CHP Giresun Milletvekili Tığlı, 2016 yılında Giresun’da iki kişinin tecavüzüne uğrayan Havva için Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Tığlı önergesinde 2016 yılında Giresun’da yüzde 75 zihinsel engelli bir kadına tecavüz ettikleri için Giresun 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 3 yıl boyunca tutuksuz olarak yargılanan ve karar duruşmasında verilen beraat kararı ile sanıkların korunmak istendiğini, toplumdaki ahlak ve namus kavramını ayaklar altına alındığını söyledi.

“Mahkeme heyeti yüzde 75 zihinsel engelli bir kadının cinsel ilişkiye rızası olup olmadığı nasıl anlıyor?” diye soran Tığlı, “Çapa Tıp Fakültesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Giresun Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nden Havva’nın engelli olduğunu belirleyen ve kendi iradesiyle karar veremeyeceğini ispat eden onca rapor olmasına rağmen, mahkemenin karar duruşmasında “mukavemet edebilirdi, rızası var” demesi ibret verici bir durumdur” vurgusu yaptı.

CHP’li Tığlı, “Nitelikli Cinsel Saldırı ve silah zoru, tehdit ve şantajla birlikte yaratılan Konut Dokunulmazlığı İhlali suçlarını işlediklerine dair yeterli somut delil olduğu halde, beraat kararı verilmesi kadına yönelik şiddet, tecavüz ve istismar davalarında buna benzer cezasızlık kararlarının verilmesi, oluşabilecek başka vakalarda örnek teşkil etmez mi? Bu kadar delil ve şüpheye rağmen hiçbir duruşmaya katılmadan tutuksuz olarak yargılanan ve karar duruşmasında beraat eden sanıklar birileri tarafından korunuyor olabilir mi?” sorularını da sordu. Davanın takipçisi ve avukatı olan Selin Nakıpoğlu’nun bir üst mahkemeden zanlıların cezalandırılması yönünde çıkacak kararı, kamuoyu ile paylaşacağı günleri çok yakın bir zamanda göreceğiz diyen CHP

Giresun Milletvekili Necati Tığlı, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e şu soruları sordu:

* Biri 65 yaşında, diğeri akraba iki kişinin engelli bir kadına tecavüz etmesi ve engelli kişinin hamile kalmasını somut delil saymayan mahkeme heyeti, acaba hangi delille engelli kişinin tecavüze rıza gösterdiği kanaatine varmıştır? Mahkeme heyeti zihinsel engelli bir kadının cinsel ilişkiye rızası olup olmadığı nasıl anlıyor?
* Ağır zekâ engelli bir vatandaşın iradesi olamayacağına göre nasıl rıza gösterdiği izah edilebilir mi? Kaldı ki; zihinsel engeli olmayan 40-45 kg ağırlığında bir kadının, 80-85 kg ağırlığında ki elleri silahlı tecavüz zanlılarına direnebilmesi mümkün müdür?
* Tecavüz mağdurunun ağır zihinsel engeli olduğunu belgeleyen Çapa Tıp Fakültesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, Giresun Üniversitesi Araştırma Hastanesi Raporları ile Özel Eğitim Raporu ve Eğitim Gördüğü Okulun Raporları dava dosyasında olmasına rağmen, “mukavemet edebilirdi, rızası var” diyerek beraat kararı alan mahkeme heyetinin Türk Adalet Sistemine zarar verdiğini düşünüyor musunuz?
* Engelli, savunmasız bireylerimize karşı işlenen suçlarda yargı sisteminin vicdanen engelli olan suçlulara daha merhametli davrandığı görüntüsü her vatandaşın kendi adaletini sağlama arayışının ortaya çıkmasına hizmet etmez mi? Bu davalarda rıza aranması öncelik olarak gözetilirse tecavüz suçunu işleme potansiyeline sahip kişilerin özgüvenini tazeleyecek vakalara davetiye çıkarılmış olmaz mı?
* Zihinsel engelli kadına tecavüz eden 2 kişiye mağdurun karşı koymadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi adalete olan inancın sarsılması anlamına gelmez mi?
* Nitelikli Cinsel Saldırı ve silah zoru, tehdit ve şantajla yaratılan Konut Dokunulmazlığı İhlali suçlarını işlediklerine dair yeterli somut delil olduğu halde, beraat kararı verilmesi kadına yönelik şiddet, tecavüz ve istismar davalarında buna benzer cezasızlık kararlarının verilmesi, oluşabilecek başka vakalarda örnek teşkil etmez mi?
* Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da müdahil olduğu bu davada silahla eve girerek eylemde bulunan sanıkların bugüne kadar tutuksuz yargılanmaları hangi hukuk ve adalet anlayışını temsil etmektedir? Bu kadar delil ve şüpheye rağmen hiçbir duruşmaya katılmadan tutuksuz olarak yargılanan ve karar duruşmasında beraat eden sanıklar biri ya da birileri tarafından korunuyor olabilir mi?
* Türk toplumun aile yapısı ve gelenekleri ahlak ve namus kavramlarını her zaman ön planda tutarken, tecavüze uğrayan ve mağdur olan engelli kişi mahkeme heyeti tarafından niçin görülmemiştir?