Kadınların adaleti öğretme mücadesi
Yaşadığı iç karartıcı onca şeye karşın dimdik durarak elinden alınan umudunu ve cesaretini nasıl kazanacağını bizlere kadar aşıladı. Bu umut, “Birlikte değiştirebileceğimizin umudu” idi.

2019 yılının sonuna yaklaşıyoruz ve yer yıl olduğu gibi yaşanılanların çetelesi tutuluyor. Rakamlara ve istatistiklere sıkışan, çözümüne dair ise eleştirmekten başka katkı sunulmayan bu ülkenin en önemli çıkmazlarından birine, kadına yönelik şiddete ve akabinde ortaya saçılan devlet, yargı, polis ve erkek şiddetine daha doğrusu eril tahakkümün kendisini birkaç laf etmek isterim. Her gün “Aceba bugün hangi kadın ne şekilde öldürülecek” kaygısı ile huzursuz olduğumuz günleri yaşıyoruz ve artık kadınlar neredeyse adliye kapılarında nöbet tutmaya başladı.

Cinayet, taciz, tecavüz, istismar davalarını takip etmek ve mücadelesini vermek kadın hareketi açısından belirleyici rol oynayacak etkenlerinden biri olacak sanırım. Tüm Türkiye’nin hatta dünyanın yükselen dinamiklerinde, kadınların en önde büyük bir cesaret ve kararlılıkla durduğunu kabul ederek başlamak lazım. Lakin gelişmekle problemini bir türlü çözememiş ülkemize dönüp bakacak olursak izleme ve yakından takip etme fırsatı bulduğum Şule Çet, Emine Bulut, Ceren Damar ve son olarak Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden emekli olan ve çalıştığı dönemde genç veteriner hekime tecavüz suçundan gözaltına alınarak resen serbest bırakılan Prof. Dr. H. B.’nin yargılandığı davalar, “Neredeyiz, Nasıl yaşamak istiyoruz” sorularına ışık tutar pozisyonda oldu. Hatta durduğumuz yerin birkaç adım ilerisine sıçradık ve eşit bir şekilde yaşama talebi etrafına örülen engelleri her gün daha çok kırdık.

Hayata tutunmak, geri durmamak ve mücadele etme talebi yükselerek kadınların mottosu haline geldi. Bu süreçte adalet ararken hukuk öğrenmeye başladık sonra hayatta kalmaya, insana yaraşır şekilde yaşamaya çalışırken mücadele etmeye ve insanlığın birikimine kucak kucak değer katmaya... Duyduğumuz, ezbertilen “O saatte ne işi varmış”, “Alkol kullanıyordu, sigara içiyordu”, “Gönül ilişkimiz vardı”, “Bağırmadın mı, mücadele etmedin mi”, “Bakire değildi”, “Beni kıskanıyorlar” zırvaları, adliye salonlarından bir kadının hayatını baştan sona değiştirmeye ya da canına kastetmeye bahane olarak sunulurken, binlerce kadın kendisinin ve bir başka kadının hakları için harekete geçti. Hayatını erkek şiddetiyle kaybeden kadınlar, sayısını tahmin edemeyeceğimiz kadar kadını da hayata bağladı. “Ben de yapabilirim”, “Susmama gerek yok, kadın dayanışması var”, “Bu utanç benim değil” fikrini yaydı.

BİRLİKTE DEĞİŞTİREBİLECEĞİMİZİN UMUDU

Bu cümleleri bu kadar rahat kurmamım sebebi ise Veteriner Kliniği sahibi H.B. tarafından tecavüze uğradığını söyleyen ve iki kişinin de bu suça yardım ettiği gerekçesiyle toplamda kelli felli 3 erkeği sanık sandalyesine oturtan genç bir kadın. Yüzlerini görmek istemediğinden tanık bölümünde ifadesini veren bir kadın için bu yaşadıklarını kabullenip anlatmak kolay değildi elbette. Ama o kadar kararlı, cesur ve tutarlıydı ki “Benim için çok zor ama hepsini anlatmak istiyorum” diyerek başladı. Genç veteriner hekim, uğradığı tecavüzden, karakoldaki yaşadığı psikojik baskıya kadar hatta kendi ve ailesinin hayatıyla tehdit edilmesine rağmen adım adım bu süreci adliyeye taşımış. Yaşadığı iç karartıcı onca şeye karşın dimdik durarak elinden alınan umudunu ve cesaretini nasıl kazanacağını bizlere kadar aşıladı. Bu umut, “Birlikte değiştirebileceğimizin umudu” idi. “Yan baktın, elini kaldırdın”la ortalığı birbirine katan önde ve güçlü olmayı şiddet ve korkuyla sağlamaya çalışan bu eril zihniyete tane tane insanlık dersi verdi.

İşte bu direnç bugün bizi birbirimize bağlayıp, birbirimizin gücüne inanmamızı sağlıyor. Bu inanç da bize değiştirebileceğimizin gücünü gösteriyor.

İlgili haberler
Kadın dayanışmasıyla yalnız olmadığımı anladım

T.K. 8 yıl birlikte yaşadığı erkek tarafından şiddete görürken bugün Tuzluçayır Kadınları Dayanışma...

Size değil, birbirimize güveniyoruz!

Kadınların buluşmalarından yansıyanlar, bu yan yana gelişlerin önemini ortaya koyarken bu birlikteli...

Engel olmak isteyenlere inat, kadın dayanışması de...

Dayanışma devam ediyor özetle, kadına yönelik şiddet son bulana kadar da devam edecek. Nafile yani o...