Şiddet, kriz, eşitsizlik karşısında; Birlikteyiz, Değiştireceğiz!
2019’un ilk 10 ayında 383 kadının öldürüldüğü, kadın yoksulluğunun ve işsizliğinin rekor kırdığı Türkiye’de kadınlar 25 Kasım’da şiddete, krize, eşitsizliğe karşı sokağa çıkıyor.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de şiddete, krize, yoksulluğa, eşitsizliğe, savaşa karşı haklarını ve hayatlarını savunmak için bir araya gelecekler. 25 Kasım’ın öngünlerinde buluşmalar, etkinlikler, toplantılar, film, tiyatro gösterimlerinde bir araya gelen kadınlar bu sene en çok şiddetin önlenmesi noktasında önemli kazanımlar olan ve devlete somut adımlar için yükümlülükler getiren yasa ve sözleşmelere dönük saldırıları, nafaka hakkının gaspını, şiddetin önüne geçmek için yapılması gerekenleri ve bütün bunlar için kadınların birlikte bir mücadeleyi nasıl öreceklerini tartıştılar.

Bugün de sokaklarda pankartlara, dövizlere, sloganlara en çok yansıyacak olan konular bunlar olacak.


HAKLAR GASP EDİLMEK İSTENİYOR, KADINLAR “OLMAZ” DİYOR
Kadınların gündeminde bu 25 Kasım’da şu başlıklar var:

- Kadın cinayetlerini önleme sorumluluğu verilmiş kolluk güçleri, adli makamlar, bakanlıklar görevini yapmıyor. Kadınlar 6284 sayılı kanun sayesinde aldıkları koruma kararlarına rağmen etkin koruma olmadığı için herkesin gözü önünde öldürülüyor.

- Kadın cinayeti davalarında yargı erkekleri kollayan, kadınların öldürülmesinden neredeyse kadınları sorumlu tutan kararlar veriyor. Kadınların takip ettiği, kamuoyunda infial yaratan olaylarda dahi “iyi hal indirimleri” söz konusu oluyor. Adaletsiz yargı kararları cinayetlerin artmasında bir etken oluyor.

- Kadınları şiddetten korumak için çıkarılan 6284 Sayılı Şiddetin Önlenmesi Kanunu ve İstanbul Sözleşmesi “kadınlara çok fazla hak tanıyor, erkekler mağdur ediliyor” diyerek hedefe kondu. Bu yasa ve sözleşmenin ortadan kaldırılması zaten pratikte ciddi sorunlar yaşanan şiddetle mücadelede büyük bir geriye gidiş anlamına geliyor.

- Özellikle Boşanmış Mağdur Babalar gibi gruplarla koparılan yaygara sonucunda AKP iktidarı kadınların nafaka hakkının ortadan kaldırılması için girişimlerde bulunuyor. Mahkemelerin verdiği nafaka miktarlarının mahkeme masraflarını bile ödemeye yetmediğini ortaya çıkaran kadın örgütlerinin verilerine rağmen kamuoyunda “bir gün evli kalanlara bile süresiz nafaka ödeniyor” propagandası yapılıyor. Oysa pratikte kadınların büyük kısmı şiddet dolu evlilikleri sonlandırmak için yasal pek çok haklarından vazgeçiyorlar. Nafaka hakkının yeni bir düzenlemeyle sınırlanmasına karşı çıkan kadın örgütleri bu hamleyi “kadınları şiddet dolu evliliklere mahkûm etmek” olarak değerlendiriyor.

- Ekonomik kriz özellikle kadınların çalışma hayatındaki zorlukları katlayarak artırdı. Geçim derdinin, işsizlik sorununun büyümesi, örgütsüzlüğün yaygın olması işyerinde ve evde artan şiddet karşısında kadınların daha güvensiz ve güvencesiz kalmasına neden oluyor. İşyerinde mobbing, hakaret, taciz, kötü muamele artıyor. İşsizlik tehdidiyle kadınlardan sessiz kalmaları bekleniyor.

- Yoksulluk, hane gelirinin artan enflasyonla düşmesi, işsizliğin artması ev içi şiddeti de katmerlendiriyor. Krizin toplumsal etkileri yaygınlaşan intiharlarla gözler önüne seriliyor. Kadınlar ve çocuklar bu sürecin en ağır etkilenenleri oluyorlar.

- Çocuk istismarı da yaygınlaşan bir diğer ağır sorun. Çocuk istismarı rakamları artarken somut önlem alması beklenen iktidar ise çocuk yaşta evliliklerle gerçekleşen istismarlarda “evliliği” affettirici bir unsur olarak düzenleyerek meşrulaştırmak için yasa yapma peşinde. Kamuoyunda “çocuk istismarını evlilikle meşrulaştırma ve affetme önergesi” olarak bilinen yasa önergesi daha önce yaygın tepkiler sonucu 2 kere rafa kaldırılsa da hükümet, ocak ayında meclise getireceği yargı paketinde yine bu önergeyi yasalaştırmak istiyor.

- Kürt illerinde seçilmiş belediye başkanlarının yerine atanan kayyumlar öncelikle kadın kurumlarını, şiddet ve yoksulluğa karşı politikalar üreten belediye kadın birimlerini kapattı. Yüzlerce kadın çalışan KHK’larla ya da işten atmalarla işsiz bırakıldı. Dayanışma ağlarından ve destek mekanizmalarından yoksun bırakılan kadınlar şiddete karşı korunmasız bırakıldı. Bölgede şiddet, yoksulluk, fuhuş, çocuk istismarı arttı.



KADIN CİNAYETLERİNDE 14 YILLIK ARTIŞ: YÜZDE 392!

Kadına yönelik şiddet her yıl bir önceki yıla oranla daha korkunç boyutlara ulaşarak devam ediyor.
- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun rakamlarına göre 2019’un ilk 10 ayında 377 kadın öldürüldü. 2018’in ilk on ayında bu rakam 363 idi.2016'da 328 kadın, 2017'de 409 kadın, 2018'de 440 kadın öldürüldü. 2019’un ilk 10 ayındaki rakam ise: 377!
- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2018 yılı ilk on ayında ise en az bin 14 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin raporuna göre 2019'un ilk 6 ayında 12 ila 16 yaş aralığındaki 378 çocuk cinsel istismara maruz kaldı.TÜİK’e göre ise, 2014-2017 yılları arasında 7 bin 466’sı erkek, 51 bin 818’i kız olmak üzere toplam 59 bin 284 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. 2017 yılı ile 2018 yılının ilk 6 ayında, 21 bin 957 hamile çocuk kayıtlara geçti!
- İlerici Kadınlar Derneği’nin verilerine göre 2002-2017 yılları arasında aile içi şiddet sonucu en az 7000 kadın cinayeti işlendi. Bu veriler baz alındığında kadın cinayetlerinde 14 yıldaki artış, yaklaşık yüzde 392 oldu.
- Kadın cinayetlerinde şiddetin biçimleri de oldukça kaygı verici! Bir yandan bireysel silahlanmanın da artışıyla kadın cinayetleri artarken, bir yandan da yakarak, işkence ederek, intihar süsü vererek öldürme olayları da artıyor.


HER 1 SAATTE 61 KADIN İŞSİZLEŞİYOR!
- TÜİK verilerine göre;Türkiye’de 15 yaş üstü kadınların yalnızca yüzde 22’si gelir getiren bir işte çalışıyor. yüzde 78’lik kalan kesimin ise çok büyük bir kısmı, yani her iki kadından biri “ev kadını” olarak görülüyor.

- CHP Milletvekili Gamze Akkuş’un raporuna göre 2003-2018 yılları arasında haftada 2 bin 169 kadın işsiz kaldı. 2017 yılında 1 milyon 268 bin 855 olan kayıtlı işsiz kadın sayısı 2018 yılında yüzde 42 arttı. Yani 2018 yılında saatte 61 kadın işsizler ordusuna katılmış oldu.

- Aynı rapora göre üst ve orta düzey yönetici pozisyonunda görev alan kadınların oranı 2018’de yüzde 16,30’a geriledi. Kadın işsizliği son 16 yılda yüzde bin 430 arttı.

- Çalışabilir yaştaki kadınların sadece yüzde 35’i istihdama katılıyor. Bunların da yaklaşık 5’te birine iş verilemiyor.

- Her 100 gençten 27’si işsiz. Eğitimli genç işsizlerin yüzde 65’i kadın. Kentsel genç kadın işsizliği Temmuz 2019’da bütün zamanların rekorunu kırarak yüzde 41,2’ye yükseldi. 2005’te 309 bin olan kentsel genç kadın işsiz sayısı, 2019 Temmuz ayında 659 bin oldu.

- 18-24 yaş arası kadın nüfusunyüzde 43.6’sı, yani 1 milyon 807 bin kadın ne çalışıyor ne de eğitim görüyor!

- Türkiye’de 11 milyondan fazla kadın, kadınların sorumluluğu olarak görülen ev işleri ve çocuk bakımı nedeniyle çalışma yaşamına katılamıyor.

- İşgücüne dâhil olmayan kadınların en büyük “işgücüne katılmama nedeni” yüzde54,8 ile “ev işleriyle meşgul” olmak!

- Çalışan kadınlar evde bulundukları süre içinde günde ortalama 1.5 saat ev işi yaparken erkeklerde bu rakam günde 10 dakika.

- “Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” ifadesini toplumun yüzde 54’ü onaylıyor.



MİRABEL KARDEŞLER’DEN BUGÜNE MÜCADELE...

25 Kasım; 1960'da Dominik Cumhuriyeti'nde faşist Trujillo Hükümet'ine karşı ezilenlerin verdiği bu büyük mücadelede sembol haline gelen Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek öldürüldüğü gündür. Trujillo, bütün diktatörler gibi halka ölüm, baskı, zulüm dayatmış biri. Kendisine karşı çıkanlar ya tutuklanmış ya da faili meçhul bir cinayete kurban gitmişti. Yetmemiş askeri istihbarat servisine kurdurduğu “40” adlı hapishanede muhaliflerine işkence yaptırmış, birçoğunu elektrikli sandalyede öldürtmüştür.
Mirabel Kardeşler ve eşleri, Trujillo diktatörlüğüne karşı Clandestina isimli gizli bir örgüt kurdu. Trujillo yönetimine karşı insan hakları ve demokrasi için mücadelede simgeleşen kadınlar diktatörlük tarafından defalarca tutuklandı. Mal varlıklarına el konuldu. Bunlarla yetinmeyen Trujillo bir halk konuşmasında “Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabel Kardeşlerdir” diyerek onları hedef gösterdi. Bu konuşmadan sadece 23 gün sonra, hapishanedeki eşlerini ziyaretten dönen üç kız kardeş, uçurumdan aşağı atılarak öldürüldü. Bu cinayet resmi kayıtlara “trafik kazası” olarak geçti. Yaşananlar Dominik Cumhuriyeti’nde büyük bir tepki uyandırdı. Direniş güçlendi ve bir yılın sonunda diktatörlük devrildi.
1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karaipli Kadınlar Kongresinde, Mirabel Kardeşlerin anısına 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Latin Amerika’nın ilerici kadınlarının bu kararı, aslında faşist diktatörlüklerin şiddetine karşı kadınlar cephesinden bir mücadele ilanıydı. Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının “Kelebek” olmasından da esinlenerek; o günden sonra üç kız kardeş, gerek Dominik’te gerek dünyada “Kelebekler” adıyla anıldılar.
1981’den beri 25 Kasım, kadına karşı şiddetle mücadele etme günü olarak anılıyor. Bugün, kadına yönelik şiddetin devlet şiddetiyle nasıl iç içe geçtiğini gösteren ve kadın dayanışmasının şiddetle mücadelede en önemli dayanak olduğunu ifade eden bir gün olarak tüm dünya kadınlarının sokaklara çıktığı bir gün. Dünyanın her yerinde kadınlar bugün için eylemler, yürüyüşler ve kongreler düzenliyor. 1999’da ise Birleşmiş Milletler bugünü resmi olarak “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.

KADINLARIN İL İL EYLEM VE ETKİNLİK TAKVİMİ 

İstanbul
19.00: Tünel Meydanı
İzmir
18.30: Alsancak ÖSYM önü
Ankara
18.00: Çankaya Belediyesi önü toplanma
Adana
18.00: Abidin Dino Parkı’ndan Atatürk Parkı’na yürüyüş
Antakya
18.30: Antakya Köprübaşı
Artvin
Kemalpaşa - 20.00: Ecevit Tesisleri
Hopa - 16.00: Hopa Parkı
Aydın
Didim – 16.30: Kent Meydanı
Balıkesir
Merkez -17.15: Salih Tozan Kültür Merkezi önü
Ayvalık - 17.30: Cumhuriyet Alanı
Edremit – 16.00: AKD önü
Bartın
18.00: Eski Belediye önü
Çanakkale
17.30: Golf Çay Bahçesi’nden İskele Meydanı’na yürüyüş
DERSİM
17.30: Seyid Rıza Meydanı
Eskişehir
18.30: Espark AVM Bağlar kapısı
Kayseri
13.30: Ziya Gökalp Semt Konağı
17.30: Almer önü
Giresun
18.00: Debboy PTT önü
Kocaeli
18.30: Belediye İş Hanı önü
Muğla
Bodrum - 15.00’da Kadın Ağacı önü
Mersin
17.30: Kushimato Sokağı
Tarsus - 16.30: Yarenlik Alanı Halk Eğitim Merkezi önü
Samsun
17.30: Öğretmen Evi toplanma
18.00: Akbank’a yürüyüş
Trabzon
17.30: Merkez Postane önü
Van
18.00: Zend Coffee Van

İlgili haberler
Krizsiz, şiddetsiz, savaşsız, sömürüsüz bir dünya...

Kadınlar 25 Kasım’da kadın cinayetlerine, şiddete, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, krizin derin...

KADINLAR SOKAKTA: Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz!

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününde dünyada olduğu gibi...

İstanbul’da kadınların 25 Kasım eylemine yasak

İstanbul’da kadınların 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü eylemi Kayma...