‘AKP için oy topluyordum, artık ne oy veririm ne de verdiririm’
KHK ile ihraç edilmiş bir kadın anlatıyor: ‘Ben hep AKP’ye oy verdim. Oy vermeyi bırak, kapı kapı gezip oy topladım. Ama artık iki dünya bir araya gelse oy vermem, kimseye de verdirmem.’

Seçimler yaklaştıkça seçim sohbetleri de derinleşiyor, yaygınlaşıyor. Hemen hemen herkes, her yerde seçimleri konuşuyor. Parkta, markette, dolmuşta, otobüste, çocuk parkında... Kimi kaygılarla adının yayınlanmasını istemeyen bir kadınla parktaki sohbetimizi anlatmak istiyorum.

Seçimlerle ilgili ne düşündüğünü sorduğumda önce biraz çekiniyor cevap vermeye, sohbet biraz koyulaşınca başlıyor anlatmaya...

‘OY VERMEYİ BIRAK KAPI KAPI OY TOPLARDIM’
KHK ile işten atıldığını anlatıyor, en yakın arkadaşı ihbar etmiş kendisini: “FETÖ’cü demiş benim için. Bank Asya’da hesabım olduğunu söylemiş. Hesabım falan da yok o ayrı mesele ama olsa ne olur, Bank Asya’yı kim açtı. Açılışını yaparken birbirlerini eziyorlardı. Ama onlara dokunan olmaz. Ne olursa biz garibanlara olur zaten.”

Hasta bir çocuğu varmış, yurtdışında tedavisi devam ettiği sırada şikayetler üzerine gözaltına alınmış, bu nedenle tedavi de yarıda kalmış: “Bize bunları yaşatanlar bin mislini yaşasın diyor ve anlatmaya devam ediyor: “Akrabalarım ve en yakın dost, arkadaş olarak bildiğim insanlar, benimle bütün münasebetini kesti. Bana selam vermede bile imtina ediyorlar.”

‘İKİ DÜNYA BİR ARAYA GELSE DAHA AKP'YE OY VERMEM’
Seçimlere geliyor laf: “Ben hep AKP’ye oy verdim. Oy vermeyi bırak, kapı kapı gezip oy topladık. AKP’yi biz kadınlar var ettik desem yanlış olmaz. Artık iki dünya bir araya gelse AKP’ye ve Tayyip Erdoğan’a oy vermem, kimseye de verdirmem. Bir Hükümet insanına bu kadar zulüm eder mi! Kendileri gibi düşünmeyenleri ‘vatan haini’, ‘terörist’ olarak görüyorlar. İnsanları birbirine kırdırmaya çalışıyorlar” diyor. Kendi ailesinden hâlâ AKP’ye oy vermeyi düşünenlere ise tepki gösteriyor: “Bunca zulmü nasıl görmezsiniz, beni ve benim gibi binlerce insanı mağdur ettiler. Kendimden vazgeçtim, şu çocukların yaşadıklarını da mı görmüyorsunuz!”

‘BENİM BAŞIMA GELMEDEN DE ONLAR GİBİ DÜŞÜNÜYORDUM’
İnsanların kendi başına bir şey gelmeden bir başkasını anlamadığını söylüyor: “Hani var ya bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın diye atasözü, hiç de öyle değil aslında. Benim başıma böyle şeyler gelmez diye düşünmesin kimse. Ben de başıma bunlar gelene kadar birçok olay karşısında onlar gibi düşünüyordum ama öyle olmadığını yaşayarak gördüm. Çünkü sadece bize ne anlatılıyorsa ona inanıyoruz. Bütün medya, televizyonlar, her şey onların elinde. Ekonomi zaten çok kötü, eğitim deseniz içler acısı. Ama maalesef hala inanan çok. Bütün bu olumsuzlukların ‘dış güçlerin işi’ olduğunu söyleyerek insanları kandırmaya devam ediyorlar.”

Bu anlattıkları üzerine ben de erken seçim ilan edilmesiyle ilgili ne düşündüğünü sordum. Yanıtı şöyle: “Neden olacak, artık ülkeyi yönetemiyorlar. Son çırpınışları. Çünkü ciddi ciddi rahatsız insanlar. Bunca işsizlik, yoksulluk, baskı, zulüm... Yani anlayacağınız artık benden de benim gibi insanlardan da AKP’ye de Tayip Erdoğan’a oy çıkmaz. Umarım gerçekten ülkemizi ve insanları düşünen biri kazanır. Kendi cebini düşünenler değil.”

İlgili haberler
Belediye olanakları işte böyle seçim rantı olarak...

Pazar tezgahı, belediyenin yardım kuyruğu, kışın defalarca kömür yardımı için başvuran kadının evine...

AKP’ye oy verenler neden karar değiştirdi?

Daha önce AKP’ye oy veren ancak yaşadığı deneyimlerle bu karardan vazgeçen kadınlar anlatıyor.

SEÇİM NABZI: Kadınlar çelişkiler arasında bir yol...

AKP’ye oy vereceğini söyleyen kadınların tamamının ilk cümlesi her ne kadar “Ülkede her şey iyi, süp...