Bir kadının uyanışı: Deniz Feneri
'Deniz Feneri eseriyle kitap yolculuğumuz biraz çocukluğumuza, aile ilişkilerimize, yaşayıp görüp de anlamlandıramadığımız, sonradan üzerini kapattığımız anılarımıza...'

Medyada kadın hakları, talepleri çoğu kez nedenden soyutlanarak tartışılır; sorunun gerçek sahiplerini gözlerden uzak tutulmaya özen gösterilir. Sistemin acizliği buzlu camlar arkasında gölgelenir. Oysa kadınların sorunları günlere, haftalara, aylara sığmayacak kadar köklü ve derindir. Geriye kalan üç yüz altmış dört gün kadınlar yok sayılır, sosyal yaşamda daha görünür kılınmalarını sağlayacak uygulamalara yer verilmez. Çeşitli gerekçelerle gün be gün kadınların yaşam alanını daraltacak projeler, yasalar, yeniden kamuoyuna sunulur. Kadın hakları, sorunları dudak bükülerek küçümsenir, görmemezlikten gelinir, üstü örtülür.

UYKUDAN UYANMAK

Virginia Woolf’un Deniz Feneri eseriyle kitap yolculuğumuz biraz çocukluğumuza, aile ilişkilerimize, yaşayıp görüp de anlamlandıramadığımız, sonradan üzerini kapattığımız anılarımıza, sofradaki adaletsizlikten yaşamın her alanına yansıyan eşitsizliğe, görünmeyen kadın emeğine…  Deniz Feneri otobiyografik kitap yolculuğumuzda; sıradan, sessiz, sakin bir yaşam süren Ramsay ailesinin derinden yaşadığı sessiz fırtınalara tanıklık ederiz. Mr. Ramsay bir bilim insanıdır. Mrs. Ramsay ailesine karşı son derece duyarlı bir kadındır. Ailenin sekiz çocuğunun en küçüğü olan James, ailesinden onu deniz fenerine götürmesini ister. Babası fırtına gerekçesiyle bu isteği reddeder. Tatilde evlerinde kaldıkları Lilly’den etkilenen Mrs. Ramsay kendi yaşamını sorgulamaya başlar. Çocuklarının tüm yükünü tek başına omuzladığını, kocasının baba ve eş olarak yeterince duyarlı ve sorumlu davranmadığını fark eder.

Virginia Woolf’un bilinç akışı tekniğini ustaca kullandığı Deniz Feneri eseri üç bölümden oluşur. Eserde tema olarak budanmış, edilgen bir kadının binlerce yıl süren derin uykusundan uyanması, yaşamı sorgulaması işlenir. Alt metninde ise toplumsal cinsiyet, zaman, yaşam, ahlak, aile bağları ele alınır. Kadın bilincinin görünür kılınmasında önemli yerini koruyan eser monolog, iç monolog, bilinç akışı anlatımını sevenlere önerilir. 

Not: Kuşkusuz dünyada genel anlamda gelir adaletsizliğindeki dağlımda cinsiyetler arasında da büyük uçurumlar olmasına rağmen, kadını sınıfsal yapısından soyutlayarak ele almak eksik olur, ön açıcı ve geliştirici olamaz. İnsanlık tarihi bunun örnekleriyle doludur. Eserde ekonomik sıkıntısı olmayan bir ailedeki kadının uyanışı anlatılır. Cinsiyetler arası iş bölümünün dengesizliğine vurgu yapılır.

Fotoğraf: Nebat BUKREK

İlgili haberler
GÜNÜN PORTRESİ: Virginia Woolf

Yaşamı boyunca içinde bulunduğu çağ ve toplumun bir kadının özgürce kendini ifade etmesine izin verm...

Virginia Woolf' un gözlerinden Londra

Londra Manzaraları’nda kent, ‘heykeller yapan aristokrasinin’ geçip demokrasinin gelişini bekleyen b...

GÜNÜN ÖYKÜSÜ: Kendine ait bir oda ve daha başka şe...

Mutfak masasında yazı yazan, başka gezegenden gelen birine bir gazete sayfasından dünyayı anlatan ka...