Bir küçük kaçamak
Kocaeli’de küçük bir kaçamak yapıp buluşan kadınlar 25 Kasım öncesinde dertlerini, yaşamlarını konuştu.

Kocaeli’de tatlı bir rüzgar var. Kış gelmeden son sıcak günleri yaşıyoruz. Bu havaların değerini kadınlar olarak güzel bir şekilde değerlendirdik. Tavşantepe Mahallesi'nde bir bahçede çayımız semaverde, kurabiyelerimizi, keklerimizi yiyoruz. Bir taraftan da sohbet ediyoruz. Bebeği, okulda çocuğu, yaşlısı, hastası olmasına rağmen birçok kadın var aramızda. Hatta mahalleden taşınmış olan bir arkadaş bile bize katıldı. Hafta içi olduğu için ev kadınları var hep. Biraz da kaçamak oldu bizim için. Malum ev işleri, çocuklar derken pek vakit ayıramıyoruz kendimize.

ÜLKE GÜNDEMİ KADINLARIN DA GÜNDEMİ
Laf lafı açıyor, başlıyoruz ülkedeki durum, en çok da biz kadınları ilgilendiren olayları konuşmaya. Müftülere nikah yetkisi konuşuluyor hemen. Kadınlar, kadının varlığına ve haklarına yönelik olumsuz bir gelişme olarak gördükleri müftülere nikah kıyma yetkisini içeren yasayı şiddetle eleştiriyor. Türbanlı bir arkadaşımız “Zaten isteyen bu ülkede dini nikâhını kıydırabiliyordu. Bu işi yapan yeterince nikah memurumuz vardı. Bunun ihtiyaçtan dolayı olduğunu düşünmüyorum. Küçük yaşta evliliklerin önünü açacak bir uygulama olduğunu düşünüyorum” diyor. Kadın ve çocuklar üzerindeki baskının, kadın ve çocuklara istismar, şiddet gibi suçların gittikçe artması onları endişelendiriyor.

Boşanmalardaki arabuluculuğu konuşuyoruz sonra, kadına şiddet konusunda caydırıcı önlemler alınmadığını... Hepimiz hemfikiriz.

Çocuklar oyuna daldığında da konu eğitim sistemine geliyor. Eğitim sistemiyle ilgili düşünceler de aynı. Belirsizliklerle kafalarının karıştığını, hükümetin okulları “nitelikli-niteliksiz” olarak değerlendirmesinin çocuklarını yeni sistemle birlikte hangi okula göndermeleriyle ilgili kararsızlığa yol açtığını söylüyor kadınlar. Mahallede bir lise olmaması da kadınları düşündürüyor. Çocukların uzakta bir okul okumaları artan zamlarla yol parasının, harçlığının artması demek oluyor. “Günde 30 liraya yakın para gidiyor, her gün nasıl verebilirim bu kadarını” diye soruyor kadınlardan bir tanesi. Hemen hemen hepsinin aklında benzer sorular var aslında. Genelde çocukları küçük olsa da gelecekten kaygılı olduklarını dile getiriyorlar.

Müfredattaki değişiklikler de eğitimin niteliği de endişelendiriyor kadınları. “Cinsiyet kavramının yeni öğrenilmeye başlandığı çağlarda öğretilenler o şekilde kalıyor” diyorlar. Günümüzde kadınlar üzerinde artan baskı ve şiddetin bir nedeni de eğitim sitemi olarak görülüyor. Özellikle erkek çocukların gelişiminde karşı cinse davranışlarının şiddet temelli olması daha küçük yaşlarda sorunlar oluşturuyor. Çocukların bu durumda olması günümüzde kadınların yaşadığı sorunların dile getirilmesinin önünü açıyor biraz da.

Kadınların hepsi ülkede yaşanan tüm gelişmelerden haberdar ve duyarlı. Ülkede yaşananların etkileri konuşmalarına da yansıyor. Çizilen mutluluk tablolarının ceplerine, sofralarına yansımadığı onları isyan ettiriyor. Tüm bu tartışmalarla beraber kadınlar bir araya geldiklerinde daha da güçlü olduklarının farkındalar. Bir araya gelmelerimizin daha da artması için planlarımızı yaparak yeniden buluşma sözümüzle ayrılıyoruz.

İlgili haberler
Birlikte bir çay bile içemeyecek miyiz!

Az önce hep birlikte güle oynaya sofrayı kuran, hem bir şeyler yiyip hem de sohbet eden, her konuda...

İhraç edilen kadınlar: 25 Kasım’da tek ses olmaya!

İhraç edilen kamu emekçisi kadınlar, tüm şiddete, engellemelere, eşitsizliğe, OHAL’e rağmen hakların...

İzmir’de kadınlardan 25 Kasım çağrısı

İzmir’de kadınlar Kadın Platformunun çağrısıyla 25 Kasım’da “Hayatımızdan da haklarımızdan da vazgeç...