kadınların iş yaşamında cinsiyetçi ayrımcı uygulamalara maruz kalmasının önüne geçecek bir bütçe yok. Bütün bu sorunlara dair çözüm üretmeyen bir bütçe karşımızda. Sistemi koruyan erkek egemenliğini koruyan bir bütçe anlayışıyla önümüzde duruyorlar.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
1924’ten günümüze bütçesi, mevzuatı, kurumları, pe...

Dünden bugüne Diyanet İşleri Başkanlığı'nın nasıl değişimlere uğradığına, yetkilerinin nasıl değişti...

EŞİK’ten Meclis izleme raporu: Bütçe soruları hava...

Eşitlik İçin Kadın platformu, son bir ayda, kadın hakları ve cinsiyet eşitliği adına TBMM’de yapılan...

4. Eylem Planı’nda irade yok, bütçe yok, planları...

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı’nı değerlendiren Kadın Koalisyonu Planın İsta...