Diyarbakır’da asgari ücretle çalışan kadın işçiler: Hiçbir şey alamıyoruz
Son 5 yılda yaklaşık 30 fabrikanın faaliyete geçtiği, 40 fabrikanın da 2023 yılına kadar faaliyete geçmesi beklenen Diyarbakır’da tekstil işçisi kadınlar anlatıyor…

Batman, Van ve Urfa başta olmak üzere Diyarbakır’da da tekstil alanında fabrikaların sayısı artmaya devam ediyor. Son 5 yılda yaklaşık 30 fabrikanın faaliyete geçtiği, 40 fabrikanın da 2023 yılına kadar faaliyete geçmesi beklenen Diyarbakır’da tekstil işçisi kadınlarla konuştuk. Kadın işçiler asgari ücret ile geçinemediklerini ve ücretlerinin arttırılması gerektiğini söylüyor.
Diyarbakır’ın sıcağında Organize Sanayi Bölgesinde dolaşmaya başlıyoruz. İlk ziyaret ettiğimiz fabrikada işçiler ile konuşmak istediğimizi söylediğimizde, fabrika sorumlusunun yanıtı, “İşçinin birkaç dakikalık duraksaması kaç parçamıza mal olacak biliyor musun?” oluyor. Biz de işçilerin mesai bitimini beklemeye koyuluyoruz. İşçiler fabrikadan dağılmaya başlayınca ilk olarak Esra ile karşılaşıyoruz.

‘GEÇEN SENE ALDIĞIMIZ MAAŞI MUMLA ARIYORUZ’
Esra, 10 senedir çalışıyor. Çocuk gelişim mezunu ve yaklaşık 4 senedir de bu tekstil fabrikasında çalışıyor. Daha önce pek çok farklı işte çalışmış. Esra, “Bekarım ama bir aile geçindiriyorum” diyor. Asgari ücret üzerine konuşmaya başlayınca şunu söylüyor öncelikle, “Artık bir dur denmeli gerçekten de. Şu an aldığımız 5 bin 500 TL ama geçen sene aldığımız maaşı mumla arıyoruz. Çünkü geçen senelerde aldığımız maaş fazlasıyla yetiyordu. 2 bin 800 TL alıyorduk, şu an o zamanki halimizi arıyoruz. Bir 100 TL, 10 TL karşılığını görüyor. O yüzden yetmiyor yani. Maaşımız 10 bin lira olmalı en az. Bu maaş ile bir aile geçindirmeye çalışanlar var. Kiralar almış başını gidiyor, her şey aslında almış başını gidiyor. Geçen yıla oranla yüzde 300 civarı bir fark bulunuyor. Bir asgari ücretle kira verirsen bunun doğalgazıdır, elektriğidir, suyudur, mutfak masrafıdır…”

‘HAYAL KURARAK TATİL YAPIYORUZ’
Esra’ya Diyarbakır sıcağını da hatırlatarak bu yıl tatil yapıp yapamadığını soruyorum. Gülerek karşılık veriyor, “Hayır hayır. Otel fiyatları uçmuş, benzin desen uçmuş. Bir tatil yapalım desek büyük bir parayı gözden çıkartmak gerekiyor. O da ucuz bir otel için. Günde 10 saat çalışıyorum. Aslında vakit geçirmek istiyoruz ama dediğim gibi yani bu ekonomik durumda yapılmıyor. Şu an tatil yapmayı sadece kafamızda hayal kurarak yapıyoruz. Hayal ile tatil yapıyoruz resmen. Şuraya gitsek ne güzel olurdu, şöyle yapsak nasıl olurdu diye ama bütçemiz yetmiyor tatil yapmaya. Eskiye dönmek istiyoruz. Aldığımız 2 bin 800 TL’lik maaş dönemimize dönmek istiyoruz. Şu an hiçbir şey yapamıyoruz bu maaşla. Ben markete gidince hiçbir şey alamıyorum. Gerçekten 100 TL götürüyorum markete yağ bile alamıyorum. Bakıp çıkıyorum sadece.”

‘BİR SAVAŞ OLUYOR DİREKT TÜRKİYE ETKİLENİYOR’
“Sence bu gidişat nasıl olur, nasıl düzelir?” diye sorunca da çözümün eski parlamenter sisteme geçmekte olduğunu söylüyor. Esra “Şu yeni başkanlık sistemi bir an önce kaldırılmalı. Kesinlikle bir işe yaramadı. Eski parlamenter sisteme geri dönmemiz çok daha iyi olur. Çünkü bu sistem ülkeyi hem ekonomik anlamda çürüttü hem de başka alanlarda. Türk lirasının değeri kalmadı. Küçücük bir yerde bir şey oluyor, bir savaş oluyor direkt Türkiye etkileniyor. Her şey yurt dışından ithal ediliyor. Çok geniş imkânlara sahip bir ülkeyiz. Hem buğday hem başka şeyler anlamında ama çiftçiler de maalesef üretemiyor” diyerek ülke ekonomisinin durumunu bu şekilde özetliyor.

‘KİMSE MECBUR KALMADIĞI SÜRECE BURADA ÇALIŞMAK İSTEMEZ’
Mesai bitimi işçi servisini bekleyen bir kalabalıkta ayaküstü kardeş olan Fatma ve Rojin ile sohbet ediyoruz. Asgari ücret zammının yeterli olup olmadığını sorunca Fatma çok öfkeli bir şekilde anlatmaya başlıyor, sanki birinin ona bunu sormasını bekliyormuşçasına.
“5 bin 500 lira sence yeterli mi? Ben sana sorayım. Benim düşüncem şu krizde o kadar olmaması lazım, daha fazla olmalı. Ya da o kadar olsa dahi enflasyonla orantılı bir şekilde yapılmalıydı. Ama yapmıyorlar, kendi bildiklerini yapıyorlar, halkı duymuyorlar. 3 yıldır burada çalışıyorum. Tekstil işçiliği hayatta hiçbir işe yaramıyor. Kimse mecbur kalmadığı sürece burada çalışmak istemez. Artık zamları takip edemiyoruz. Bir diş macunu alamadık geçenlerde. Ben tatile çıkmak istiyorum mesela ama çıkamıyorum. Sadece kendi ihtiyacımı karşılamak için çalışıyorum, çıkamıyorum” diyor. Bir kadın olarak fabrikada çalışmanın zorluklarının olduğunu da söylüyor Fatma. “Ben dışarıda daha açık giyiniyorum ama burada dışarıda giyindiğim gibi normal bir şekilde giyinsem sıkıntı oluyor. Fabrika ortamı kadınlar açısından ayrımcılık oluşturuyor. Fabrika tarafından uyarılar geliyor. Çıkarken çantamız aranıyor bir şeyler almış mıyız diye”
Rojin,13 kardeş olduklarını, ailesinde kimilerinin çalıştığını kiminin okuduğunu belirtiyor. Abla kardeş 3 senedir bu fabrikada çalışıyorlar. Rojin, asgari ücret zammının iyi olduğunu fakat gelen zamlar yüzünden eridiğini belirtip şunları söylüyor: Eğer kira fiyatları, diğer gelen zamlar geri alınmış olsaydı, evet iyiydi. Asgari ücret arttıkça onlar da artıyor, birbirini karşılamıyor. Burada evli arkadaşlar var. Hep düşünüyorum çocuklarına ne veriyorlar sadece 5 bin 500 lira ile biz bile geçinemiyoruz. Evin kirasını biz ödemiyoruz, onlar kiracıysa çok büyük sıkıntı.

‘İLK DEFA ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM’
İşçilerin vardiya çıkışını beklerken genç birkaç kadınla denk geliyoruz. Berivan, büyük fabrikalardan birine iş başvurusunda bulunmuş. Kendisi lise mezunu ve bu sene üniversiteye gideceği için para biriktirmeye ihtiyacının olduğunu söylüyor. Bu yüzden de iş başvurusunun kabul edilmesinin onun için çok iyi olacağını söylüyor. Mizgin ise hayatında ilk defa çalışacak. Evli ve iki çocuk sahibi. Mizgin’in eşi de çalışıyor. Neden çalışmak istediğini soruyorum? “Mecbur, ilk defa çalışacağım. İlk defa çalışmak zorundayım. Normalde eşimin çalıştığı yeterdi bize” diyor. Ve ekliyor, “Normalde de çalışmak isterdim ama iki çocuğum var nasıl olacak bilmiyorum. Hiçbir sene bu sene kadar zorlanmadık” diyerek zamlara tepki gösteriyor. Daha fazla sıcağa dayanamayıp ayrılıyoruz yanlarından.
*İşçilerin isimleri iş güvencesi nedeniyle değiştirilmiştir.

Fotoğraf: Dilan Temiz/Evrensel

İlgili haberler
Direnişlerinde 5. günü geride bırakan ETF tekstil...

ETF Tekstil fabrikasında gasbedilen kıdem tazminatı ve ikramiyeleri için 5 gündür mücadele eden ETF...

Tekstil işçilerinin ücret raporunda cinsiyete daya...

Tekstil ve hazır giyim atölyelerinde cinsel taciz, cinsel istismar, fiziksel ve psikolojik şiddet gi...

Tekstil işçisi kadınlar 8 Mart etkinliğinde konuşt...

Eyüp Ekmek ve Gül Grubu ile 8 Mart'ı atölyelerinde kutlayan tekstil işçisi kadınlar yaşadıkları sıkı...