Mücadele örnekleri umut oluyor
Gebze'den kozmetik malzemeleri üreten bir fabrikada çalışan işçi bir kadın fabrikalarda yaygınlaşan ücretsiz izin uygulamasına dair yazdı.

Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Ben Gebze’de kozmetik malzemeleri üreten bir fabrikada çalışıyorum. Bizim fabrikamızda da ücretsiz izin uygulaması yaşanıyor. Ücretsiz izin uygulaması patron açısından keyfi bir uygulama çünkü üretim hız kesmeden devam ediyor, siparişlere yenisi ekleniyor. Yönetim ücretsiz izin uygulaması ile hem arkadaşlarımıza gözdağı vermiş oluyor hem de arkadaşımızın yapması gereken işleri bize yaptırıyor. Yani ücretsiz izin uygulaması işçiler için çok kötü ama patron için bulunmaz nimet. Ücretsiz izine gönderilen arkadaşlarımız özellikle daha önce çalışma koşullarına itiraz eden işçi arkadaşlarımızdan seçildi. Açlıkla terbiye ediyorlar. Kıdemimizi de göstererek “istifa et beğenmiyorsan” diyorlar. İşsiz kalmak da ücretsiz izin de istemiyoruz. Bu nasıl bir yasa? Aç kalmanın yasası mı olur? Gerçekten çok zor zamandan geçiyoruz. Eskiden, “eşimiz, dostumuz var, çok sıkışırsam onlardan alırım” diyordum şimdi az çok herkes aynı durumda.

Sizlere konunun daha iyi anlaşılması için yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Bir arkadaşımızın çocuğu önemli bir ameliyat olacaktı. Ağır bir ameliyat olduğu için çocuğunu kaybetme riski de vardı. Arkadaşımız izin istedi ama patron izin vermedi. O arkadaşımız ağlayarak çalışmaya devam etti. Düşünebiliyor musunuz, çocuğu ameliyatta kendisi çalışmak zorunda. Bir anneye yapılacak en büyük zulüm bu değil midir? Peki, sonra ne mi oldu? O arkadaşımızı izin istediğinde vermeyenler kısa bir süre sonra ücretsiz izine gönderdi. Sizce bu vicdan mı? Bunun gibi çokça örnek olduğunu düşünüyorum.

Birlik olmadığımız için sesimiz de çıkmıyor. Bize kulak vermesi gereken televizyon kanalları da hep aynı kişilerle hep aynı şeyleri tartışıyor. Sanki uzayda yaşıyoruz. İki farklı dünya, derler ya, “hayaller Paris gerçekler Gebze” diye durum tam da öyle. İnsanlara alenen zulüm yapılıyor. Kimseden ses çıkmıyor, sesin çıksa öğrenciyi, işçiyi dövüyorlar. Nereye gidecek böyle bilmiyorum. Ama inanır mısınız her gün yaşam enerjim bitiyor sanki. Eskiden öldüğümü düşündüğümde kendi kendime üzülürdüm şimdi rahatlama geliyor, kurtulurum diyorum. Bunu yazarken kendime kızıyorum. Asla ölümü kabul edecek biri değilim ama çaresiz kalmak böyle bir şey sanırım. Hayat hep kötü değil mesela Baldur işçileri, öğrenciler mücadele ediyor, bunlar benim için umut oluyor.

İlgili haberler
GÜNÜN BİLGİSİ: Salgın nedeniyle ücretsiz izin için...

Krizle birlikte koronanın getirdiği krizin faturasının da işçi, emekçilere kesilmek istendiği bu zam...

Onaysız ücretsiz izin uygulaması devam ediyor

İşverenlerin işçileri tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarma yetkisi 17 Ocak 2021’e kadar devam ed...

'Sen kimsin?' sorusuna cevap: 'Biz katledilen, hak...

AKP Gençlik Kolları bugün Twitter hesabından paylaştığı bir video ile gençliğe “sen kimsin?” diye so...