Türkiye’de çeşitli illerde kadınlar, şüpheli şekilde hayatını kaybeden Rojin Kabaiş’in ölümünün birinci yıl dönümünde, Rojin’in ölümünün aydınlatılması için buluşuyor. Kadınlar, soruşturmanın şeffaf yürütülmesini, Rojin’in ölümünde ve soruşturma sürecinde ihmali olanların yargılanmasını, üniversitelerde ve yurtlarda kadınların güvenliğinin sağlanması için önlemler alınmasını talep ediyor.

İstanbul

Kadın Zamanı Derneği’nin çağrısıyla kadınlar İstanbul’da Tarlabaşı’nda buluştu. “Rojin Kabaiş’e ne oldu?” şiarıyla bir araya gelen kadınlar “İntihar iddialarını kabul etmiyor, Rojin’in ölümünün tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi.

Eylemde konuşan DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Kamile Kandal, Rojin Kabaiş için ortak mücadeleyi büyüteceklerini ifade ederken Rojin İçin Adalet Komisyonu üyesi Hivda Kılıçaslan, “1 yıldır Rojin’in başına ne geldi diye soruyoruz ama yanıt alamıyoruz. Rojin’in bedeninde çıkan DNA’yı açıklamayanlar, Rojin’e ne oldu diyen kadınları susturmaya çalıştı. Rojin’in akıbetinin kısıtlılık kararına terk edilmesini kabul etmeyeceğiz. Rojin için adalet demek birçok kadın için adalet demek” dedi

Kadınlar yaptıkları basın açıklamasında Rojin’in ölümünden sonra soruşturma sürecinde ciddi eksikliklerin yaşandığına dikkat çekerken, açıklamada ““Rojin'in kaybedilişinin soruşturulduğu dosyada alınan ATK raporlarında eksik değerlendirmeler yapılmış, Rojin'in bacağında ve boynunda tespit edilen olağandışı morluklara dönük bir değerlendirme yapılmamıştır. Yine Rojin'in üzerinde tespit edilen DNA örneklerine ilişkin olarak da raporda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda somut bir şekilde ortada olan ve fail/faillerin bulunması için hayati önemde olan delillerin gölgelendiğini görüyoruz. Bu nedenle intihar iddialarını kabul etmiyor, Rojin’in ölümünün tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı. Kadınlar intihar denilerek dosyanın kapatılmasını kabul etmeyeceklerini haykırdı.

Fotoğraf-kaynak: Jinnews

Diyarbakır

Amed Şiddetle Mücadele Ağı’nın çağrısıyla Diyarbakırlı kadınlar Rojin Kabaiş’in ölüm yıl dönümünde buluştu. Yüzlerce kadın “Rojin için adalet” sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Ulu Camii önüne kadar yürüyen kadınlar burada açıklama yaptı. Açıklamadan önce konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, Rojin Kabaiş'e adalet sağlamak için burada olduklarını belirtti.

Ardından söz alan Rojin Kabaiş’in kardeşi Elif Kabaiş, “Bir yıl boyunca adalet arayışı içindeyiz. Yas tutacağımız yerde her gün kapılar çaldık, sorular sorduk, adalet aradık. Gözyaşlarımızı bile silemeden her gün adalet aradık. Bugün burada Rojin’in sesi olarak gelmek isteyenlere teşekkür ederim. Yanımızda oluşunuz mücadelemizi büyütüyor” diye konuştu. Rojin Kabaiş’in sınıf öğretmenliği için 3 yıl çalıştığını ama hayali için gittiği üniversitede ancak 3 gün sağ kalabildiğini söyleyen Elif Kabaiş, "Rojin’in umudunu, ışığını, yarınlarını aldılar. Adalet yerini buluncaya kadar 'Rojin’e ne oldu' diye soracağız” dedi. 

Yurt müdürünün neden 17 saat sonra aileyi haberdar ettiğini, ters akıntıda Rojin’in 18 gün sonra cenazesinin nasıl bulunduğunu, üniversite rektörünün otopsi odasına neden girdiğini, Rojin’in üzerindeki 2 DNA örneği ve atletindeki kan izinin nerden geldiğini soran Elif Kabaiş, “Bu durum duruşmanın seyrini değiştirmiştir. Roji'in darp izleri ve serçe parmağındaki kırığın bulguları nedir? Bir kamera köy yoluna doğru kayıt alsaydı Rojin’in nereden geçtiği bilinirdi. Bir kamera bozuk derken neden tespit çalışması yapılmadı. Buradan bir kez daha yüksek sesle söylüyorum: Rojin için adalet istiyoruz. Rojin’e ne oldu?” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Rojin'in avukatı: Şeffaflık ilkesi ihlal edildi

Ardından söz alan Rojin Kabaiş'in avukatı İrem İlhan, dosya hakkında bilgi verdi. Rojin Kabaiş'in ölümünün üzerinden 1 yıl geçtiğini ve ATK raporlarında 9 aydır iki erkeğe dair DNA örneklerinin tespitinin nereden alındığının halen açıklanmadığını söyleyen İrem İlhan, “Üstelik dosyaya getirilen gizlilik ile şeffaflık ilkesi ihlal edilmiştir. ATK hakkında görevi kötüye kullanma ve delilleri kapatma adıyla suç duyurunda bulunuldu. Bu önemli ama eksiktir. Kadın cinayetlerin ve şüpheli ölümlerin nedeni sadece failler değil ihmali olanlardır” diyerek yetkilileri görevini yerine getirmeye çağırdı.

Rojin İçin Adalet Komisyonu'nan Dilan Ergül ise “Kürdistan’da genç kadınlar kaybediliyor, katlediliyor, tecavüze uğrayarak, intihar süsü veriliyor. Bunlar özel savaş politikalarıdır. Rojin 27 kilometre nasıl sürüklendi. Rojin’de bulunan darp izleri şiddet mi gördü? Sürüklenmeden mi oldu? Rojin’in atletinde bir adet kadın kanı var. Bu kan kime ait. Üniversite neden öğrencime ne oldu demek yerine Rojin ile ilgili paylaşıma erişim engeli getirtti? Bizler kaybedilen kadınların gerçek failleri cezalandırılana kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu. 

ANNE KABAİŞ: FAİLLER ORTAYA ÇIKARILSIN

Rojin Kabaiş’i n annesi Aygül Kabaiş de “Biz faillerin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kampüse kadar da görüntülü konuştuk. Rojin kaybolduğunda neden bizlere, aileye yurt haber verdi. DNA test sonuçları niye çıkarılmıyor? Bizler sağ olduğumuz sürece onun dosyasını takip edeceğiz. Onun katilinin sokakta gezmesini istemiyoruz” dedi. 

Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, “Sevgili kadınlar Rojin’in kıymetli ailesi bugün hepimiz çok üzgünüz. Bir yıl öncekinden daha üzgünüz. Rojin’in başına bu acı olay geldikten sonra ailenin bizlerle verdikleri mücadele sonuçsuz bırakılmak isteniyor. Bizler ailenin, bu mücadelenin her daim yanındayız. Rojin’in failleri bulunana kadar, Rojin gibi onlarca kadının faili bulunana kadar onların yanındayız. Mücadeleyi her zamankinden daha çok büyüteceğimizin sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu. 

Fotoğraf-kaynak: MA

Adana

Adana Kadın Platformu, Van’da KYK yurdundan çıktıktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması talebiyle İnönü Parkı’nda açıklama yaptı. Platform adına konuşan Zehra Aydın, Rojin Kabaiş’in ölümünün intihar denilerek kapatılmaya çalışıldığını ifade etti.

Kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgulayan Zehra Aydın, "Devlet, kadın ve LGBTİ+ cinayetlerinin üzerini örtüyor, failleri koruyor. Üniversiteler kadınların özgürleşeceği alanlar olması gerekirken şiddetin yeniden üretildiği mekânlara dönüşüyor. Rojin’in, Şule Çet’in, Pınar Gültekin’in, Gülistan Doku’nun ve öldürülen tüm kadınların ölümünden erkek egemen düzen ve devlet politikalara sorumludur" diye konuştu.

İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması çağrısında bulunan Zehra Aydın, “Katillerden ve onları koruyanlardan hesap soracağız” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Kapak fotoğrafı: MA (arşiv)