Kadın işçileri sömürdükten sonra DeFacto ödül alsa kaç yazar!
‘Kadınların güçlendirilmesi ödülü’nü alan DeFacto işçileri, ‘DeFacto hangi şartlarda çalıştığımızı bile bilmiyor’ dedi. Kadın dostu seçilen LCW’nın çalışanı kadınlar da aynı sömürüyü yaşıyor.

DeFacto, Avustralya'nın Perth kentinde düzenlenen Dünya Kadınlar Ekonomik Forumu'da (Women Economic Forum /WEF) Mutlu Kadın Hareketi ve Kumaştan Hayaller projeleri ile ‘Kadının Güçlendirilmesi’ne olan katkısıyla ödüllendirildi. Ancak DeFacto ürünlerini yapan tekstil işçisi kadınlar mutlu değil, güçlendirilmiyor ve her gün hayallerini diktikleri kumaşlarla yitiriyor!

‘DEFACTO YA DA LCW’NIN BİZİ ÖNEMSEDİĞİ YOK!’
Geçtiğimiz gün Dersim’de 3 aydır ücretlerini alamadıkları için iş bırakan kadın işçiler yaptıkları ürünlerin DeFacto, LCW ve Zara gibi markalara yapıldığını belirtirken fabrikalarındaki devasa sömürü düzenini anlatmıştı. Uluslararası alanlarda ödüller alan DeFacto, kadının güçlendirilmesine olan katkısıyla övünürken LCW’da geçtiğimiz hafta ‘Kadın dostu’ şirketler arasında görülmüştü. Oysa bu iki markanın da çalışanların sorunlarıyla ilgilendiği yok! Dersim’de bu markalara üretim yapan bir kadın işçi, “DeFacto ya da LCW hangi şartlarda çalıştığımızı bile bilmiyor. Bilse de önemsemiyorlar. Zara’dan yetkililer geldi fabrikaya parmağı zedelenen bir arkadaşa ‘makinadan mı oldu’ diye ısrarla sordu. İşçi ‘evet’ dese ne olacak görmüyorlar mı? Çalıştığımız ortam belli. Örneğin, biz aynı kıyafetlerle işe gidip geliyoruz, maske yok bunları firmaya gelen iş güvenliği uzmanına iletmemize rağmen ilgilenmediler. Herkes tozdan hapşırıyor. Maskeyi bile 1 lira para vererek alıyoruz. Kendilerinin vermeleri gerekirken... Bize düzgün çalışma şartları yaratmıyorlar ama sırtımızdan geçinip zengin oluyorlar” diyor.


KADIN DOSTU SEÇİLEN LCW’NIN DÜŞMAN YÜZÜ
Kadın işçiler daha önce de çalışma koşullarını şöyle anlatmıştı: 3 aydır maaş alamıyoruz. Ücretimizi alamadığımız halde mesaiye bırakılıyoruz. Faturalarımızı ödeyemediğimiz için çevreye borçlandık. Yemek 1 ay boyunca verilmedi, evlerimizden götürmek zorunda kaldık. LCW gibi dünya markalarına üretim yapıyoruz ama markanın ünlü olması bizlerin daha iyi koşullarda çalışmasına yetmiyor. Sürekli performans dayatmasıyla karşı karşıya kalan makineler gibi olduk. Sürekli bant sayıları karşılaştırarak yarışa sokuluyoruz. Tuvalette sabun çoğu zaman olmuyor, maaşlarımızı neredeyse iki ayda bir alıyoruz.”

Otuz iki ülkede yer edinmiş, resmi kayıtlara göre 22 binden fazla çalışanı olan ve gün geçtikçe daha da büyüyen mağazalar zinciri; LC Waikiki. Daha önce İstanbul’daki LCW deposunda çalışan kadın işçiler de çalışma koşullarına dair şunları aktarmıştı: Sürekli iş yetiştirme telaşı, ustaların artırdığı sayılar, yetiştirilemeyince kesilen primler... Biz kadınlar en çok tacize maruz kalıyoruz.”

Regl kanı pantolona geçene kadar çalıştırılan LCW işçisi kadınlar ise çalışma koşullarına dair şunları söylemişti: “Geçenlerde başka bölümden bir kadın arkadaşla konuşuyoruz. Regl olmuş, pantolonuna kadar geçmiş. Bölüm şefine “tuvalete gitmem gerekiyor” demiş. Israr etmesine rağmen izin vermemiş. Pantolonundaki lekeyi göstermiş, ondan sonra izin vermiş. Bu durum bir kadın için çok aşağılayıcı bir durum.”

İlgili haberler
LCW işçisi kadınlar dertli: Kreş yok, taciz çok

Kadın işçiler yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirmeye devam ediyor. LCW çalışanı kadınla...

LCW işçisiyim, kreş istiyorum!

LC Waikiki’nin mutlu reklamlarının ardı sömürü dolu. LCW işçisi bir işçi kadın hem çalışma koşulları...

‘Dev başarı’ öyküsünden devasa sömürüye!

Dersim’de Valiliğin desteğiyle açılan ve ‘başarı öyküsü’ denilerek haberleri yapılan Yıldız Tekstil’...