Aysel Tuğluk ‘Hatırlamıyorum’ dedi, mahkeme heyeti savunmada ısrar etti
Mahkeme, Kobanê Davası’na SEGBİS ile bağlanarak ‘Kendimi savunacak durumda değilim, hatırlamıyorum’ diyen Aysel Tuğluk’u savunma yapmaya zorladı.

IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 15'inci duruşması, 5’inci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma salonunda görülüyor.

Duruşmaya Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutulan Aysel Tuğluk SEGBİS ile bağlandı. Tuğluk’a, HDP eski Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye eski Başkanı Gülten Kışanak ve Avukat Ezgi Güngördü refakat etti. Mahkeme kimlik tespitiyle başladı. Heyet daha sonra gelen evrakları okudu.

Daha sonra Diyarbakır’dan SEGBİS ile bağlanan avukat Serdar Çelebi söz alarak, Tuğluk’un dinlenilmemesine ilişkin taleplerini yineledi, ATK raporlarını hatırlattı. Çelebi, “Aysel Tuğluk’un sağlık duruma ilişkin birçok rapor verdik. Tuğluk’un kendisini savunamayacağı ortadadır. Savunma hakkı bertaraf ediliyor. Savunma hakkı adil yargılanmanın olmazsa olmazıdır. Bu yapılan kötü muameledir, işkencedir” diye konuştu.

TUĞLUK’UN DİNLENİLMESİNE KARAR VERİLDİ

Savcılık, Yargıtay iştiraklerini hatırlatarak Aysel Tuğluk’un müdafi aracılığıyla savunmasının alınmasını talep ederken, mahkeme heyeti, ATK raporlarındaki “Kısmen savunma yapabilir” ibaresini gerekçe göstererek, avukat Çelebi’nin taleplerini oy birliğiyle reddetti. Daha sonra Aysel Tuğluk’un ifadesine geçildi.

TUĞLUK: KENDİMİ SAVUNABİLECEK DURUMDA DEĞİLİM

Tuğluk’un konuşmasında zorluk çektiği görülmesine rağmen heyet ifadeye devam etti. Tuğluk, konuşabilecek durumda olmadığını belirterek, “Kendimi savunabilecek durumda değilim“ dedi. Heyet daha sonra Tuğluk’a bazı sorular yöneltti. Heyet, Tuğluk’a Kerem Gökalp’i tanıyıp tanımadığını ve Gökalp’ın Tuğluk’un yaralıları aracıyla taşıdığına ilişkin ifadelerini sordu. Tuğluk, Gökalp’ı tanımadığını ve o dönemi hatırlamadığını belirtti.

‘İŞKENCE YAPIYORSUNUZ’

Söz alan Çelebi, Aysel Tuğluk’a yöneltilen soruların mükerrer yargılanmaya girdiğini belirterek, itiraz etti. Mahkeme itirazları reddetti. Ardından söz alan avukat Kemal Akalın, “Siz demans hakkında ne biliyorsunuz? Siz burada bir Kürt kadınına işkence yapıyorsunuz. ATK’nın neyine güvenerek raporlarına inanıyorsunuz. Elinizi vicdanınıza koyun. Resmen alay ediyorsunuz, biraz saygı gösterin. Siz neyin peşindesiniz, ifadeyi alsanız ne almasanız ne zaten kararınızı vermişsiniz. Kendisine eziyet etmeyin. Daha öncede söyledik hiçbir talebi kabul etmeyip her şeyi reddediyorsunuz. Siz kim oluyorsunuz? Sizi de yargılayanlar bir gün gelecektir” diye konuştu.

Ardından söz alan Ezgi Güngördü, Aysel Tuğluk’un zorla ifadesinin alındığına vurgu yaparak, “Aysel Hanım ifade veremeyecek durumda olduğunu belirttiği halde hâlâ soru soruyorsunuz, zorla soruların yanıtlamasını istiyorsunuz. Bu işkencedir. ATK, ‘kısmen savunma’ diyor ama kanunlarda yeri yok. Siz işkence yapmayı tercih ediyorsunuz” ifadelerini kullandı. Güngördü, konuşma yaparken heyet avukatın sözünü keserek kararlarını açıkladı. Heyet, Güngördü’nün itirazlarını reddederek Tuğluk’a yönelik sorularına devam etti.

‘AVUKATINI BİLE TANIMIYOR’ 

Tuğluk, soruları anlayamadığını ısrarla söylemesine rağmen, heyet başkanı “Daha yavaş anlatmamı ister misin?” ifadelerini kullanarak soru sormaya devam etti. Tuğluk, “Ne zaman olmuş, ne olmuş hiçbir şey bilmiyorum ki. Nasıl yargılandığımı bilmiyorum” dedi. Mahkemenin ısrarlı tavrına tepki gösteren Gülten Kışanak, “Yapılan işkencedir. Tuğluk, avukatını bile tanımıyor hala soru soruyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz, yapılan işkencedir, vicdanımız kabul etmiyor. SEGBİS çözümlerini alın bakın. Tuğluk’un ifadelerini duymamak için mikrofonları kapattınız” dedi.

Kışanak’ın sözlerini sık sık kesen heyet, konuşmak isteyen avukat Çelebi’nin de mikrofonunu kapatarak, sorular sormaya devam etti.

Tuğluk, “Söylediğiniz şeyleri anlamıyorum” derken, mahkeme heyeti, itirazları devam eden Kışanak’a bağırarak “Size söz vermedim” dedi. Kışanak, “Utanmıyor musunuz? Avukatını bile tanımayan bir kadına soru sormaya devam ediyorsunuz. Saygı duyun” dedi.

‘DOSYAYI TEFRİK EDİN’

Daha sonra söz alan avukat Çelebi, “Böyle bir sorgulama yapılamaz ama buna rağmen yargılanma yapmaya devam ediyorsunuz. Savunma vermeme niyetinde değiliz ama savunma yapacaksa kendisine sorulanları anlaması ve yanıt vermesi gerekir ama bunu yapamıyor. Bu tarihe bir hukuk ayıbı olarak geçecek. Bu hukuka aykırıdır. Müvekkilimin kurduğu bir iki söz üzerine savunma vermek olarak kabul edilemez. Bunun yapılması keyfidir, hukuka aykırıdır, kabul edilemez” diye konuştu.

Söz alan avukat Kenan Maçoğlu, “Tuğluk’un sağlık durumu ortadadır. Tefrik edin, bu konudaki kararınız neyse yine onu verin. Savcı bey diyor ‘Yargıtay kararı var’ ama baktık ki Yargıtay tersi karar vermiş. ‘Sanığın ifadesini alın’ demiş ve kararı bozmuş. Karar tefrik edin ve yolunuza devam edin” diye konuştu. Mahkeme heyeti, Maçoğlu’nun sık sık sözünü keserek Aysel Tuğluk’un savunmasının alması gerektiğini savundu.

Daha sonra söz alan avukat Nuray Özdoğan, Tuğluk’a yönelik tavrın işkence olduğunu söyledi. Özdoğan, “Karşınızda yargılanmasına devam edilen biri var. Tutuklu olduğu için tedavi olamıyor. Tuğluk’un bu durumunda sizin de payınız var. Siz ‘Savunma aldık’ demek için bunu yapıyorsunuz ama bu hukuka karşı hiledir. Buna itiraz ediyoruz” dedi. Ardından Mersin’den SEGBİS’le bağlanan avukat Ali Bozan, “Bana söz vermeyerek mikrofonumu kapattınız. Şunu söylemek istiyorum, Aysel Hanım'a söz verdiğiniz de, Aysel Hanım'ın ne dediğini duydunuz mu? SEGBİS kayıtlarında da çıkmayacak çünkü anlaşılmıyordu. Israrlı bir şekilde soru sordunuz ve savunma almaya çalıştınız. Bu işkencedir. Savunma yapmayan tek kişi Tuğluk değil, 12 kişi savunma vermek isterken siz onlara söz vermiyorsunuz. Sizin yaptığınız bilerek isteyerek işkencedir” dedi.

Bozan’ın ifadeleri ardından mahkeme, Aysel Tuğluk’un sorgusunun alınmaması, dosyanın Aysel Tuğluk’a yönelik tefrik edilmesi taleplerini oy birliğiyle reddederek yargılamaya devam etti. 


‘AYSEL TUĞLUK’A YÖNELİK İŞKENCEYE SON VERİN’
Mahkeme, daha sonra duruşmaya bir saat ara verdi. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşması öncesi, Aysel Tuğluk için 1000 Kadın ve siyasetçiler, mahkeme heyetinin savunma yapmasına karar verdiği hasta tutuklu Aysel Tuğluk için Sincan Cezaevi Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın adına açıklamayı yapan Prof. Dr. Yasemin Özgün, Tuğluk’un hızla ilerlemekte olan demans hastalığının, cezaevi koşullarında yaşamasını imkansız hale getirdiğini söyledi. Özgün, “Aysel Tuğluk’un yardım almaksızın ihtiyaçlarını karşılama ve kişisel bakımını sürdürme imkanı artık maalesef yoktur. Zaten aylar önce Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından gerçekleştirilen tedavi ve muayeneler sonucunda Aysel Tuğluk’un cezaevinde kalamayacağı yönünde görüş bildirilmiş olduğu da hepimizin bilgisi dahilindedir. Buna rağmen Adli Tıp Kurumunun raporları çerçevesinde Aysel Tuğluk’un tutsaklığı sürdürülüyor” dedi.
‘SAVUNMA HAKKI FİİLEN ELİNDEN ALINIYOR’
Ulusal ve uluslararası mevzuat hasta tutukluların tedavilerinin etkili biçimde sürdürülebilmesi için tahliye edilmeleri gerekliliğini açıkça düzenlediğini hatırlatan Özgün, “Tuğluk ve hasta tutukluların yaşam hakkı gasp ediliyor. Oysa sağlıklı yaşam istisnasız herkes için korunması gereken en temel haklardan biridir. Bu hak çerçevesinde Aysel Tuğluk’un tedavi olabilmesi için derhal tahliye edilmesi gerekiyor. Aysel Tuğluk 505 gündür tahliye edilmiyor. Hastalığı giderek geri döndürülemez biçimde ağırlaşıyor. Ancak tedavi edilmesi sonrasında etkili biçimde kullanması mümkün olan savunma hakkı fiilen elinden alınıyor. Bu hakikat ortada dururken, mahkeme, Aysel Tuğluk’u ifade vermeye zorluyor ve ifade veremeyecekse mahkemeye gelip ifade veremeyeceğini söylemesi ya da savunmasını onun yerine avukatının yapması öneriliyor” diye belirtti.
‘SES VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ’
Geçtiğimiz hafta görülen celsede, mahkeme başkanının Tuğluk’un 1 Ağustos günü SEGBİS odasında hazır edilmesi kararı verdiğini hatırlatan Özgün, “Mahkemenin bu tutumu savunma hakkının yok sayılmasından başka bir şey değildir. Tedavisine imkan tanınmadığı ve savunma hakkını tedaviden sonra kullanması sağlanmadığı sürece, Aysel Tuğluk’u mahkemede ifade vermeye zorlamak savunma hakkının gaspıdır. Aysel Tuğluk’un tedavisini engelleyen bu zorlayıcı tutum bir işkence halini almış durumdadır. Aysel Tuğluk’a yönelik işkence derhal son bulmalıdır. Türkiye demokratik kamuoyunu bu çağrıyı en güçlü biçimde sahiplenmeye ve Aysel Tuğluk için ses vermeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Haber-Fotoğraflar: Mezopotamya Ajansı

İlgili haberler
‘Demans hastası Aysel Tuğluk’a zorla savunma yaptı...

Aysel Tuğluk'un demans hastalığı raporlarla ortaya konmasına rağmen Kobane Davasında SEGBİS ile savu...

Aysel Tuğluk için 1000 kadın adalet çağrısı yaptı:...

Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın, Tuğluk’un son durumuna dair basın toplantısı yaptı. Toplantıda konuşan...

‘ATK, hukuksuzluğu hukuk kılıfına uydurmaya çalışı...

Aysel Tuğluk, demans rahatsızlığı nedeniyle tüm çağrılara rağmen 500 gündür tahliye edilmiyor. Tuğlu...