Müjdeyi bir de taşeron işçisi kadına sorun
İstanbul Üniversitesinde temizlik işçisi bir kadın kadro vaadinin yine seçimleri hedef aldığını söylüyor. Birçok kriter getirileceğini anlatan kadın işçi “Birlik olmak zorundayız” diyor.

AKP Hükümeti, seçim öncesi “taşerona müjde” diyerek gündeme getirdiği “kadro” vaadini, bir kez daha gündeme taşıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Taşeronlar ortadan kalkıyor” sözleriyle açıkladığı “kadro düzenlemesi”, işçilerde olumlu bir hava yarattı yaratmasına, ama ayrıntılar henüz ortaya çıkmadığı için güvensizlik sürüyor.

Bu güvensizliği taşıyanlardan biri de İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsünde taşeron olarak çalışan bir kadın işçi. Kampüste çalışan temizlik işçileri daha birkaç ay önce DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasında örgütlenmişler. Görüştüğümüz kadın işçi 2015 yılı genel seçimlerinin de aynı taşeron vaadinin verildiğini hatırlatıyor: “Belki yine bir ay sonra yok diyecekler. Biraz daha bekleyelim bakalım ne olacak.”

BÜTÜN OLAY 2019 SEÇİMLERİ
Taşerona kadro vaadinin özellikle 2015 yılındaki seçimlerden önce çok beklenti yarattığını hatırlatan kadın işçi şöyle devam ediyor: “Her vaade inanırsak... Bir dönem verirsin, ha baktın vaadini yerine getirmedi, ikinci dönem vermezsin. Eğer veriyorsan da o senin sorunun! Neyine inanıyorsun o zaman sen bu adamın? Şu an tekrar aynı şeyi yapıyor. Bizim eksiğimiz burada. Bir işçi olarak hakkını aramak için oy vermeyeceksin, sokağa çıkacaksın… İlla bir yerleri kırıp dökmek, gerekmiyor. Birleşip topluca bir ıslık bile çalmak tepkidir.”

Bütün olayın 2019 seçimleri için olduğunu belirtiyor kadın işçi: “Sınav koyacaklar, yaş kriteri getirecekler, emekliliğine iki üç yıl kalmış işçileri almayacaklar. Başka kriterlerle de karşımıza gelecekler. Yıllarca emek verenin hakkını yiyecekler. Bu kabul edilemez.”

BİRLİK OLMAK ZORUNDAYIZ
Birlik olmadan bütün bu sorunların çözülemeyeceğini dile getiren işçi “Zaten çok kötü bir dönemdeyiz. Bu dönem hızlı bir şekilde bir araya gelmezsek daha kötüsünü göreceğiz. Bizden önceki nesiller çok şey kazandırmış. Şu anda bu hakları birer birer kaybediyoruz ve kimsenin sesi çıkmıyor. Sahip çıkmayı bilmiyoruz. İlla fikrimiz aynı olmak zorunda değil, ama birlik olmak zorundayız” diyor.

NE YİYEYİM, OTLAYAYIM MI?
Başörtüsü yüzünden işe alınmadığı dönemde AKP’ye oy verdiğini belirten kadın işçi, şimdi ise AKP’nin gitmesi gerektiğini düşünüyor. Nedenlerini şöyle sıralıyor: “Bazı arkadaşlarımız ‘Kadro verirse oyumu vereceğim, vermezse vermem’ diyor. Bizim hayatımızı bir tek kadro mu kurtaracak? Tamam kadroyu bana verdi, ben oyumu ona verdim. Sonra ne olacak? Kime sorsan AK Parti ne yaptı sorusuna ‘Köprü, yol yaptı’ dışında bir şey diyemiyor. Onu da zaten bizim vergilerimizle yaptı. İnsanlara iş alanları açması gerekirken bunların hiçbiri açılmadı. Bir sürü kadın sokak ortasında öldürülüyor, 14-15 yaşındaki çocuklar uyuşturucu bağımlısı, insanlar kendi işlerini kendileri halletmeye başladı. Kim kime silah çekerse vurur durumda... İnsanların sinirleri o kadar yıpranmış ki... Çünkü o kadar çok borç var ki, o kadar çok gider var ki. Ama gelir ne? Örneğin, bin lira kira veriyorum, 1400 lira maaş alıyorum, 200-300 lira da yol, yemek parası. 400 lira faturalar. E ben ne yiyeceğim? Otlayayım mı?
Çocuğuma ne verebilirim, kendim ne alabilirim, çocuğumun eğitimini nasıl karşılayabilirim? Eğitimde özel okulları teşvik ediyorlar, ancak ben nasıl vereyim çocuğumu özel okula? Devlet okulu okul değil mi hem? Devlet okulundaki öğretmenler öğretmen değil o zaman.

HASTANELERDE TECRÜBELİ DOKTOR YOK
Eğitim gibi sağlık sisteminin de çağ atlayan bir durumda olmadığını söylüyor: “Git muayene olmaya, eczanede bir sürü para ödüyorsun. Sıra yok deniyor, gidiyorsun doktor yüzüne bakmıyor. 10 dakikada bitti her şey. Hastanelerde deneyimli doktor kalmadı. Profesörler yok mesela.”

YOLSUZLUKLA İLGİLİ KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR
Yolsuzluk ve rüşvet tartışmalarıyla ilgili ise her hükümetin yolsuzluk yaptığını ifade ediyor: “Devletin başına geçtiği zaman yolsuzluk yapmayan bir Allah’ın kulu yok. Hepsi geldi, yedi gitti. Bu, 15 yıldır onların iki üç katını yedi. Ama kimsenin sesi çıkmıyor” diyor: “AKP’ye oy verenler ‘Ak Parti giderse Türkiye daha kötü duruma düşecek, kaos çıkacak’ fikrine körü körüne inanıyor, sorgulamaktan kaçıyor.”

İlgili haberler
Psikologlar: Bu eğitim patrona duyulan öfkeyi kadı...

Fabrikada işçi eşlerine öfke kontrolü eğitimini TODAP yazdı: Psikoloji kötüye kullanılıyor. İktidara...

Sermayenin ‘kadın dostluğu’ pul pul dökülürken...

Sermayenin niyeti malum; işçi pazarını kendince disipline etmek için kadınları, çalışma yaşamının da...

Piyango çıkmış gibi şükretmem isteniyor

Eşi tarafından şiddet gören bir kadın, AB projesiyle Ankara OSTİM’de bir fabrikada işe girmiş. Daha...