Okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek davası bugün Danıştay'da!
Okul öncesi eğitimde bir öğün ücretsiz yemeğin kaldırılmasına karşı Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ile Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) açtığımız dava bugün görülecek.

Okul öncesi eğitimde bir öğün ücretsiz yemeğin kaldırılmasına karşı Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ile Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) açtığımız dava bugün Danıştay 8. Dairesinde saat 9.30'da görülecek. Dava öncesi çocuk hak örgütleri, sendikalar, meslek odaları, kadın dernekleri, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleriyle saat 9.00'da dava öncesi bir basın açıklaması gerçekleştiriyoruz..

Danıştay'da görülecek dava 2 yıl önce açılmış, 2 yıl sonra tarih ancak verilmişti. Savcılık ise davanın iptali talebiyle çeşitli gerekçeler sundu. Uzmanlar ve bu talebin mücadelesini yürüten kadınlar savcılığın öne sürdüğü gerekçeleri çürütüyor. Okumak için TIKLAYIN

Ekmek ve Gül adına basın açıklamasını yapan Sıla Altun “Bugün Danıştay’ın önünde, çocukların en temel hakkı olan okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı beslenme hakkını savunmak, onların açlığına göz yumanlara ‘dur’ demek için toplandık. ‘Okullarda 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek her çocuğun hakkı!’ diyerek çağrısını yaptığımız; ülkenin dört bir yanındaki kadınların, velilerin ve eğitimcilerin sahip çıktığı kampanyamız sayesinde, 2022-2023 eğitim yılının ikinci yarısında okul öncesinde ücretsiz bir öğün uygulaması hayata geçirildi. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 6 Şubat depremlerini bahane ederek önce uygulamayı sadece deprem bölgesiyle sınırladı. Ardından 2024-2025 eğitim öğretim yılında deprem bölgesinde de bu uygulamayı tamamen kaldırdı” diyerek bu talep için sürdürülen mücadeleyi anlattı. 

Savcılığın davanın reddini isterken "kaynakların kısıtlı olduğu" ve "okul öncesi eğitimin zorunlu olmadığı", "sosyoekonomik düzeyi yüksek ailelerin yemek istemediği" gibi gerekçeleri öne sürdüğünü belirten Altun, “Ancak gerçekler, Bakanlığın masa başında uydurduğu bahanelere sığmıyor. Türkiye’de en az 7 milyon çocuk, yani her üç çocuktan biri yoksulluk içinde. 15 yaşındaki her beş öğrenciden biri haftada en az bir gün okula aç gidiyor. Çocuklar sadece açlıkla değil, beslenememekten kaynaklı sağlık sorunlarıyla da boğuşuyor; yoksulluktan dolayı eğitimden koparılıyor. Zorunlu eğitim çağında olması gereken 611 bin 612 çocuk şu an okul dışında. 15-17 yaş grubundaki dört çocuktan biri okul sıralarında olacağına iş cinayetlerinde katledildikleri atölyelerde, iş yerlerinde çalışmak zorunda bırakılıyor” diye konuştu.

“MEB daha önce Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği’nin açtığı davada da bahsettiğimiz türlü bahaneleri öne sürmüştü. Biz ise iktidarın ve yargının çocuklara nasıl sırt çevirdiğini çok iyi hatırlıyoruz. Onlara iki çift sözümüz var: Ne MEB ne de yargı çocukları aç bırakamaz!” diyen Altun, “Devletin görevi; çocukların beslenme, eğitim ve sağlık hakkını güvence altına almaktır. Bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek; lütuf değil, haktır. Bu hak, çocukların gelişimini desteklemenin, okul terki önlemenin ve nitelikli bir eğitimin parçasıdır” diye ekledi. 

Bu davanın milyonlarca çocuğun geleceği, sağlığı ve yaşam hakkı için olduğunu hatırlatan Altun, “Biz Ekmek ve Gül olarak, kadın dernekleri olarak, demokratik kitle örgütleri ve veliler olarak bu davanın peşini bırakmayacağız. Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek verilene kadar mücadelemiz sürecek” dedi.

'Herkes çocuk açlığının farkında Danıştay Başsavcısı bu gerçeği görmezden geliyor'

Duruşma öncesi gerçekleşen basın açıklamasında davanın avukatlarından Elif Yetigin söz aldı: “Çocukların açlığının ne kadar gerçek, çocukların açlığının ne kadar somut olduğunu aslında hepimiz biliyoruz ve görüyoruz. Burada kadın dernekleri var, milletvekilleri var, siyasi partiler var, avukatlar var, öğrenciler var ve hepimiz aslında gerçeğin ne olduğunun farkındayız. Ama maalesef bir Danıştay Başsavcısı bu gerçekliği görmezden geliyor.”

Bu davayı açalı 2 yıl olduğunu belirten Yetigin, “İki yıldır ancak duruşma günü alabildik ve Danıştay'ın önüne gelebildik. Aslında bu üç buçuk yıllık hem kampanya döneminde hem de dava sürecinde şunu gördük: Mücadele edersek kazanabileceğimizi gördük. Bu dava da bir şey elde edebildiğimiz, anaokullarında bir öğün ücretsiz yemek hakkını çocukların elde edebildiği, ancak bir dönem verildikten sonra geri çekilen bir dava konusu. Diğer davamızın konusu tüm kademelerde ücretsiz bir öğün yemek hakkının sağlanmasıydı. Ancak reddedildi davamız. Şimdi burada tekrardan ifade edeceğiz hem çocukların yoksulluğunu, açlığını hem de Türkiye gerçeğini” dedi. 


Editörden