Ormanın talan edilmesine karşı direnen kadınlar: ‘Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz!’
Akbelen Ormanları’ndaki ağaçların 700 dönümlük alanın termik santrale kömür çıkarmak için kesilmesine karşı yaklaşık iki aydır direnen köylü kadınlar Ekmek ve Gül’e konuştu.

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de Akbelen Ormanları’ndaki ağaçların 700 dönümlük alanın termik santrale kömür çıkarmak için kesilmesine karşı yaklaşık iki aydır direnen köylü kadınlar Ekmek ve Gül’e konuştu. “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz” pankartı altında nöbet tutan köylü kadınlar direnişlerinin amacını ve taleplerini anlattı.

İlkay Demir: “Akbelen mevkinde oturuyorum. Geçen gün yangın olunca bayağı korktuk. Yangından malımı mülkümü alıp nereye gideyim? Malımın bu topraklarda kalmasını istedim ama çok korktum. Ev hanımıyım.  Malımla mülkümle, yaşamımı sağlıyorum. Zeytinle, keçi, koyun, inekle geçiniyorum. Başka bir yerde çalışmıyorum. Devletten bu doğayı, Akbelen mevkiinde çamlarımızı korumasını, bize bırakmasını, santralin kapatılmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum.”

Jandarma saldırısında kolu morartılan ve halen kolunun ağrıdığını belirten 59 yaşındaki Güleren Demir: “Ben toprağımı vermek istemiyorum. Çamlığımı vermek istemiyorum. Çocuklarıma toprağımla bakıyorum. Her işim toprağımla. Toprağımı vermek istemiyorum.”

Aysel Demir: “Akbelen köyündenim. Akbelen köyünü vermek istemiyoruz. Çamlarımızı kesecek oldular çamlarımızı kestirmiyoruz. Çamlar gitti mi bizim köy gidecek. Vermiyoz köyümüzü. Vermeyeceğiz. Onun için biz böyle bekliyoruz.”

Güler Köşeme: “Burayı, ormanı korumak için buradayız. Tarımla geçiniyoruz. Toprağımız var. Ormanlarımızı kesmesinler. Ormanlarımızı bize bıraksınlar yeter.”

Meliha Demir: “Akbelen köyündeniz. Biz burayı vermeyeceğiz. Biz çamları vermeyeceğiz. Bu yaştan sonra biz nereye gideceğiz? Çocuklarımız var, torunlarımız, biz hepimiz nereye gideceğiz. Biz bu Akbeleni vermeyeceğiz.”

İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN DİRENİYORUZ

Necla Işık: Şurada gördüğünüz muhteşem Akbelen Ormanı ve şu gördüğünüz tarım arazileri için 2019’dan bu yana mücadele ediyoruz. Ormanımız elimizden gitmesin, ağaçlarımız elimizden gitmesin diye. 17 Temmuz’dan bu yana da çadır nöbetleri oluşturduk. Orada bekliyoruz. Bütün olumsuzluklara rağmen, bütün yangınlara rağmen, çevremizde her şey yanıp kül olmasına rağmen ve askerlerimizin bizi yaka paça oradan indirmesine rağmen, halen daha Akbelen Ormanı’ndayız ve orayı savunmaya devam ediyoruz. Ormanımızı vermeyeceğiz, bir karış toprağımızı da vermeyeceğiz. Akbelen Ormanı’nı niçin almak istiyorlar, onu da kısacık söyleyeyim: Yeniköy Limak şirketi, İstaş şirketi, -buranın altında kömür var- burayı kömür çıkarmak için kurban etmek istiyor. 1979’dan bu yana buradaki bütün köyler yok edilmiş, bütün zeytinlikler talan edilmiş. Artık İkizköylüler olarak buna dur diyoruz, bu kuşatmaya dur diyoruz. Artık biz bir nefes alalım diyoruz Akbelenliler olarak. Akbelen Ormanı için direniyoruz. İnsanca bir yaşam için direniyoruz. Direnmeye de devam edeceğiz, kurtarıncaya dek.

İlgili haberler
Akbelen Ormanı'nda nöbet tutan İkizköylü kadın: Ja...

Milas Akbelen Ormanı'ndaki köylülerin direnişine müdahale eden jandarma bir kadının kolunu morarttı.

Filistin, zeytin ağaçları, Hadde Ya Bahr Hadde

Filistinli müzisyen Salam Ebu Amneh’in yazıp seslendirdiği “Durul Deniz” olarak çevirebileceğim şark...

İkizdere'de taş ocağına karşı çıkan kadınlar iş ma...

İkizdere İşkencedere Vadisi’nde Cengiz İnşaat tarafından işletilmek istenen taş ocağına karşı çıkan...