Esenyalı'da referandum gecesi... Daha yeni başlıyoruz!
Esenyalı, AKP'nin ağırlıklı oy aldığı bir semt. Kadınlar şu, bu partiden demeden kapı kapı gezerek neden 'hayır' dediklerini tartışmıştı. Referandum sonucunu nasıl değerlendirdiler? Yasemin anlatıyor.

Aylardır beklediğimiz referandum oylaması gerçekleşti ve sandıktan şaibeli olarak evet çıktı. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğindeki kadın arkadaşlarımızda o gün birçok sandıkta görev aldı. Sabah heyecanla, umutla başladıkları gün, görev aldıkları sandıklarda oyların sayılmasından sonra yorgun, kızgın ve biraz da umutsuzluk içinde devam ediyordu. Henüz oylar sayılırken kadınlarla dernekte buluştuk. Dernek üyesi bir çok kadın arkadaşımız aynı okulda farklı sandıklarda görev yapmışlardı. Fatoş; “Ben bugün çok mücadele ettim. Birinci katta olduğumuz için sürekli yaşlılar ve okuma yazma bilmeyenler geldi. Sandık başkanı okuma yazma bilmeyenlere yardım etmek istiyordu ama amacı evet oyu kullandırmaktı. Ben her defasında izin vermedim. Ama maalesef sandıktan yine evet çıktı” diyordu. Konuşurken bir taraftan da seçim sonuçlarını televizyondan takip ediyorduk. İstanbul’da hayır’ın önde olması ilk etapta sevindirici olsa da ülke genelinde açılan sandıklar ve evetin öne çıkması moralleri de bozuyordu. Mahalledeki başka bir okulda görev alan Sevgi; “çok moralim bozuk. Nasıl oldu da hayır bu kadar öndeyken evet yine kazandı? Görev yaptığım sandıkta oy kullanmaya gelmeyen bir çok kişi vardı. Soyadlarına baktım. Akrabası olabilecek arkadaşlarımı aradım ‘söyleyin, oy kullanmaya gelsinler’ dedim. Bir ülkenin yönetimi değişiyorken oy kullanmaya gelmeyenleri anlamıyorum”diyordu. Dernek kapısında görünen Ceyda “Çok sinirliyim. Nasıl böyle olur?” diye söylenerek içeri girdi. “Zaten sabahtan beri gerginim, bir de müşterimle kavga ettim. ‘Mantığım hayır dedi ama ben evet verdim’ diyor. Ben de dedim ki o zaman yarın öbür gün çocuklarının başına birşey geldiğinde hak arama mücadelesi verirken mantığın başka birşey olması gerektiğini söyleyecek ama sonuç başka olacak... Özgecan Aslan duruşması ile ilgili karar yeni açıklandı. Tecavüz edilip öldürüldüğü halde tecavüz için yeterli delil yoktur dediler mahkemede. Evet derken bunları da keşke düşünseydin’ dediğimde ‘Gerçekten öyle mi oldu?’ dedi. Annesi ‘evet vermezsen hakkımı helel etmem’ demiş, o da o yüzden evet vermiş” diye anlatıyor aralarında geçen tartışmayı.

ASIL SORU: BU SÜREÇTE BİR ARAYA GELDİĞİMİZ KADINLARLA NASIL DEVAM EDECEĞİZ?
Hararetli bir şekilde konuşmalar devam ederken en sakin olan Suna’ya dönüyorum. “Sen evet çıkacağını mı düşünüyordun? O yüzden mi bu kadar sakinsin?” diye soruyorum. Suna “aylardır biz dernek olarak hayır için çalışma yürüttük. Ev toplantıları yaptık, etkinlikler düzenledik. Şimdi sonuçlara baktığımda yüzde 48.5 gayet iyi bir oran. Demek ki yarı yarıya bir durum var. Büyük paralar harcanarak yapılan mitinglere, bilbordlara, reklamlara rağmen halkın yarısı başkanlık sistemini istemiyor. Demek ki güçlü bir muhalefet oluşmuş. Şimdi yapmamız gereken bence evet diyecekken hayır’a ikna ettiğimiz kadınlarla nasıl devam edeceğiz sorusuna cevap aramak” diyor.
Suna’nın bu sözü üzerine iki ay boyunca sokak sokak, kapı kapı dolaşarak yürüttüğümüz “hayır” çalışmasını yeniden konuşmaya başlıyoruz. Bizim derneğimizin olduğu mahalle yoksul emekçilerin yaşadığı, önceki seçim dönemlerinde çoğunlukla AKP’nin oy aldığı bir mahalle. Çaldığımız kapılarda daha öncesinde AKP’ye oy veren, “benim fikrim sabit, evet diyeceğim” dediği halde yaptığımız tartışmalar sonucunda “hayır” diyeceğini açıklayan bir çok kadınla tanıştık. Düzenlediğimiz 8 Mart etkinliğine katıldı kadınlar.

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin 8 Mart etkinliği çok coşkulu bir şenlik olmuştu

Bu süre boyunca daha önce hangi partiye oy vermiş olursa olsun kadınların ortak yaşam dertlerini, sıkıntılarını, beklentilerini konuştuk ve bu bizi zenginleştirdi. Aramıza konan ayrımlar bizim kadınlık ortaklıklarımızla silindi aslında. Suna’nın dediği doğru, bu kadar yoksulluk, bu kadar tek yönlü propaganda, bu kadar gelecek kaygısı... Kadınların gözü kapalı bir biçimde “evet” demediği bir gerçeği yakaladıysak bu hep birlikte yaptığımız tartışmalardan, ayrım gözetmeden çaldığımız kapılarda sürdürdüğümüz sohbetten kaynaklanıyor.

İŞSİZLİK, ŞİDDET, AYRIMCILIK... TARTIŞMAYA DEVAM!
Şimdi önümüzde yeni bir süreç var; “evet” de demiş olsa “hayır” da demiş olsa ortaklıklarımız, dert ettiklerimiz, gelecek kaygılarımız var. Bunların büyük çoğunluğu da işsizlikten, şiddetten ve ayrımcılıktan kaynaklanıyor. Bunları daha çok gündem ederek yolumuza devam edeceğiz. Önümüz 1 Mayıs. Ya kendisi işçi olan ya da bir işçi ailesinin parçası olan kadınların referandum boyunca sürdürdüğümüz ortak kaygılara ilişkin tartışmalarını 1 Mayıs’a taşımak... İşte önümüzdeki iş de bu!

Kadınların #HayırKadınlarınElinde etiketiyle sosyal medyada yaptığı eyleme Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyesi işçi kadınlar da fabrikalarından katılmıştı.



İlgili haberler
Yan yana yürüyerek iyi bir mücadele verdik

TKDF Başkanı Canan Güllü: "Sorunları tartışabildiğimiz ama aynı zamanda tek payda altında buluşarak...

Önümüzde 2 acil sonuç var

Avukat Hülya Gülbahar referandum sonuçlarını kadınlar açısından değerlendirdi: Nafakadan soyadı hakk...

Bize 'özgürlük' vaad edenlere soruyorum. Bu mudur...

"Referandum boyunca bize özgürlük vaat edenler acaba nasıl bir özgürlüğü kast ediyor? Size kendi iş...

'Hedefimiz demokratik ve cinsiyetçilikten arındırı...

Filiz Kerestecioğlu, referandum sonuçlarını "Türkiye evet demedi" sözleriyle değerlendirdi: Kerestec...

'Hayır'larımızla daha güçlü alanlarda olacağız

Ankara'da birçok kesimden kadının bir araya geldiği Hayır Kadınlar Var'dan Yurdagül Çabat "Evet de ç...

Mücadeleyi ilerletme olanağı

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan çıkan sonucun hak eşitliği için ve şiddete karşı mücadeleyi...