Maltepe’nin Gülensu Mahallesi’nde okulların açılmasıyla birlikte çocuklar için ders zili, emekçiler içinse mücadele zili çalmış durumda. Mahalledeki bir ilkokulun önünde kadınlarla çocukların okula dönüşünü konuşmaya başlanırken, sohbet kısa sürede dertleşmeye dönüştü. Bu tablo, hepimizin yaşam koşullarının nereye sürüklendiğini gözler önüne seriyor.

Biri üçüncü diğeri dördüncü sınıfa giden iki çocuk annesi Sevil, kayıt ücretlerinden yakınıyor. Dört yılda bir alınan bu ücretin semte, okula ve öğretmen profiline göre değiştiğini hatırlatıyor. En ucuz marketlerden yapılan okul alışverişinin bile 2 bin 500 lirayı aştığını, en çok da okul çantalarının maliyeti artırdığını söylüyor. Sevil ve Elif çocuklarına evden yemek koyuyor. Kantinde tostun 90 lira olduğunu belirten veliler, evde pişen makarna ve pilavı beslenme çantasına koymak zorunda kaldıklarını anlatıyor. Elif, “Asgari ücreti siz de biliyorsunuz. Kiraydı, ev masrafıydı, elektrik, su gideriydi derken haliyle çocuklar mükemmel beslenemiyor. Kalanla da artık geçinebildiğimiz kadar. Okul önüne terlikle gidip geliyoruz onlara daha iyi bir şeyler sunabilmek için” diyerek koşulları dile getiriyor.

Velilerin ilk talebi, öğrencilerin okullarda sağlıklı ve ucuz beslenebilmesi. Pazardan meyve alamadıklarını, bazen bir meyveyi bölerek çocukların beslenmesine koyduklarını anlatan Sevil, ücretsiz servis sağlanması durumunda ulaşımın kolaylaşacağını ekliyor. Elif ise çocuklar okuldayken birkaç saat çalışabilirse masraflar için çok daha iyi olacağını vurguluyor. Yıl sonuna doğru maaşın değerini kaybettiğini belirterek, “Bu ülkede aç kalmamak için asgari ücretin en azından 60 bin lira olması lazım” diyor.

Sohbete Serpil de katılıyor. Eşi asgari ücretle çalışıyormuş ve maaşının tamamı kiraya gidiyormuş. Belediyeye destek başvurusu yapmasına rağmen sonuç alamamış. “Biz destek alamıyorsak bu desteği kimler alıyor?” diye soruyor. Okul kıyafetine 3-4 bin lira harcadığını, ek kitaplar için sınıfta en son kabul eden veli olduğunu anlatan Serpil tepki gösteriyor.

Kadınlara “Şu an hangi üç şeyin gerçekleşmesini istersiniz?” diye sorulduğunda ise yanıtları net oluyor: Öncelikle okullarda ücretsiz ve sağlıklı yemek çıkmasını, okullara ücretsiz ulaşım sağlanmasını ve ders saatlerinde kendilerinin de çalışabileceği iş imkanları olmasını istiyorlar. Böylece çocuklarının daha iyi koşullarda büyüyeceğini, kendilerinin de kimseye muhtaç kalmayacağını dile getiriyorlar.

‘Öğrencilere ring sağlansın!’
Emekçi ailelerin çocukları bugün yetersiz beslenme, ulaşım ve ağır yaşam koşullarıyla büyüyor. Kadınlar ise dünden daha öfkeli, talepleri daha somut. Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi Derneği, mahalleli kadınların talepleri doğrultusunda “Servis ücretleri cep yakıyor. Öğrenciler için ücretsiz ring sağlansın!” talebiyle dilekçe toplamaya başladı.

Fotoğraf: Evrensel