EMEP'li Karaca, istismar edilen Ukraynalı çocukları Aile Bakanına sordu
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Ukrayna savaşı sonrası Türkiye’ye getirilen yetim çocukların istismar ve ihmaline ilişkin soruları Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a sordu.

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Ukrayna savaşı sonrası Türkiye’ye getirilen yetim çocukların istismar ve ihmaline ilişkin soruları Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a sordu.

EMEP Milletvekili Sevda Karaca, "Savaşsız Çocukluk Projesi" kapsamında Ukraynalı iş insanı Ruslan Shostak’ın vakfı aracılığıyla Türkiye’ye, Antalya’ya getirilen 510 çocuğun maruz kaldığı ihmal ve istismar zincirini meclis gündemine taşıdı. Agos Gazetesi’nde yer alan habere ve uluslararası araştırmacı gazetecilik ağı raporlarına atıf yapılan önergede Antalya’da bir otele yerleştirilen çocukların, güvenli bir ortamda korunmak yerine sistematik bir ihmal, psikolojik şiddet ve cinsel istismara uğradıkları ortaya çıktığı belirtildi.

İstismar edilen çocuklar, 'vitrin malzemesi' olarak kullanıldı

15 ve 16 yaşındaki iki kız çocuğunun otel çalışanları tarafından istismar edilerek hamile bırakıldığı, olayın üzerinin örtülmesi amacıyla bu çocukların apar topar Ukrayna’ya gönderildiği, çocuklardan birinin doğum yaptıktan sonra intihara teşebbüs ettiği bilgilerine yer veren Karaca, çocukların ayrıca vakıf yöneticileri ve refakatçiler tarafından kötü muameleye maruz kaldığı, temizlik işlerinde çalıştırıldığı, tıbbi bakımdan yoksun bırakıldığı, bozuk gıdalarla beslendiği ve bağış toplama etkinliklerinde zorla "vitrin malzemesi" olarak kullanıldığını aktardı.

Karaca çocukların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin eşi Olena Zelenska’nın yaptıkları görüşme sonrası 2022 yılında gruplar halinde uçaklarla Türkiye’ye getirildiğini belirterek; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sorumluluğu ve denetimi altında olduğunun altını çizdi. Buna karşın çocuklara karşı suç işleyen kişilere karşı başlatılan soruşturmaların "takipsizlik" kararıyla sonuçlandığını vurgulayan EMEP Milletvekili, kararı devletin egemenlik hakları ve çocuk koruma yükümlülüğü açısından “oldukça vahim” olarak nitelendirerek “Türkiye’nin taraf olduğu Lanzarote Sözleşmesi ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi gereği, devlet sınırları içerisindeki her çocuğun güvenliğinden ve istismarın önlenmesinden doğrudan sorumludur. Bu olay, savaş mağduru çocukların uluslararası yardım adı altında nasıl denetimsiz bir alana terk edildiğini ve yaşanan suçların "cezasızlık" zırhıyla nasıl örtüldüğünü gözler önüne sermektedir” dedi.

EMEP Milletvekili Sevda Karaca, Bakan’dan şu sorulara yanıt istedi:

    "1. Bakanlığınız, Antalya’da "Savaşsız Çocukluk Projesi" kapsamında bir otelde barındırılan 510 Ukraynalı yetim çocuğun yaşadığı iddia edilen istismar ve ihmallerden hangi tarihte haberdar olmuştur? Ne tür adımlar atmıştır?

    2. Bakanlığınızın sorumluluğunda olduğu belirtilen bu çocukların kaldığı otel, çocuklar orada bulunduğu süre boyunca Bakanlık müfettişleri veya il müdürlüğü uzmanları tarafından kaç kez ve hangi tarihlerde denetlenmiştir? Bu denetimlere ilişkin raporların sonuçları nelerdir?

    3. Otelle ilişkili kişiler tarafından hamile bırakıldığı belirtilen 15 ve 16 yaşındaki iki kız çocuğunun, adli süreç tamamlanmadan ve ifadeleri etkin bir şekilde alınmadan Ukrayna’ya gönderilmesine neden izin verilmiştir? Bu çocukların sınır dışı edilmesi veya gönderilmesi sürecinde Bakanlığınızın onayı var mıdır?

    4. Otel çalışanları olan failler (23 ve 21 yaşlarındaki şahıslar) hakkında herhangi bir cezai işlem uygulanmış mıdır? Yoksa bu kişiler şu an başka çocukların da bulunduğu turizm işletmelerinde çalışmaya devam etmekte midir?

    5. Haberde yer alan "Vakıf temsilcileri Bakanlık yetkililerinin çocuklarla iletişimini kısıtladı" iddiası doğru mudur? Doğru ise, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde, devletin resmi görevlilerinin denetim yapmasını engelleyen bu vakıf ve şahıslar hakkında "kamu görevini engellemekten" işlem yapılmış mıdır?

    6. Çocukların vakıf için bağış toplama etkinliklerinde zorla çalıştırıldığı, hasta çocukların tedavi edilmediği, hijyenik olmayan koşullarda barındırıldığı iddialarına ilişkin Bakanlığınızca yürütülen idari bir soruşturma var mıdır?

    7. Türkiye'de benzer şekilde "proje", "vakıf" veya "dernek" adı altında getirilen ve otellerde veya kamp alanlarında barındırılan başka refakatsiz mülteci/sığınmacı çocuk grupları var mıdır? Varsa bu çocukların denetimi kimler tarafından, hangi sıklıkla yapılmaktadır?

    8. Lanzarote Sözleşmesi’nin tarafı olan Türkiye, kendi topraklarında gerçekleşen bu cinsel istismar vakalarını önleyemeyerek ve failleri cezalandırmayarak uluslararası yükümlülüklerini ihlal etmiş değil midir?

    9. Savaş mağduru çocukların ticari bir işletme olan otellerde, gerekli pedagojik formasyona sahip olmayan otel personeliyle iç içe ve denetimsiz bir şekilde barındırılması Bakanlığınızın "çocuk koruma" politikasına uygun mudur?"

Fotoğraf: MA


Editörden