Düşmanlığa engel olup kız kardeşlik bağını örmek için
Kız kardeşlik diyoruz ya biz aramızdakine; nefretin, düşmanlığın olmadığı dayanışmanın hüküm sürdüğü bir şey bu. O nedenle ırkçılığa karşı mücadele daha da omuz vermemiz gereken şey.

Konya’da bir ev dolusu insan katledildi. Yıllardır yaşadıkları evlerine akşamüstü gelen saldırganlar evin içindeki bir aileyi yok edip, evi de ateşe verip çekip gittiler. Saldırganlar yakalanmış değil, ancak kim oldukları biliniyor. Çünkü ailenin yaşadığı ilk saldırı değil bu, yakın zaman öncesinde aile yine saldırıya uğramış, hatta bir kişi öldürülmüştü.

Mayıs ayından beri yaşanan bir süreç olduğunu anlatıyor Dedeoğlu ailesinin avukatı. Kürt oldukları için tehditler aldıklarını, kendilerini burada yaşatmayacaklarının söylendiğini, aile üyelerinden birinin ölümünün ardından korunmaları için bir şey yapılmadığını ve hatta saldırganların tahliye edildiğini öğreniyoruz.

Korkunç bir tablo. İnanılmaz bir şey karşımızdaki. İki aydır ciddi saldırılara uğrayan ve korunmayan yurttaşların evlerinde otururken yaşamlarını yitirmiş olduğu gerçeği karşımızdaki.

Irkçılık, Kürt düşmanlığı, faşizm karşımızdaki. Israrla ve inatla köpürtülen, terörist diye adlandırılan, öteki konumuna itilen, dili ve kültürü inat ve ısrarla kabul edilmeyene yapılan bu saldırı iktidarın yapmaya çalıştığı en tehlikeli işlerden biri.

Komşularını evde katleden insanların ülkesi mi olduk biz şimdi? On yıllardır aynı yerde yaşayan, oralı olan, sokaklarında karşılaştıkları, çocukları aynı okula giden, aynı yoksullukla karşı karşıya olan, ülkedeki her türlü sorunu birlikte, tamamen aynı biçimde yaşayan insanları öldürmek nasıl izah edilir? Nasıl açıklanır?

‘KÜRTLER YAŞAMINDAN ENDİŞE ETTİREN DÜŞMANLIK POLİTİKLARIDIR’

 “Kürtleri istemiyoruz burada, gidecekler” diyen video dolaşıyor, Konya Valiliği ve Başsavcılığı açıklama yaparken. Irkçılıkla ve ideoloji ile bir ilgisi yok diyorlar. Siyasal iktidarın temsilcileri “Sakın öyle demeyin başka sebeplerle yaşanmış bu kavga” demeye çalışıyor.

Kim inanır ki buna? Kürtleri bütün ülkeye düşman olarak anlatan siz değil misiniz? HDP’yi siyaset yapamayacak hale getirmeye çalışan, HDP’ye oy veren herkesi terörist olarak ilan edenler kim? Ülkenin dört bir yanında yaşayan milyonlarca Kürt’ün yaşamından endişe etmesine neden olacak tüm politikaların mimarı değil misiniz?

İnsanları evlerinde öldürecek kadar bir nefret ortamı doğmasına neden olanlar şimdi sükunet ve sakinlik çağrısı yapıp, ırkçılığa karşı uyarılar yapanları provakörlükle suçluyorlar. İnanılmaz değil mi? Gerçekten inanılmaz.

Sadece ve sadece Türk olmadıkları için insanların başına bunların gelebilmesi hepimizin oturup düşünmesi gereken çok önemli bir şey. Bu ülkede çok sayıda halk var, çok sayıda inanç var, çok sayıda farklı dil konuşuluyor aslında. Ama tek dil, tek millet diyerek diğerlerine hep yokmuş gibi davranılmış bunu hepimiz biliyoruz.

Oysa Kürtçe konuşan, Rumca, Ermenice, Lazca, Bulgarca, Boşnakça, Arapça konuşan komşularımızla büyümedik mi? Hele de büyüklerimizin böyle çokça öyküsü yok mu? Dahası mülteciler de geliyor ülkeye. Dünyanın bir gerçeği, savaşlar, yoksulluk ve insanların hayatını cehenneme çeviren Taliban gibi IŞİD gibi örgütler yerinden yurdundan ediyor milyonlarca kişiyi.

Irkçı söylemler bir süredir gelen mülteci akını ile daha da artıyor. Konya’da yaşananlar ise büyük bir tehlikenin habercisi gibi. Engel olmamız gereken, düşmanlık yeniden yeniden konuşmamız ve örmemiz gereken bağ ise kardeşilik.

‘ŞİDDETE UĞRADIĞIMIZDA, KATLEDİLDİĞİMİZDE MEMLEKET SORUSU SORMADIK HİÇ’

Bir evde oturan, belki akşam yemeği hazırlayan, bir yandan gündüz neler oldu bitti diye aralarında konuşan yedi kişi evlerine yapılan saldırı sonrasında hayatını kaybetti. Yedi kişiden 4’ü kadındı. Artık yoklar, nefretle Kürtleri yok etmek isteyenlerin hedefi oldular, yaşamdan çekip alındılar.

Bu topraklar hepimizin, dahası ormanlar yanıyor kaç gündür üzülerek, kahrolarak izliyoruz. Kurdun, çiçeğin, böceğin, arının, ağacın, hayvanların... Hepimizin yaşayacağı yer var; yoksulluk, geçim derdi, ekmek kavgası Kürtlerin ya da mültecilerin yarattığı bir şey değil. Onun suçlusu sermaye ve on yıllardır bu ülkeyi yönetenler.

Irkçı söylemleri yaygınlaştıran, insanları kışkırtan sözleri ortaya atan siyasilerin hepsi sırça köşklerinde yaşıyor. Ülkedeki milyonların yoksulluğu ve yaşadığı her sorunun sorumluları, ırkçı söylemler, nefret tohumları ile kendi saltanatlarının devam etmesini sağlayacak uygun ortamlar yaratmaya çalışıyor belli ki.

Kimseye dilinden, dininden, ırkından, mezhebinden dolayı düşman olamayız. Bu nedenle kimse düşmanımız da olamaz. En iyi kadınlar bilir aslında bunu. Hayatlarımız mücadele ile dayanışma ile geçiyor bizim. Kız kardeşlerimiz şiddete uğradığında, katledildiğinde memleket sorusu sormadık hiç birbirimize. “Nereliymiş, hangi dil konuşurmuş, başörtlü müymüş?” bunlar olmadı derdimiz. Ülkedeki tüm kadınlar olarak şiddete, yoksulluğa, işsizliğe karşı birlikte mücadele ettik, ediyoruz.

Kız kardeşlik diyoruz ya biz aramızdakine, nefretin, düşmanlığın olmadığı dayanışmanın hüküm sürdüğü bir şey bu. İşte o nedenle ırkçılığa karşı mücadele, kardeşlik mücadelesi daha da omuz vermemiz gereken şey olarak önümüzde duruyor.

Konya’yı unutmayalım, o evde yaşanan vahşeti. En güvende olmamız gereken yerde evlerimizde saldırıya uğrama ihtimalinin korkunçluğunu. Kardeşlik mücadelesini büyütmezsek, o evdeki kız kardeşlerimizin yaşadıkları hepimizin başına gelebilir ne yazık ki.

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Konya’daki katliama kadınlardan tepki: Bu saldırı...

Konya’da ırkçı saldırıda 4’ü kadın 7 kişinin katledilmesine tepki gösteren kadınlar: “Bu sorun yalnı...

Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz Konya’daki ka...

Konya’da yaşanan saldırıda 7 kişinin katledilmesine tepki gösteren Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poy...

Batman: Kadınlara yönelik düşmanlık politikalarını...

Batman’da Uzman Çavuş Musa Orhan’ın tecavüzüne maruz kalarak intihara sürüklenen İpek Er, ilk değil...