İşçi kadınlar soruyor: Kadın işçilerin hayatını kim zorlaştırıyor?
Ali Koç’un katıldığı bir programda 'Kadın olmak zor' demesi, Ford Otosan’da çalışan kadın işçilerin yaşadığı sömürüyü örtmüyor. Binlerce kadın işçi Koç'un sayesinde kadın olmanın zorluğunu yaşıyor.

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, katıldığı bir televizyon programında “Kadın olmak çok zor. Dün bana bir makyaj yaptılar, eve geldim yüzümü yıkadım, sonra havlu pembe oldu. Meğer fondöteni çıkarmak için başka bir şey kullanılıyormuş” demişti. Ali Koç’un bu sözleri, kadın olmanın zorluklarının temellerine işaret etmiyor elbette. Üstelik Koç da bunu biliyor. Keza Koç Holdinge bağlı Ford Otosan’da kadın işçilerin yaşadığı sömürünün ve bu sömürü düzeninin ortaya çıkardığı sonuçların sorumlularından.

Örneğin Ford Otosan’da İŞKUR’un “Kadın istihdamı için pozitif ayrımcılık projesi” kapsamında işe başlatılan kadın işçiler aylardır almaları gereken ödenekleri alamıyor, çocuklarının özel sağlık sigortası yapılmıyor. Kadın işçiler, gecikmenin nedenini İŞKUR’a sorduğunda Ford Otosan tarafından verilmesi gereken evrakların ulaştırılmadığını öğreniyorlar. Kadın işçiler fabrikanın insan kaynaklarıyla görüştüklerinde ise hiçbir cevap alamadıklarını belirtiyor.

Ford Otosan’da çalışan binlerce kadın işçi olmasına; yasal olarak 150’den fazla kadın işçi çalıştıran patronların kreş açma ya da yetkilendirilmiş kreşlerle anlaşma yaparak kreş olanağı sağlama yükümlülüğü olmasına rağmen Ford Otosan bu yükümlülüğü yerine getirmiyor. Bu sömürü çarkının içerisinde tekil örnekler gibi duran her bir kadın işçinin hikayesi, sömürünün şiddetini de gözler önüne seriyor.

Onların gözünde insan değiliz

Elif 8 yıl boyunca Ford Otosan’da çalıştı. Çalışırken beyninde tümör çıktığını öğrendi, ameliyat oldu. Bu esnada artık vardiyalı çalışmasına engel olacak başka hastalıkları olduğunu da öğrendi. Ameliyatın ardından raporu bitip işe tekrar başladıktan kısa bir süre devamsızlık gerekçesiyle işten atıldı. Yaklaşık bir yıldır yaşam mücadelesi veriyor.
5 yaşında bir kızı bulunan Elif, yaşadığı sürecin kendisi için çok zor olduğunu anlattı: “Onların gözünde insan olmadığımızın çokça kanıtı var, benim yaşadıklarım bunun sadece bir parçası. Ameliyattan sonra üç ay raporluydum. Sanki hiç haberdar değillermiş gibi o süreçte hiçbir yönetici ne aradı ne sordu. Savunmam alındıktan iki gün sonra işten atıldım. Zaten sağlık sorunları yaşarken bir de üzerine işsiz kaldım. Savunmamı verdikten sonra sendika (Türk Metal) temsilcisi ile görüştüğümde durumumu anlattım. Ben bunca şeyin üzerine bir de işsiz kalırsam ölürüm dedim. Atmazlar bir şey olmaz deyip geçiştirdi.”

Mesai baskısı hiç bitmiyor

Elif işe girdikten iki yıl sonra anne olmuş. İş yerinde kreş olmadığı için çocuğunu bakıcıya bıraktığını belirten Elif, “Arkadaşlarımızla konuşurken keşke kreş olsa da yükümüz hafiflese diyorduk. İşten çıkarken çocuğunu alıp giderdin. Fazla mesaiye kalma şansım da olurdu. Ben bu süreçte fazla mesaiye kalmadığım için çok sorun oluyordu. ‘Bu fabrikaya girerken fazla mesai olduğunu bilmiyor muydun’ diyordu amirler. Ya ben ya eşim işe gitmiyorduk acil bir durumda. Baskı artıyor, fazla mesaiye kalmayan kişi olarak sevilmiyorsunuz. Bir yandan da üretim baskısı hiç bitmiyor. Hattı kafalarına göre hızlandırıyorlar, nevriniz dönüyor. Bir yerde hata olduğunda hat ister istemez duruyor. Amirler nasıl ne şartlarda çalışıyorsun diye sormazlar, sadece bu hat neden durdu diye sorarlar” dedi.

İşten atıldıktan sonra yaşadığı zorlukların hâlâ devam ettiğini söyledi: “Amirlerim bu süreç boyunca tüm hikayemi biliyordu. Hastalığımla nasıl mücadele ettiğimi, çocuğuma tek baktığımı… Ama onların gözünde hiçbir önemi yok. Bunca yıl oraya hiç emek vermemişsiniz gibi sizi kapının önüne koyuyorlar, hem de böyle zorluklar yaşarken. Sendikacılar atıldığımı öğrendiğimde ‘En azından tazminatını aldın’ demekle yetindiler. İşe iade için dava açmak istedim fakat avukat masraflarını karşılayamadığım için açamadım. Yedi ay işsizlik maaşı aldım, bu süreçte iş aramaya da devam ettim. Son üç aydır ise belediye ile kaymakamlık arasında mekik dokuyorum. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi sadece 1000 TL kırtasiye desteği verdi ama bugün sadece çanta ve kıyafetler 6 bin TL tutuyor. Kaymakamlıkta ise şartlı yardım var. ‘Çocuğunuz devamsızlık yapmadığı müddetçe yararlanabilirsiniz’ dediler. Verdikleri yardım ise aylık sadece 90 TL. Bunun için bir sürü evrak imzalattılar.”

'Hakkımı helal etmiyorum'

Ali Koç’un sözlerini sorduğumuzda ise “Kadınların tırnağı olamaz bu insanlar. Hayatla mücadele etmenin ne olduğunu bilmedikleri için, para içinde yüzdükleri için böyle konuşmaları normal. Gece vardiyalarına 1 saatlik uyku ile gittiğimi biliyorum. Kendimi kötü hissetmemek için makyajımı yapardım. Köpek gibi çalışıp üzerine bir de azar işitiyorsun. Eve geliyorsun, çocuğuna, eşine yetişmeye çalışıyorsun. Yemek yapmak zorundasın. Çalışma hayatım hep böyleydi. Kadın olmak zor evet ama bizim hayatımızı kolaylaştıracak hiçbir şey yapmayanların bunu söylemesi de komik. Şu an asgari ücret 22 bin lira. Ben ona bile erişemiyorum. Hayatım mahvoldu. Hiçbirine hakkımı helal etmiyorum” dedi.

Fotoğraf: DHA


İlgili haberler
Ford işçisi kadın: Koç Holdinge inanalım mı?

‘Kadına yönelik şiddet insan hakları ihlalidir, sözleşme önemlidir’ diyen Koç Holdinge soralım: Kend...

Ford işçisinden Xiaomi işçisine mektup: Sadece kağ...

Ford’da da, Xiaomi’de de kendi birliğimiz, birbirimize olan güvenimiz, kendi taleplerimiz ve görünür...

Ford Otosan işçisi yazdı: Türk Metal’in TİS taslağ...

‘Kadının k’sinin olmadığı bu taslak kabul edilemez’ diyen Ford Otosan’da çalışan kadın işçi, metal i...