Kayısı fabrikasında çocuk işçilerin ‘çocuk istismarı’ tartışması
Malatya’da bir kayısı fabrikasının paketleme bölümünde 16-20 yaş arası işçilerin makine gürültüsü arasında birbirine sesini duyurmaya çalışarak tartıştığı konu: İstismar!

Malatya’da bir kayısı fabrikasının soft bölümünde kuru meyve paketliyoruz. Yaşlarımız 16-20 arasında, beş kişiyiz. Makinenin yüksek gürültüsüne rağmen sesimizi birbirimize duyurabiliyoruz, hararetle gündemde olan çocuk istismarını tartışıyoruz. 16 yaşındaki Ece, Leyla ve Eylül’le ilgili haberi gördüğünde ağladığını söylüyor. “Hangi vicdan elverir buna. Din, iman, Allah korkusu yok bunlarda.” diyor. Aynı yaştaki Sibel; “İdam getirmiyorlar bari vatandaşın eline versinler bu pislikleri, onlar verirler hak ettikleri cezayı.” diyor öfkeyle. 20 yaşındaki Yonca; “İdamı getireceklermiş, assınlar hepsini” diyor ve oldukça yaratıcı bir küfür savuruyor havaya. 19 yaşındaki Gülbahar, “Geçen hafta da Malatya’da dört yaşında bir erkek çocuğuna tecavüz etmişler” diyor ve anlatıyor devamını. Çocuğun hastaneye kaldırıldığını, iyi durumda olduğunu, tecavüzcünün tutuklandığını konuşuyoruz; ne acı ki, çocuğun hayatta olmasını sevindirici bir haber olarak nitelendiriyoruz.

Ustabaşının; “Çeneniz değil eliniz çalışsın!” demesi üzerine susuyoruz.

Öğle molasında yemekhanede aynı konuyu masaya yatırıyor ve idamın çözüm olup olmadığını tartışıyoruz. Yonca, koyu idam taraftarı. Kendisinin de üç yaşında bir kızı var, onu örnek veriyor, “Ona dokunanı yaşatmam” diyor; “Hiçbir çocuğa bu yapılmasın, assınlar bu şerefsizleri!”. Ece atılıyor; “Ama sen birini asacaksın on tanesi sokakta gezecek, hem o çocuğu o psikolojiye soktuktan sonra, öldürsen ne, öldürmesen ne?”

Ece’yle aynı fikirdeyim ben de. Çocuk yaşlardan itibaren maruz kaldığımız yoğun bir cinsiyetçilikle yetişiyoruz. Yetmezmiş gibi bir cinsellik eğitimi yok, aksine bir cinsel bastırılmışlık almış başını gidiyor. Evde, okulda, sokakta kimse bu sorunu dillendirmiyor. Son yıllarda hızla artan taciz, tecavüz olaylarında mağdurun, “O saatte orada ne işi varmış”, “O eteği giymeseymiş”, “Kesin cilve yapmıştır” diyerek suçlandığına defalarca şahit olduk. Bu söylemler mahkemelerde ceza indirimlerine sebep oldu. Böylesi bir soruna çözüm bulmak yerine kadınları pembe otobüslere bindirmeye, eve giriş çıkış saatlerini sanki tacize uğramanın saati varmış gibi ona göre ayarlamaya; kısaca kendilerini toplumdan soyutlamaya yönlendirdiler. Bu güya çözüm önerileri bir işe yaramadı haliyle, çocuk istismarı, hayvanlara yönelik tecavüzler haber bültenlerinde daha çok yer etmeye başladı. Nasibini almayan kalmadı bu tecavüz dalgasından. Kadınlar, çocuklar, hayvanlar, damacanalar…

Televizyonlarda din adamı sıfatlı insanlar, 6 yaşında çocuğa nikâh düşebileceğini söylerken; diyanet 9 yaşında kız çocuğunun evlenebileceğine dair fetvalar yayımladı. Mecliste 14 yaşındaki çocuğun tecavüzcüsüyle evlenebileceğine dair yasa çıkartılmaya çalışıldı. Son günlerde çocuk istismarına karşı çıkarılacağı söylenen yasanın cezayı sadece 12 yaş altı için ağırlaştırdığını görüyoruz.

Çözüm idamdan çok daha önce suçun işlenmesini önlemek olmalıdır. Ailede ve okulda başlayacak olan bir cinsellik eğitiminin verilmesi, cinsiyet eşitliğini sağlayacak önlemlerin alınmasıdır. 12 yaş altını çocuk sayıp üstünü rıza gösterebilecek bir yaş saymak çocuk istismarının önünü açmaktan başka bir şey değildir. “İdam isteriz” sloganlarıyla çocuklar korunmaz, iyi bir eğitimle, onların haklarını savunan bir hukuk sistemiyle korunur. Onlara zarar verenleri yok ederek değil, onlara zarar verilmesi engellenerek korunur çocuklar.

İlgili haberler
Malatya’da kadın öğrenciler pembe trambüs değil ka...

Malatya’da kadınların karşı çıktığı pembe trambüs uygulamasının yakında başlayacağı ilan edildi; hem...

Zina, idam, hadım... Çocukları bir de devlet eliyl...

Çocuk istismarını zinaya, hadıma, idama bağlamak, iktidarın çocukları çocuk olmaktan çıkaran, kadınl...

Çocuk istismarına öfkemiz net, peki ya çözümümüz?

25 yıl önce Boyabat’ta arkadaşımın ‘aleme ibret olsun, başka çocukların başına aynısı gelmesin’ diye...

Çocuk istismarı hepimizin içini yakarken...

Kaybolan çocukların fotoğraflarını paylaşıp özür dilemek, sadece sosyal medyadan üzüntü bildirmek, k...

Bir çocuk istismarı davasının anatomisi

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonundan Canan Güllü’nün bir vaka deneyimi üzerinden anlattıklarıyla...

Çocukken istismara uğrayan kadın: İdam çözüm değil

12 yaşında istismara uğrayan ve faille zorla evlendirilen S.T, 41 yıl boyunca yaşadıklarını anlattı....