Filyasyonu hem hasta hem de doktor olarak deneyimledi
Salgına karşı filyasyon çalışmalarında yer alan bir diş hekiminin hem doktor hem hasta olarak anlattıkları, Sağlık Bakanının “Çok başarılıyız” dediği filyasyondaki asıl tabloyu ortaya koyuyor.

İstanbul’da filyasyon çalışmalarında yer alan ve Kovid-19’a yakalanan kadın diş hekimi filyasyonda hem alanda hem de hastayken yaşadıklarını anlattı. İş güvenliği korkusuyla ismini veremeyen kadın doktor, filyasyon çalışmalarında sahanın ne kadar yetersiz olduğunu gördüğünü söyledi. Kovid olduktan sonra ise ilacının gelmediğini ve aile hekimine kendisinin ulaştığını anlatan diş hekimi rutin izolasyon ve sağlık takibinin ise yapılmadığını söyleyerek “Hem hasta hem de doktor olarak neler yaşandığını gördüm. Hastayken ilacımı arkadaşlarım aracılığıyla temin edebildim” dedi.

‘ÇAĞRI MERKEZİ ELEMANI GİBİ ÇALIŞTIK’

Pandeminin başlarında kişisel koruyucu ekipman eksikliğine rağmen çalıştıklarını, ikametlerine uzak yerlere rızaları olmadan görevlendirildiklerini anlatan kadın doktor “Yer değişikliği talebimiz onaylanmadı. Servis ve yemek hakkımız hemen hemen hiç yoktu. Mesai saatlerinin düzensizliği, hafta sonu bayram fark etmeksizin çalışmak daha da yorucu olmaya başladı” dedi. Özel telefonlarından yüzlerce hastayı aradıklarını, temaslılarını tespit edip sisteme işlediklerini, call center elemanı gibi çalıştıklarını dile getiren doktor “Yaz sıcağında tulumları sayısız kere giyip çıkararak bulaş riskini göze alarak, PCR testi almak, laborant olup kayıt yapmak, ilaç tesliminde kargo elemanı gibi çalışmak. Tüm bunları yaparken şikayet etmemek, şikayet edersen mobbinge maruz kalmak da var” diye konuştu.

Bu süreçte çocuklarına, yaşlı ana-babalarına bulaştırma korkusunu hep içlerinde taşıdıklarını belirten doktor “Dinlenmemiz gereken bu tempoda uzun bir süre izin de kullanamadık. Bir daha ne zaman izin kullanabiliriz, hiç bilmiyoruz. Mesleki ve ekonomik anlamda önümüzü göremediğimiz, değersizleştirildiğimiz, psikolojik ve fizyolojik anlamda yıpratıcı ve yorucu bir süreç kısacası. Tükendik!” diye konuştu.

‘YAPILACAKLARI SÖYLERKEN ÖLMEKTEN KORKTUM’

Sahada çalışırken Kovid-19’a da yakalanıp sonra tekrar işe başlayan doktor “Ölmekten korktum. Anneyim aynı zamanda. Belirsizlik ve kaos hakimdi. Neler yapılabileceğine hakim ve yapılacakları sürekli canhıraş bağırırken üstelik! Sahanın ne kadar yetersiz ve eksik olduğunu gördüm. İlacım gelmedi, aile hekimime ben ulaştım, rutin izolasyon ve sağlık takibim yapılmadı. Hem hasta hem de doktor olarak, neler yaşandığını deneyimledim ne yazık ki!” diye konuştu. Çalışma alanı ile evinin farklı bölgelerde olması nedeniyle başka bir yerde test yaptırdı diye hastalık süresince uygulanan ilacı dahi kendisinin zor bulduğunu ve arkadaşları aracılığıyla ulaştığını ifade eden doktor, aynı durumu yaşayan başka hekimlerin de olduğunu belirtti.

‘SAĞLIK EMEKÇİLERİ VE HALK TELEF EDİLİYOR’

Artan vakalarla birlikte filyasyon ekiplerinde daha fazla personel ihtiyacının olduğunu belirten doktor, “Gün içinde hasta ve temaslılarının kaydının bitirilip ilacının verilmesi isteniyor. Ki bu artan vaka sayıları ve sahadaki personelle mümkün değil!” dedi. Pandemi koşullarında sahanın doğru yansıtılmadığını ve Sağlık Bakanlığının ‘Kervan yolda düzülür’ mantığıyla hareket ettiğini söyleyen doktor, “Popülist kaygılarla sağlık emekçileri ve halk adeta telef ediliyor. Vaka ve ölüm sayılarına indirgenmiş bir halk sağlığı yönetimi var” diyerek filyasyon ekiplerinin de yama ve ara eleman olarak bu sistemin uygulayıcıları haline getirildiğine dikkat çekti. Z, başta TTB ve TDB olmak üzere tüm sağlık örgütlerinin çözüm önerilerinin dikkate alınarak şeffaf bilgiler ışığında halk sağlığını gözeten uzun vadeli politikalara ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

‘OVERLOKÇU GELDİ’ DİYE BAĞIRASIM VAR
Bir arkadaşının ise sahada çalışırken kendisini overlok makinası gibi hissettiğini paylaşan Z, “İzahı olmayan bir durumun mizahını yaşıyoruz artık” diyerek arkadaşının paylaştıklarını şöyle aktardı: “5 yıl diş hekimliği okudum, geldiğim nokta bu. Kendimi overlok makinesi gibi hissediyorum. Bazen filyasyona giderken içimden ‘Kovid’lilere müjde, overlok makinası ayağınıza geldi. 5 saniyede sürüntü alınır. İlaç verilir, bilgilendirme yapılır. Ertesi gün sonucunuz açıklanır’ diye bağırmak geliyor.”


‘ALKIŞA DEĞİL, YETERLİ PERSONEL GEREKLİ’
Sağlık Bakanlığı talimatıyla tanı konulmayan Kovid pozitif hastalara evde ilaç verildiklerini anlatan doktor “İlacın kısa-uzun vadede yan etkileri bilinmeksizin dağıtılmasının vicdani sorumluluğunu da yaşıyoruz” dedi. Sağlık çalışanlarının alkışa da reklama da ihtiyacı olmadığını dile getiren doktor “Eşit, parasız, koruyucu-önleyici sağlık hizmetlerinin ön plana çıkarıldığı, güvenceli istihdam ve yeterli sayıda sağlık personelinin istihdam edilmesine ihtiyacımız var. Pandemilerle yüzleşmek istiyorsak gerçek ve insani bir sağlık sistemi kurulmalıdır” diye konuştu.


İlgili haberler
İntern Dr. Merve Mercan Kovid-19 nedeniyle hayatın...

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi intern doktor Merve Mercan Konya'da 45 gündür tedavi gör...

Kovid şüphesi olan bir hemşireye ‘Çift maske tak ç...

Şiddetli eklem ağrıları, halsizlik, buna eşlik eden ateşle birlikte mesaimde soluğu direkt Kovid pol...

Kovid teşhisi konulan hemşire yaşadıklarını anlatt...

Elazığ’da pandemi kliniğinde görev yaparken kovide yakalanan hemşire: ‘Kovidli hastaların yemeleri,...