Kadınların iş yükü arttı, şiddet yaygınlaştı
Eyüp Ekmek ve Gül Grubunun Çırçır, Güzeltepe ve Nurtepe Mahalleleri ve Eyüpsultan Hastanesinde gerçekleştirdiği anketinin sonuçları, kadınlar pandemide yaşadıklarını gözler önüne serdi.

25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü’ne giderken, Eyüp ilçesinde Ekmek ve Gül Grubu olarak Çırçır, Güzeltepe ve Nurtepe Mahalleleri ve Eyüpsultan Devlet Hastanesinde kadına yönelik şiddeti ele aldığımız bir anket çalışması yaptık. Anket fikri, pandemi koşullarının kadınların yüküne yük kattığı bu dönemde, en yakınımızdaki kadınların sıkışmışlığını görme ihtiyacıyla doğdu. Her yaştan kadınla yapmayı planladığımız anketin sorularını tartışırken, en yakınımızdaki kadınların eğilimlerini, düşüncelerini ortaya çıkarmak istedik. Bu eğilim ve düşüncelerle birlikte; kadına yönelik şiddetin yükselmesinin sebeplerini, şiddetin en çok nereden geldiğini ve nerelerde yaşandığını, çevrelerinde şiddet mağduru kadınların olup olmadığını, pandemi sürecindeki ekonomik sıkıntıların şiddetin düzeyini nasıl artırdığını da tartışmayı hedefledik. Anket yaptığımız kadınlarla, ‘Fiziksel değilse şiddet değildir’ yanılgısını kırmaya çalıştık. Şiddetin ekonomik, psikolojik gibi türlerinin de olduğu, hayatımızın her alanında belki de her gün bir başka şiddet türüyle karşılaşıyor olduğumuz konusunda çoğu kadınla hem fikir olduk. Tabii ki böyle bir anket yapıp, kadına yönelik şiddetle nasıl mücadele edeceğimizi konuşmamak olmazdı. Anketimizin son sorusunu oluşturan bu kısım aslıda en değerli kısımdı. Kadınların çözümü nerede gördüğü, onca zorluğun karşısında nasıl dimdik durulacağı, en yakınımızda bulunanlarla birlikte nasıl dayanışma göstereceği üzerine fikirlerini öğrenmek istedik.  

Anket çalışmamızda genç kadınlar ile görüşen Selinay Uzuntel yaptığı çalışma üzerinden şu sonuçları aktardı: “Bu anket vesilesiyle genç kadınlarla sohbet etme fırsatı da bulduk. Mahallemizdeki genç kadınlar en çok ekonomik ve psikolojik şiddete maruz kaldıklarını söylediler. Liseli genç kadınlar özellikle pandemi dönemiyle evde daha uzun saatler yaşadıklarından ve ailenin diğer bireyleriyle sürekli yüz yüze gelmekten, sürekli tartışmaktan, baskının daha da artmasından rahatsız olduklarını belirtti. Psikolojik olarak yıprandıklarını, dışarıya çıkamamanın işlerini daha da zorlaştırdığını, üniversitede online eğitime devam ederken harçlıklarını çıkarmak için için tekstil atölyesinde çalıştıklarını ifade etti. Aslında kadınlar bir taraftan ev içinde psikolojik şiddetten kaçmaya çalıştıkları ve ekonomik darboğazdan kaynaklı da çalışma zorunluluğu hissediyor. Ancak evdeki, çevrelerindeki psikolojik şiddetten kaçayım derken, işte ayrıca bir şiddet ortamıyla karşılaşıyorlar.”

Bunca zorluğun karşısında nasıl güçlü duracaklarını, şiddete karşı sözlerinin ne olduğunu da konuştuklarını ifade eden Uzuntel, “Hayatın her alanında yan yana olmaktan, dayanışma göstermekten ve örgütlü mücadeleyi büyütmekten geri durmadığımızda, bu düzeni birlikte değiştirebileceğimiz sonucuna ulaştık” şeklinde konuştu.

‘FİZİKEN DE RUHEN DE ÇOK YORULDUK’

Nurtepe ve Güzeltepe Mahallelerindeki anket için görüşen Gülşah Bayrak da Güzeltepe'de kadınlarla bir araya geldiklerinde kadına yönelik şiddeti konuşurken kadınların daha çok psikolojik ve ekonomik şiddete uğradıklarını dile getirdiklerini belirtti. “Kadınlar psikolojik şiddetin daha çok ev içerisinde olduğunu, aile üyeleri, yakınlarının şiddetine maruz bırakıldıklarını dile getirdi” diyen Bayrak, kadınların pandemi ile birlikte işten çıkarıldığını, iş bulamadıklarını, çocukların eğitimde uzak olmasının, aile bireylerinin evde olmasının evdeki iş yüklerini iki kat artırdığını dile getirdi. Bayrak şöyle devam etti: “Kadınlar fiziken çok yorulduklarını, çocukların eğitimi ile de ilgilendikleri için ruhen de çok yorulduklarını ve dinlemediklerini dile getirdi. ‘Evin ve çocukların giderlerini tam karşılayamıyoruz, her şey çok pahalı, marketlerdeki indirimleri takip ediyoruz birini alsak birini alamıyoruz maaş da yetmiyor artık, kira, faturalar derken ay sonunu getiremiyoruz. Kredi kartına yükleniyoruz’ diyen kadınlar çaresizlik içinde bir çare yaratmaya çalışıyor.”

Eyüp Devlet Hastanesinde anket yapan sağlık emekçisi Fadime Dursun ise Eyüpsultan Devlet Hastanesinde gerçekleştirdiği ankette kadınların tamamının hayatında bir şekilde şiddete uğradı sonucuna ulaştıklarını ifade etti. Dursun, “Bu şiddet bazen en yakını ,bazen çalışma hayatında iş arkadaşları ve hastane idareleri, bazen hastalar ve hasta yakınları tarafından gerçekleşiyor. Kadınlar en çok da psikolojik şiddete uğruyor. Kadınlar şiddete karşı birlikte durmanın, dayanışmanın ve mücadele etmenin gerekliliğine inanıyor. Şiddetin önlenmesinde ise caydırıcı cezaların hayata geçmesi gerektiğini düşünüyor ve hukukun şiddete uğrayan kadınları koruması gerektiğini söylüyorlar” dedi.

Fotoğraf: 25 Kasım 2020, Kadıköy- İstanbul / Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Kadıköy’de 25 Kasım: Birbirimiz için sokakta, erke...

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde kadınlar Türkiye'n...

25 KASIM’DA KADINLAR HER YERDE |Hayatlarımız, hakl...

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla ülkenin dö...

İşçi kadınların 25 Kasım sözü: İşyerlerinde şiddet...

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla işçi kadın...