TR İnter Tekstil işçisi kadınlar: ‘Emeğimizin karşılığını alana kadar direneceğiz’
Yaklaşık 3 aydır maaşlarını alamayan TR İnter Tekstil işçileri direnişte. Yaşadıkları sorunlara dikkat çeken kadın işçiler, emeklerinin karşılığını alana kadar mücadele edeceklerini dile getirdi.

İzmir Buca'da Ege Giyim Organize Sanayi (BEGOS) Bölgesi'nde yer alan Üniteks firmasına iş yapan TR İnter Tekstil fabrikasında çalışan 160 işçi yaklaşık 3 aydır ücretlerini alamıyor. Ücretlerini alamayan işçiler fabrika önünde başlattıkları oturma eyleminin 13. gününde. 80 günü aşkın bir süredir ücretlerini alamayan direnişteki kadın işçiler ile yaşadıklarını sorunları ve taleplerini konuştuk.

Bazı günler zorunlu mesaiye kalarak sabah 8'de işbaşı yapıp ertesi gün sabah 8'de çıktıklarını anlatan Zeynep Tunç, "Bazen de gece 5'te çıkıp bir iki saat dinlenip geri işbaşı yapıyorduk. Pazar günleri, resmi tatiller olsun hepsinde çalışıyorduk. Resmi tatilde işe gelmeyenleri ise işten çıkartıyorlardı" dedi. "Burada birçok insanın elektriği, suyu kesik vaziyette. Kimsenin elinde doğru düzgün para yok. Herkesin dolabı boş şuanda" diyerek ekonomik olarak zor durumda olduklarını ifade etti. Tunç, banka kredileri ile yaşamak zorunda olduklarını söyledi.

‘TÜM İŞÇİLER İÇİN DİRENİYORUZ’
“Direnişimizin 13. günü. Cebimizde 5 kuruş para yok. Buraya nasıl geliyor ve gidiyoruz anlatması zor. Sadece sesimizi duyurmaya çalışıyoruz" diyen Sevgi Altun, ücretlerini alamadıkları için zor durumda olduklarını söyledi. Altun, "Kirada oturanlar kiralarını veremiyor. Banka kredisi olanlar var, haciz gelmek üzere. Ev sahipleri evden çıkarmanın peşinde. Çünkü kimse durumumuzdan anlamıyor. Kimse de, 'Ben senden 5 ay kira ya da kredi borcunu almayayım sen kendini toparla öyle öde demiyor. Madem bu yükün altına girdin mecbursun ödemeye' diyor. Biz de diyoruz ki bizim patronumuz verecek ki bizde ödeyelim ama halimizden anlayan yok" diye konuştu. Çoğu tekstil firmasında çalışma koşullarının ve yaşanan sorunların aynı olduğunu belirten Altun, "Sadece kendimiz için değil bu şartlarda çalışan tüm arkadaşlarımızın sesini duyurmak içinde direniyoruz. Biz emekçiyiz emeğimizin karşılığını istiyoruz. Hakkımızı alana kadar da direneceğiz. Kazansak da mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

‘BAYRAM BİZE ZEHİR OLDU’
Hülya Uz, firmanın yemek şirketine olan borcundan dolayı son çalıştıkları 10 gün boyunca öğlen yemeklerini bir poğaça ve çayla geçirdiklerini söyledi. Üniteks firmasının bayram öncesi işi bitirmeleri için kendilerine baskı yaptığını anlatan Uz, "Bu işler bitmeden paranızı alamazsınız dediler. Bu süre içerisinde biz gece gündüz çalıştık. Bayramdan önceki perşembe günü gecesi malları bitirdik teslim ettik. Cuma günü para verileceği söylendi. Patronumuz Üniteks'e para almaya gitti ve sonra kayboldu. Bayram bize zehir oldu" dedi. "Zeytin ekmeğe bile muhtacız. Patron özel arabasıyla gezerken biz buraya gelmek için yol parası bile bulamıyoruz. İşi bitti, Üniteks mallarını aldı gitti, biz ortada kaldık " diye konuştu.

‘BİZ BURADA DİRENİRKEN ÇOCUKLARIMIZ EVDE TEK BAŞINA’
Çidem Kaya, "Biz kadınız ve evimize bakmak zorundayız. Yeri geliyor sabahlara kadar çalışıyorduk. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz. Biz burada direnirken çocuklarımız evde tek başına. Kadın olduğumuz için üzerimizde çok baskı var. Patronumuzda bir kadın ama kadınlar üstünde çok fazla psikolojik baskı uyguluyordu. Tuvaletleri kilitleyip 'İş başında kimse tuvalete gidemez' diyordu. Yemek aramız 45 dakika olmasına rağmen yükleme var deyip 10 dakikada yemeğimizi yiyip tekrar işbaşı yapıyorduk. Yani insan gücünü aşacak şekilde biz kadınları çalıştırıyorlardı. Bir insan 12-13 saat bir iş yerinde çalıştıktan sonra evde çocuğuna karşı nasıl verimli olabilir. Kadınların ne kadar sağlam ve dik durduğunu onlara göstermek istiyoruz. Biz tüm çalışan emekçi kadınlar adına buradayız herkesin de desteğini bekliyoruz" diye konuştu.

İlgili haberler
Tekstil işçisi kadınlar: Vaatlerinde iş yok, aş yo...

İstanbul Sutangazi ilçesi 75. Yıl Mahallesi’nde bir tektil atölyesinde işçi kadınlara 8 Mart bildiri...

TEKSTİL İŞÇİSİ MELEK: Tek seçeneğimiz var, örgütle...

İşsizlik, geleceksizlik korkusu içinde bırakılan Melek, çocukluğunda oyun gibi gördüğü tekstili, çal...

TEKSTİL VE DERİDE KADIN EMEĞİ: ‘Hadi hadi’ sesler...

Uzun çalışma saatleri, sağlıksız koşullar, güvencesizlik, düzensiz ücretler ‘bu işin fıtratından’ sa...