Sporda da varız ve her şeye rağmen var olacağız!
‘Kadınların spora ilgileri yok’ veya ‘kadınlar başarısız’ şeklinde çıkarımlar yapmanın pek de gerçekçi, doğru çıkarımlar olmadığında uzlaşmalıyız.

Kadınlar her alanda olduğu gibi spor dünyasında da kendilerine yer açabilmek için epey bir efor sarf ettiler. Bu bilindik kalıp cümleyi desteklemesi adına, benim de kişisel olarak hafızamda yer edinen o meşhur fotoğrafı hatırlatmak isterim. Kathrine Switzer 19 Nisan 1967’de kadınların katılamadığı Boston Maratonu’na katılarak tüm engellemelere rağmen koşusunu tamamlamıştı. Tarihe kazınan o fotoğraf şöyle: Hiddetli bir erkek Kathrine’i çekiştirerek durdurmaya çalışıyor ama Kathrine o korkuya rağmen büyük bir kararlılıkla koşmaya devam ediyor. O günden bugüne değişen çok şey var elbette ama bu değişim ne kolay ne de hızlı oldu. Peki bu değişim yeterli mi? Bugün kadınlar büyük ölçüde sporun her alanında var evet ama ne şekilde? Sporda cinsiyet eşitsizliği başlı başına derin bir mesele, tüm bir toplumun bakışını “kadınlara daha çok yakışan sporlar var ee tabii bir de kadınların çok da anlamadığı sporlar var” şeklinde bir noktaya çeken o bakış. Bunun başında tabii ki futbol geliyor. Belki hatırlarsınız 2020 senesinde ünlü bir spor spikeri televizyonda “Kadınlar futbolda olmamalı. Basketbol da bence erkek oyunu” şeklinde bir açıklama yapmıştı ve çok da tepki almıştı. Büyük takımlar hemen afili açıklamalar yaptılar, #kadınayakışır hashtagleri kullanarak spor yapan kadınları paylaştılar. Bu tepki güzel ve öğretici olsa da arka planda işler sizce nasıl?

SPORDA DA EŞİT İŞE EŞİTSİZ ÜCRET!

Küçük bir araştırmayla futbolda cinsiyet eşitsizliğini gözler önüne seren sayısız istatistik, olay, hak mücadelesi görebiliriz. Futbol endüstrisinin ne denli büyük olduğunu anlatmaya gerek yok. Futbolla ilgilenen erkeklerin neredeyse amatör bir takımda bile oynarken para kazanması mümkünken profesyonel takımlarda nasıl zenginleştiklerini biliyoruz. Kadın futbolu için durum tabii ki böyle değil. Kadınlar bu sporla profesyonel olarak ilgilenseler bile erkeklerle eşit ücretleri almaktan oldukça uzaklar. BBC’nin 21 Haziran 2023 tarihli haberindeki bazı veriler şöyle:

■ Profesyonel futbolcular sendikası Fifpro’nun yaptığı araştırmaya göre, üç oyuncudan biri (yüzde 29), ulusal takımlarıyla çıktıkları eleme maçlarından para kazanmadıklarını söylüyor.

■ Kadın futbolcuların yarıdan fazlası (yüzde 54), turnuva öncesi sağlık kontrolünden geçmediklerini belirtiyor.

■ Kadın futbolcuların üçte biri (yüzde 29), eleme maçlarında oynayabilmek için maaşlı işlerinden ücretsiz ya da yıllık izin almak zorunda kalıyor.

■ Türkiye’deki durumu açıklayan 24 Haziran 2023 tarihli BBC haberindeyse başlık şöyle “Türkiye’nin milli kadın futbolcuları: “Bu işi tamamen gönülden yapıyoruz, hepimizin ikinci işi var”.

TACİZE MARUZ BIRAKILAN KADINLAR SUÇLANIYOR

Kadınlar yıllardır futbolda eşit ücret ve eşit muamele için mücadele veriyor. Bunun önemli bir kazanımı da 2023 FIFA Dünya Kadınlar Kupası öncesi koşulların iyileştirilmesi oldu. 20 Ağustos itibarıyla dünya kupası maçları bitti ve İspanya’nın ulusal kadın futbol takımı ilk kez şampiyon oldu. Gönül isterdi ki bu yazıda biraz tebrikler, çiçekler, böcekler konuşalım ama ödül töreninde yaşananlar başka bir şey konuşmamızın da önünü kesti. İspanya Futbol Federasyonu Başkanı Luis Rubiales Kadınlar Dünya Kupası zaferi sonrası takım oyuncularından Jenni Hermoso’yu dudağından öptü. Bu olayın ardından tepkiler yükselince istifa etmek bir yana erkeklik refleksiyle “öpüşme karşılıklıydı” şeklinde açıklama yaparak kendini aklamaya çalıştı. Peki İspanya Futbol Federasyonu ne yaptı? Başkan Rubiales’i görevden almak yerine Jenni Hermoso’yu cezalandırdı! Oyuncuya karşı rızası olmadan öpüşme konusunda ‘yalan söylediği’ gerekçesiyle yasal işlem başlatacağını duyurdu. Üstelik Hermoso’ya destek veren 81 kadın oyuncu da açıktan tehdit edildi. Bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir taciz vakası var ve sonrasında yine kadını suçlayıcı açıklamalar yapılıyor. Bu nasıl olabiliyor? Güç, para, erkek dayanışması hepsi etkili bunda şüphesiz. Bu olay kadınların spordaki, özelde de futboldaki konumlarını anlamak adına önemli bana kalırsa. Kadınlar bir şekilde (kan, ter, gözyaşı ile) sporun her alanında varlar evet ama eşit olmayan koşullarla gittikleri oyunlardaki galibiyetlerinde eşit olmayan sevinçler, rahatlamalar yaşayarak varlar. Mutluluk sarhoşluğu, şoku içerisinde itibarı ve gücü olduğu çok belli bir konumda olan erkek geliyor ve buna gölge düşürüyor. Bu oyuncu maç sonrası mutluluğunu yaşamak yerine bunu düşünmek bununla yüzleşmek zorunda kalıyor. Rızanın eşitler arası bir mekanizmada işleyebileceğini hatırlatalım! Erkekler şampiyonlukları sonrası bunları yaşamıyorlar ama kadınlar bedenleri üzerinden sürekli başka türlü bir muameleye maruz kalıyorlar.

CESARETLE, ISRARLA, AZİMLE, VAZGEÇMEYEREK…

Ülkemizde de dünyada da kadınlar tüm bu zorluklara, ayrıştırmalara rağmen sporda önemli başarılar elde etmeye devam ediyor. Örneğin başörtüsünden dolayı eleştirilere maruz kalan tekvandocu Kübra Dağlı altın madalyalarıyla cevap veriyor eleştirilere. Kadın voleybol takımına ne söylesek az zaten. Cinsel yönelimi sebebiyle her defasında hedef haline getirilen Ebrar Karakurt takımın vazgeçilmez yıldız oyuncusu olarak adını kazıyor tarihe. Bugün yüzme, dalış gibi vücut dayanıklılığının çok önemli olduğu sporlarda kadınlar ilklere imza atıyor. Kuzey Kanalı’nı geçen en genç ve ilk kadın sporcu olan Aysu Türkoğlu, Türkiye serbest dalış tarihinde hem kadın hem erkeklerde sabit ağırlık ile 100 metreye dalan ilk sporcu olan Şahika Ercümen… Bunlar tekil örnekler değil elbette birçok genç kadına, kız çocuğuna ilham veren sayısız isimden birkaçı sadece.

Yazı daha çok futbol ağırlıklı ilerlediği için öyle bitireyim istiyorum. Futbol oynadığımı söylediğimde neredeyse herkes çok şaşırıyor. Çocukken futbol oynamayı çok severdim ve şimdi de ara sıra futbol oynadığım bir arkadaş grubum var. Takımda ayağına ilk defa top değen de var, düzenli oynayan da (hem kadınlarda hem erkeklerde). Birlikte top oynadığım arkadaşlarımın gelişimlerine tanık olmak çok hoşuma gidiyor. Birbirimizi cesaretlendiriyoruz ve geliştiriyoruz. Bizim amatörün de amatörü olan takımda bile durum böyleyse artık büyük çaplı organizasyonlarda, çocukluktan cesaretlendirilen kadınlarda gerisini siz düşünün yani :)

Çok yeni izlemiş olduğum bir filmi “Ofsayt”ı önererek bitiriyorum (bu sefer kesin bitiyor). Yönetmen Jafar Panahi’nin 2006 yapımı bu filminde, yasalar sebebiyle stadyumda maç izlemeleri yasak olan İranlı bir grup genç kızın, erkek gibi giyinerek Tahran’daki Azadi stadyumuna sızmaları anlatılıyor. Dünyanın bir yerinde kadınlar bu kadar “geri”den geliyorken, “ileri” olduğunu düşündüğümüz yerdeyse yukarıda bahsettiğimiz gibi başkaca şeyler yaşanıyorken; kadınların spora -futbola- ilgileri yok veya kadınlar başarısız şeklinde çıkarımlar yapmanın pek de gerçekçi, doğru çıkarımlar olmadığında uzlaşmalıyız. Daha fazla cesarete ihtiyacımız var ve onu yine biz kazanacağız.

Görsel: Pixabay

İlgili haberler
5 maddede sporda cinsiyetçilik

‘Sen ne anlarsın futboldan, kız gibi atma şu topu’ gibi sözlerden bıkanlara; kız gibi oynayanların c...

Sporda cinsiyetçi estetik ve kadın bedeninin tahak...

Olimpiyatlara katılımda verilen mücadele gibi kadınlar, kendilerine karşı her türlü cinsiyetçi uygul...

Cinsiyet eşitliği temelinde spor anlatımı mümkün m...

‘Alan Savunması, hayatın her alanında olduğu gibi spor ve spor medyasında da cinsiyet tahakkümü kurm...

‘Evde varız, işte varız, şimdi sahadayız’

‘Futbol erkek işidir’, ‘Kadınlar futbol oynamaz’ diyenlere karşı, ‘Evde varız, işte varız, şimdi sah...

İranlı tenisçi Sefi’den tarihi başarı: ‘Kolay yoll...

Grand Slam Şampiyonasında İranlı kadın tenisçi Moşkat El- Zehra Sefi Avustralyalı rakibini 2:0 yener...

‘Kadınların başarısını gölgelemelerine izin vermey...

İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İlknur Hacısoftaoğlu, İlahiya...

Banu Yelkovan: Kız çocukları kendilerine ‘yakıştır...

Spor Yorumcusu Banu Yelkovan, Türkiye’de kız çocuklarının kendilerine ‘yakıştırılan’ sporlara yönlen...

Bir Tribün Hikâyesi: Amedspor Direniş Taraftar Gru...

Amedspor Direniş Taraftar Grubu’nu anlatan ‘Bir Tribün Hikâyesi’ filmini yönetmenlerinden Fatma Çeli...

Amedspor Kadın Futbol Takımından 8 Mart mesajı: He...

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin konuşan Amedspor Kadın Futbol Takımının futbolcuları, ‘...