Şule Çet davasında savcı sanıkların ikisi için de ceza istedi
Şule Çet davasında savcı mütalaasını açıkladı: Sanık Çağatay Aksu hakkında kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçlarından, Berk Akand için de yardım suçundan ceza istendi.

Ankara’da Yelken Plaza’nın 20. katından şüpheli şekilde ‘düşerek’ yaşamını yitiren ve kamuoyunun yakından takip ettigi Şule Çet Davası’nın 5. duruşması Ankara Adliyesi 31. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor. Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan savcı aanık Çağatay Aksu’nun “kasten öldürme” suçundan müebbet, “cinsel saldırı” ile “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçundan da 39 yıla kadar hapsini talep etti. Savcı, Berk Akand’ın da “kasten öldürmeye yardım” suçundan 15 yıl, diğer suçlara yardım suçundan da 16 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Yoğun katılımla başlayan duruşmayı CHP Milletvekilleri Gamze Taşcıer, Sezgin Tanrıkulu, Necati Tığlı da takip ediyor.

ADALET İÇİN BURADA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ!
Duruşması öncesi Ankara Adliyesinde bir araya gelen kadınlar yaptıkları açıklamada “Bundan önceki 4 duruşmada olduğu gibi bugün de gerçek adaletin yerini bulması ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için buradayız” dedi. Ankara Kadın Platformu adına açıklama yapan Deniz Akıl şöyle konuştu: “Şule Çet başta olmak üzere, işlenen tüm kadın cinayetlerinin üzerlerinin örtülmemesi için buradayız. Burada olmaya da devam edeceğiz. Ta ki adalet yerini bulana kadar. Kadın cinayetleri durana kadar. Cinayet tarihinden bugüne dek bizlerin ve kamuoyunun takibi sonucu intihar gibi gösterilmeye çalışılan bu cinayet kamuoyuna mal oldu. Bunun sonucunda ise cinayetle ilgili gerçekler artık gizlenemez hale geldi. Bu durum karşısında gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek için duruşmanın kapalı görülmesini ve yayın yasağı getirilmesini isteyen, parayla bilirkişi raporları satın almaya çalışanlar, daha da ileri giderek, savunma adı altında Şule Çet’i suçlamaktan bile geri durmadılar. Hepimizin daha önceki kadın cinayetlerinde de tanık olduğu gibi erkek adalet sistemi; sanıkları yargılamak yerine tam tersini yapıyor, cinayetlerin üzerlerini örtmeye çalışıyor.”

İstanbul Maltepe’de öldürülen Fatma Şengül’ün kızı Açelya Şengül de duruşma öncesi yaptığı açıklamada “Kadın katilleri artık ‘pişmanım’ indiriminden yararlanmasın diye buradayım. Tüm kadınlar için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Çankaya Üniversitesi'nde, öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülen Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa Damar da kadınlara destek verdi. Damar, "Kadın cinayetleri davaları başka noktalara evrildi. Akıl dışı, mantık dışı, ahlak dışı, hukuk dışı yöntemlerle öldürülen Şule Çet’lere, Ceren Damar’lara iftiralar atılmaya, ölülerin hatıralarına saldırılmaya ve öldürülen kadınlarımızın, kızlarımızın naaşları üzerinde tepinmeye başladılar. Ceren Damar’ların, Şule Çet’lerin ruhları sizin yakanızı bırakmayacak. Biz de bırakmayacağız. Adaletin tecelli etmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu.


‘PSİKOLOJİK DURUMU İYİYDİ’
Şule Çet’in eski erkek arkadaşı Muhammed Furkan, sanık avukatlarının talebi üzerine tanık olarak dinlendi. Furkan, “Sabahları okula, akşamları işe gidiyorduk bu yüzden çok görüşemiyorduk. Şule patronlarıyla konuşacağını söylemişti bir tek. Olay günü sabah saat 11.00’de Şule’nin daha önce çalıştığı iş arkadaşı ölüm haberini verdi. İnanamadım, aradım ve karakola gittim. En son ölümünden üç dört gün önce yüz yüze görüştük. Psikolojik durumu iyiydi, köpeği vardı onunla ilgileniyordu ve yeni taşınmıştı mutluydu. Benim Şule’nin hayatını kaybetmesinden aylar sonra intagrama yüklediğim fotoğraf neden dosyaya giriyor anlamış değilim. O gece 11.00’den önce iyi geceler dedik birbirimize” diye konuştu.

Sanık avukatlarının o gece Şule’nin nerede olduğunu ve kendisinden gizlediğini söylemesi üzerine cevap veren Furkan, “Biz özgür insanlarız ve Şule bana her dakika hesap vermek zorunda değil” dedi.

ÇAĞATAY AKSU’DAN BERK AKAND’A MEKTUP: YA BERABER ÇIKARIZ YA BERABER BATARIZ!
Şule Çet avukatlarından Onur Tatar, sanık avukatlarının Çağatay Aksu’nun Berk Akand’a yazmış olduğu mektupları göstererek sanıklara teyit ettirerek neden mektup yazma ihtiyacı hissettiklerini sordu. Çağatay Aksu, “Ben sadece dosyaya gelen evrakları Berk’e aktarıyorum” dedi ve Berk Akand da bu yolla haberleştiklerini onayladı. Çalışan koğuşunda olduğumuz için bir gün beraber olma imkanımız vardı ve mektupları görüştüğümüzde birbirimize veriyoruz” dedi.

Tatar, Çağatay Aksu’nun bir mektubunda “Ya beraber çıkarız ya beraber batarız” demekle ne demek istediğini sordu ve sanıkların ağız birliği yaptıklarını ifade etti.

ŞULE’NİN İÇ ÇAMAŞIRLARI NEDEN İNCELENMEDİ?
Avukat Umur Yıldırım da olay gününe ilişkin delillerin sanık Berk Akand tarafından yok edilmeye çalışıldığını ifade ederek Şule’nin iç çamaşırlarının babasına teslim edilmediğini ve adli tıpta incelenmediğini söyledi: “Olaydan iki hafta sonra Şule’nin babasıyla birlikte eşyaların bir kısmını aldık. Polis bize iç çamaşırı vs. vermedi. İç çamaşırı, taytı, sutyeni babaya verdik diyorlar ama baba burada ve verilmemiş bunlar. İç çamaşırlar Adli Tıp’ta da incelenmedi, neden? Cinsel saldırı olarak görülen davada en önemli deliller neden incelenmedi? İncelendi dedikleri çamaşır kot mont, çanta ve cüzdan.”

SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Tanıkların ve avukatların dinlenmesinin ardından savcı mütaalasını verdi. Savcı, sanık Çağatay Aksu’nın kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçlarının nitelikli hallerinden ve sanık Berk Akand’ın da Çağatay Aksu’nun eylemine katılma, kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçlarının nitelikli hallerinden cezalandırılmasını istedi.

SANIK DİNE SARILDI
Mütalaaya tepki gösteren sanık Çağatay Aksu, “Biz bunca zaman boşuna yatmışız. Almadığımız belge kalmadı, ben anlamıyorum. Şurada sinir krizi geçireceğim, kendimi zor tutuyorum. Dışarıdan baskı yapılıyor, medya yanıltılıyor. Eğer suç buluyorsanız beni asın. Dinimizde de var farz gibi düşünüp vicdaninizla karar verin” diye konuştu.

Sanık Berk Akand da “Ben Çağatay’ın asla bir kıza tecavüz edip öldürdüğünü düşünmüyorum ama tek tanığı var o da benim. Beni de onun yanına çekmeye çalışıyorlar. Ben uyukluyordum o an. Bu kabustan kurtulmayı çok istiyorum, bilsem de her şeyi söylesem keşke. Çağatay geliyor ’20. kattan kız atladı’ diyor ve ondan sinirleniyorum. Kameralardaki çaresiz hallerimi nasıl açıklayayım? Ben saat 3.32’den sonrasına kefil olamıyorum. Kime kızacağımı şaşırdım, basına mı, medyaya mı kızayım... Benim alnım açık, acılı ailenin de Allah yardımcısı olsun. Beraatimi talep ediyorum. Ben buradan ceza alacaksam harcanacağıma inanıyorum” dedi.

SANIK AVUKATINDAN NADİRA KADİROVA CİNAYETİ GÖNDERMESİ
Sanık Berk Akand’ın avukatı Hüseyin Ayan mütaalaya ilişkin savunma yaparken “Adaletli bir karar olacaksa bir milletveklinin evinde ölen kızcağızı da araştırsınlar, peşine gitsinler. Ben Şule Çet’in ya Çağatay ya da Furkan tarafından cinayete sürüklendiğini düşünüyorum. Ben Şule’nin oraya iş sözü almak için geldiğini düşünüyorum ama mesajlaşmalara baktığımızda Çağatay sarkıntılık yaptığını ve Şule’nin siz diye hitap ettiğini düşünüyorum. Şule gezip tozan eylenen bir tip. Babasının yolladığı parayla bu hayatı süremez, çalışması gerekiyordu. Bara gidip çalışmak istemedi hangi bara gitse işe alınırdı ama belki de orada onu satarlardı” dedi. Avukatın bu sözleri salondan büyük tepkiye neden oldu.

DAVA 4 ARALIK' ERTELENDİ

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık mudafilerine savunma için süre verilmesine, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek davayı 4 Aralık Çarşamba günü saat 10.00’a erteledi.


İlgili haberler
Şule Çet’in ailesi konuşuyor

Şule Çet’in ağabeyi Şenol Çet ve yengesi Songül Çet: İdam, hadım değil adalet istiyoruz.

ŞULE ÇET DAVASI: Bilirkişi de intihar iddiasını çü...

Ankara’da bir plazanın 20’nci katından şüpheli bir şekilde ‘düşerek’ yaşamını yitiren Şule Çet’in öl...

Şule Çet davası sanığının ailesi gazetecileri hede...

Şule Çet davası sanıklarından Çağatay Aksu’nun ailesi, hazırladığı broşür ile aralarında muhabirimiz...