Milli Eğitim Bakanlığının okul öncesi eğitimde ücretsiz okul yemeğini kaldırmasına karşı açılan dava, 3 Aralık 2025’te Danıştay 8. Dairesi’nde görülecek. Tasarruf gerekçesiyle uygulamayı savunan Bakanlığa destek veren savcılık, okul öncesinin zorunlu olmadığı iddiasıyla davanın reddini istedi. Dava öncesi Adana’da Adana Ekmek ve Gül Grubu ile Adana Eğitim Sen’in çağrısıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Meryem-Abdurrahim Gizer Ortaokulu bitişiğinde bulunan Heykelli Park’taki açıklamaya EDS ve TÖP Çocuk Hakları Meclisi üyeleri de katıldı. Ortak açıklamayı Ekmek ve Gül adına Sevil Aracı okudu.

‘Çocukların beslenme hakkı güvence altına alınmalıdır’

MEB’in ücretsiz yemek uygulamasını kaldırmasının çocukların eğitim hakkını, sağlıklı gelişimini ve yaşam güvencesini tehdit ettiğini ifade eden Aracı, “Çocukların yoksulluk, güvencesizlik ve açlıkla mücadele ettiği bu dönemde okullarda bir öğün ücretsiz, dengeli ve sağlıklı yemek her çocuğun hakkıdır. Bu dava kabul edilmeli; sosyal devletin anayasal görevi olan çocukların beslenme hakkı güvence altına alınmalıdır” şeklinde konuştu. 

‘Bir öğün ücretsiz yemek çocuk işçiliğine karşı bir kalkan’

Türkiye’de milyonlarca çocuğun okula aç gittiğini, 2024-2025 eğitim döneminde en az 72 çocuk işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini ifade eden Aracı, “MESEM gibi uygulamaların çocukları ucuz işgücüne dönüştürdüğü hatırlatıldı. “Bir öğün ücretsiz yemek, çocuğun okula devamını sağlayan, gelişimini destekleyen ve çocuk işçiliğine karşı bir kalkan olan temel bir haktır” dedi. 
Aracı, ücretsiz yemek uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi için mücadele edeceklerini vurgulayarak taleplerini şu şekilde ifade etti, “Tüm çocuklara ücretsiz, sağlıklı ve dengeli bir öğün yemek derhal sağlanmalıdır.  Çocuk işçiliğiyle mücadele etkin biçimde yürütülmelidir.  Yoksul haneler için sosyal destek mekanizmaları artırılmalı, çocuklar için eşit eğitim olanakları güvence altına alınmalıdır.  Bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” davası kabul edilmeli, kampanyamız somut kazanıma dönüştürülmelidir.” 

Eğitim Sen: “Okula aç gidip gelen çocuklara tanık oluyoruz”

Eğitim Sen Adana Şubesi Mali Sekreteri Özgür Kiracı, derinleşen ekonomik krizin en çok çocukları etkilediğini belirterek milyonlarca öğrencinin okula aç gidip aç devam ettiğine dikkat çekti. Temel gıdaya erişimin zorlaştığı bu dönemde sınıflarda beslenme çantası olmayan çocukların dramına tanıklık ettiklerini vurgulayan Kiracı, “Çocukların açlığı, siyasi tercihlerin ve bütçe politikalarının doğrudan sonucudur” dedi.

‘Okul yemeği haktır, maliyet olarak görülemez’

Okullarda açlık nedeniyle bayılan öğrencilerin arttığını, çocukların derse odaklanamadığını ifade eden Kiracı, iktidarın okul yemeğini hala bir “maliyet kalemi” olarak görmesine tepki gösterdi.  Kiracı, ücretsiz okul yemeğinin sosyal devletin temel yükümlülüğü olduğunu belirterek şunları söyledi,  “Her çocuğun en az bir öğün ücretsiz, sağlıklı ve nitelikli okul yemeği hakkı vardır. Bu hak tasarruf bahanesiyle yok sayılamaz. Okul yemeği, eğitim hakkının ayrılmaz bir parçasıdır; eşitsizliği azaltır, öğrenme başarısını artırır ve çocuk yoksulluğuna karşı en etkili politikalardan biridir.”  Çocuklar ve kamusal eğitim için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade eden Kiracı, “Bu ülkede hiçbir çocuk aç kalmayacak. Okul yemeği kamusal bir haktır ve derhal tüm okullarda uygulanmalıdır” çağrısında bulundu.

TÖP: “Yarınki davaya destek olmak önemli”

TÖP Çocuk Hakları Meclisi üyesi İdil Ece Ceylan, Türkiye’de çocukların yaşadığı derin yoksulluğun görmezden gelinemeyeceğini belirterek şunları söyledi, “Türkiye’de çocukların dörtte biri okula aç gidip geliyor, en az 3 milyon çocuk ise yoksulluk nedeniyle işçileşmiş durumda. Bu ağır tabloyu konuşmak ve değiştirmek için buradayız. Bir öğün ücretsiz okul yemeği talebi, en acil taleplerimizden biri hâline gelmiştir. Bugün buradan sesimizi yükseltmek ve yarınki duruşmaya destek olmak çok değerli. Çocuklar için, çocuklarla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. 

Fotoğraflar: Volkan Pekal/Evrensel