Ankara Kadın Platformu: Annelere reva görülen şiddet son bulsun
Ankara Kadın Platformu, çocukları açlık grevinde olan annelerin eylemine destek vermek için yaptığı eyleme polisin saldırısını kınadı: ‘Annelere uygulanan şiddete son verilsin, ölümler durdurulsun.’

Ankara Kadın Platformu, çocukları ve yakınları açlık grevinde olan kadınlara yönelik şiddeti protesto etmek için yapmak istedikleri eyleme dönük polis saldırısını kınadı. Yapılan açıklamada, “Barış annelerine karşı geliştirilen insanlık dışı tutumu bizzat yaşayarak gördük. Annelere uygulanan şiddete son verilmesini ve yaklaşan sessiz ölümlerin durdurulmasını istiyoruz” denildi.

Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla HDP’li milletvekillerinin de katıldığı Kuğulu Park’ta dün gerçekleşen eylemde 9 platform üyesi kadın gözaltına alınırken kadınlar polisin saldırısıyla karşılaşmıştı. Mülkiyeliler Birliğinde bir araya gelen platform üyesi kadınlar “Arkadaşlarımıza ve halkın iradesine reva görülen polisin bu tutumunu şiddetle kınıyoruz” dedi. HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları’nın da katıldığı toplantıda açıklamayı yapan Nuray Çevirmen, son iki günde Ankara’da gerçekleşen eylemlere yönelik polis şiddetine tepki gösterdi. Çevirmen, ülkenin karanlık bir dönemden geçtiğini belirterek, “Bu karanlık tablo iktidar ve medyası tarafından tersyüz edilerek ana akım medyada her şey güllük gülistanlık gösterilmektedir” dedi.

‘BARIŞ ANNELERİNE YÖNELİK İNSANLIK DIŞI TUTUMU KINIYORUZ’
Çocuklarının sessiz ölümlerine karşı sesini duyurmak ve bu sessiz ölümleri durdurmak isteyen annelerin devletin kolluk güçleri tarafından yerlerde sürüklendiğini, her türlü aşağılayıcı küfür, hakaret ve şiddete maruz kaldığını belirten Çevirmen, “Barış annelerine karşı geliştirilen bu insanlık dışı tutumu kınıyoruz. Buna dikkat çekmek için Kuğulu Park’ta bir araya gelmek istedik. Annelere reva görülen insanlık dışı tutumu bizzat yaşayarak gördük” dedi.

Yaşanan duruma tepki gösterilmezse baskı ve şiddetin daha da artacağını belirten Çevirmen, annelere ve kendilerine yönelik saldırının ideolojik olduğunu kaydetti. Çevirmen, “31 Mart yenilgisini yaşayan siyasi iktidar başta kadınlar olmak üzere kendileri gibi düşünmeyen herkese karşı şiddetini artırarak iktidarını sürdürmek istemektedir. Bizler biliyoruz ki tarihin çöplüğü benzer yöntemi kullanan iktidarlar ile doludur” dedi.

‘VİCDANLARIMIZ KALDIRMIYOR’
Annelerin talebinin insani ve vicdani olduğunu belirten Çevirmen, “Anneler yaşamdan yana tavır alıyor. Yakın tarihte yaşanan acıların tekrar yaşanmasını istemiyor. Cezaevleri önünde yaşanan insanlık dışı görüntüleri her gün üzülerek, vicdanlarımız sızlayarak takip ediyoruz. Artık vicdanlarımız bu yaşananları kaldırmıyor. Annelere uygulanan şiddete son verilmesini ve yaklaşan sessiz ölümlerin durdurulmasını istiyoruz” dedi.

‘DEVLET DUYMUYOR AMA ANALAR SESSİZ KALAMAZ’
HDP Adana milletvekili Tülay Hatimoğlulları da devam eden açlık grevlerinin sonuca ulaşması ve açlık grevindekilerin yaşama tutunması için Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla kendilerinin de Kuğulu Park’ta gerçekleşmesi planlanan eyleme gittiğini ancak çok ağır bir şiddetle karşılaştıklarını söyledi. Hatimoğulları şöyle konuştu: “Şiddetten beslenen iktidarın ve kolluk kuvvetlerinin saldırısını kınıyoruz. Açlık grevindekilerin tecridin kaldırılmasına yönelik bir talebi var ve bu talebin anayasada da bir karşılığı var. Ancak devlet bunu duymuyor, analar ise buna sessiz kalamaz. Günlerdir beyaz tülbentleriyle yaşam hakkını savunmaya, bütün hakaret ve baskılara rağmen barışı haykırmaya devam ediyorlar. Bizler de analarımızın sesine ses katmak istiyoruz. Tecrit bir an önce son bulsun, yaşam hakkına saygı gösterilsin.”

DİYARBAKIR'DA DA POLİS ENGELİ



Diyarbakır’da da açlık grevindeki çocuklarına ses olmak için hergün olduğu gibi bugün de eylem yapmak isteyen annelere polis yine engel oldu. Koşuyolu Parkı yakınında toplanan anneler, engelleme üzerine Batıkent Kavşağın'a yürüdü. HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Remziye Tosun ve Semra Güzel de eyleme katıldı. Annelerin, Batıkent Kavşağı’nda toplandıkları yer polis çemberine alındı. Gazetecilerin içeriden görüntü almasına izin verilmedi. Anneler, polis çemberi içerisinde yaptıkları eylemin ardından TUAY-DER binası önüne yürüdü. 
TUAY-DER önünde yapılan açıklamada konuşan Anne Kudret Eryılmaz, "Bütün dünyaya çağrımdır. Çocukları barbarca katleden İŞİD'e 2 çocuğumu kurban ettim. Bir taneyi de cezaevlerine kurban etmek istemiyorum. Barış istiyoruz başka birşey istemiyoruz. Cumhurbaşkanı hak hukuk diyorsan, anneler gününde çocuklarımızı bize hediye eder tecriti kaldırırsın. Biz sokaklarda kalmayı seçtiğinizden değil. Onlar orada açken ne yapmamızı bekliyorsunuz. Erdoğan'a sesleniyorum çocuklarımızı bize hediye et" diye konuştu.
TMMOB İSTANBUL KADIN KOORDİNASYONU: İNSAN YAŞAMINDA DAHA DEĞERLİ BİR ŞEY OLAMAZ 

TMMOB İstanbul Kadın Koordinasyonu da yaptığı açıklamada annelerin eylemlerine yönelik saldırıları kınarken açlık grevlerinin geri dönülemez noktaya geldiğine dikkat çekti. Açlık grevindekilerin taleplerinin karşılanması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:

“Binlerce insan tek bir talep için açlık grevinde. Uzun zamandır demokrasi, hukuk ilkeleri ve evrensel insan hakları bağlamından oldukça uzaklaşmış olan mevcut iktidara; yasalarda da bulunan bir gerekliliği hatırlatmak için bu çağrıları. Tecrit insanlık suçudur! Açlık grevleri geri dönülemez bir noktaya gelmişken ve temel bir hak talep edilirken iktidarın ve toplumun sessizliği kaygı vericidir. Kadınlar olarak, bizler yaşamı savunuyoruz ve kimsenin bu süreçte hayatını kaybetmemesini ve toplum vicdanında yeni yaralar açılmamasını istiyoruz.
Gelişmelerin geri dönülemez süreçlere evrildiği bu dönemde açlık grevinde bulunan mahpusların anneleri hapishane önünde Batman’dan Diyarbakır’a, Gebze’den Bakırköy’e Türkiye’nin dört bir yanında seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Kadınlar beyaz tülbentleri ile çocuklarının yaşaması, bu hukuksuzluğun son bulması için çabalarken maruz kaldıkları şiddet tüm toplumun vicdanını yaralamıştır, yaralamalıdır. Demokratik eylemlere dahi tahammülün olmadığını ve kolluk güçleri tarafından Kürt annelerine yapılan bu şiddeti görmezden gelmek kabul edilebilir değildir. Gerçekleşen bu saldırıların erkek egemen devletin savaş ve şiddet yaklaşımının bir parçası olduğunu biliyoruz. Mevcut iktidar annelik güzellemeleri ve hatta dayatması yaparken, dahası kadınlara 3-5 ve daha fazlasını doğurmasını salık verip doğurmayan kadınları “yarım” addederken; mücadele eden kadınlara şiddet uygulamakta beis görmemektedir. Makbul kadınlık beklentisi gibi, AKP rejiminin makbul annelik beklentisi vardır! Devletin ikiyüzlü annelik politikası bu saldırılar ile yeniden gözler önüne serilmiştir.
Başta siyasiler olmak üzere tüm topluma sesleniyoruz, insan yaşamından daha değerli bir şey olamaz. Temel insan hakları yasalarının uygulanması, sürecin sonlanması için yeterlidir. Hükümeti anayasayı, yasaları, bağlı olduğu uluslararası sözleşmeleri uygulamaya çağırıyoruz. Açlık grevlerinin ve ölüm oruçlarının geldiği bu kritik aşamada, tecridin sona ermesi için gerekli duyarlılığın gösterilmesini ve demokratik yollarla çözüme kavuşturulmasını istiyoruz.
Bir saatin bile ne kadar önemli olduğunu bilerek devlete, topluma, tüm duyarlı kesimlere çağrıda bulunuyoruz.”

İlgili haberler
Polisler, Barış Annelerini yerlerde sürükledi!

Mardin Kızıltepe’de, tecride karşı cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çeken Bar...

Barış Annelerine yine polis engeli

Açlık grevindeki çocuklarına destek olmak için Gebze Cezaevi önünde polisin saldırısına maruz kalan...

Bakırköy cezaevinde annelere polis saldırdı

Bakırköy Cezaevi önünde açlık grevleri ve ölüm oruçlarına dikkat çekmek için yapılmak istenen açıkla...