Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesinde hemşire olarak çalışan bir çocuk annesi Hatice Çelik, 12 Nisan 2016 tarihinde boşanmak istediği eşi tarafından bıçakla üzerine yürünerek camdan atılmış, 27 Nisan’a kadar yaşam savaşı vermişti. Olayın ardından tutuklanan Mehmet Çelik tüm duruşmalar boyunca eşini öldürmediğini, Hatice Çelik’in intihar ettiğini, Hatice’yi çok sevdiğini ve kendisinin suçsuz olduğunu savunmuştu. Davada sona yaklaşıldı. Dün 6. celsesi görülen davada mütaalasını veren savcı olası kasıt altında kasten öldürmeden ceza verilmesini istedi. Mehmet Çelik Hatice Çelik’in kendisine küfür ettiğini iddia etmesi ise savcının haksız tahrik indirimi istemesini sağladı. Mütaalada önemli bir nokra vardı ki, küfür ile ilgili ‘aksi ispat edilemez’ dendi. Çünkü Hatice Çelik yaşamını yitirmişti. Dava karar için 21 Haziran tarihine ertelendi.

AKSİ KANITLANAMAZ İDDİA İNDİRİM OLARAK DÖNEMEZ

Savcının haksız tahrik indirimi istemesini değerlendiren dava avukatı Devrim Avcı “Aksi kanıtlanamayan deniyor mütaalada, aksi kanıtlanmaz, mümkün değil, çünkü Hatice Çelik ölmüş. Dolayısıyla karşısında ‘Hayır olay öyle olmadı, böyle oldu’ diye aykırı bir beyanda bulunacak kimse yok. Ceza Usul Kanunu’na baktığımızda sanığın yalnızca kimlik bilgileri ile ilgili doğru söyleme hakkı var. Yani sanığın kimlik bilgileri dışında yalan beyanda bulunabilir. Ceza almamak, indirim almak için sanık olayı mahkemeye farklı anlatır. Ki hemen hemen bütün kadın cinayeti davalarında yalan beyanlara rastlıyoruz. Bu beyanlar da haksız tahrik indirimi olarak dönüyor. Biz indirim uygulanmamasını talep ediyoruz” diye konuştu.