Anaokulunda kulüp faaliyeti olarak Kuran kursu verilecek
Anaokullarında henüz okuma yazma öğrenmeyen çocuklara Kuran kursları için hazırlanan programla Arap alfabesi öğretilecek. 4 ay sürecek programda çocukların Kuran dinlemeyi sevmesi hedefleniyor.

İstanbul Küçükçekmece'de bulunan TOKİ Akasya Anaokulu'nda isteğe bağlı olarak dini eğitim verileceği duyuruldu. Velilere Diyanet tarafından 4-6 yaş Kuran kursları için hazırlanan temel hedefi çocuklara Arap alfabesi öğretmek olan eğitim programı iletildi. 

Sol Haber'den Emre Alım'ın haberine göre her hafta 3 veya 4 harfin öğretileceği 4 aylık programda ''sabır draması'' ve ''selam oyunu'' gibi etkinlikler de yapılacak. Program sonunda ulaşılması hedeflenen kazanımlar ise ''İhlas Sûresi’ni ezbere okur'', ''Kevser Sûresi’ni ezbere okur'', ''Kur’an-ı Kerim dinlemeyi sever'', ''Peygamberimizin kişisel özelliklerini bilir'' şeklinde ifade edildi.

ÖNCE 'İMAM' SONRA 'ÖĞRETMEN'

Velilere ulaştırılan dilekçelerde söz konusu programın İl Müftülüğü ile birlikte yürütüleceği belirtildi. Önce derslerin bir Diyanet görevlisi tarafından verileceği bildirilse de bu bilgi daha sonra programın MEB'e bağlı bir din öğretmeni tarafından yürütüleceği şeklinde değiştirildi.

Anaokullarında günün yarısında müfredatın öngördüğü eğitim veriliyor, kalan yarısıysa kulüp faaliyeti adı altında ek ücret alınarak yine öğretmenler tarafından yürütülen çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu serbest zamanı hedef alan MEB ve Diyanet'in okul öncesi eğitim kurumlarını ÇEDES projesinde olduğu gibi Kuran kursuna çevirmeye çalıştığı anlaşılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, “öğrencilerin milli ve manevi değerlerini geliştirme'' amacıyla Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Protokolü hazırlamıştı. Protokol kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen vaiz, Kuran kursu hocaları gibi din görevlilerinin MEB'e bağlı okullarda öğrencilere “değerler eğitimi” vereceği belirtilmişti.

PEDAGOJİK VE HUKUKİ OLARAK YANLIŞ

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı okul öncesi eğitim programına göre, anaokulu ve kreşlerde okuma veya yazma öğretme amacı ''kesinlikle'' taşınmıyor. Programda ''harfleri göstermek ve harfleri yazdırmak da yoktur'' ifadesinin altı çiziliyor.

Pedagoji bilimine göre çocuğun bilişsel (zihinsel) gelişimi dört döneme ayrılıyor. Bunlardan ilki 0-18 ay arası duyusal-motor dönemi, 18 ay-6 yaş arası işlem öncesi dönem, 6-12 yaş arası somut işlemler dönemi ve 12 yaş sonrası soyut işlemler dönemi. Çocuklar ancak 12 yaş sonrasındaki soyut işlemler döneminde çeşitli idealler, fikirler, değerler ve inançları geliştirmeye başlıyor; toplumun yapısıyla, felsefesiyle, politikayla ilgileniyor. Okul öncesi dönemde verilen dini eğitim bilimsel eğitim anlayışı kadar Tevhid-i Tedrisat yasası ve laiklik ilkesine de aykırılık teşkil ediyor.

Fotoğraf: Pixabay

İlgili haberler
ÇEDES’ten tarikatlara çocuklar karanlığa teslim ed...

ÇEDES ismi din görevlilerinin toplu ataması ile yeniden gündeme girse de aslında eğitimde ‘manevi da...

Okul öncesi dönemde din eğitimi

Erken yıllarda verilen dini eğitimle birlikte “günah” ve “cezalandırılma” kavramlarının kullanılması...

Okul öncesi çocuklara din eğitiminin seçimlerle ne...

AKP iktidara geldiği günden bu yana eğitim sistemini kendi ideolojik ihtiyaçları üzerinden dizayn ed...